Güven

34.7K 1.5K 65
                                    

2 hafta gecikmeli olarak yılın son gününden Merhaba.Geçen hafta bölüm atamayışımın nedeni bir anda çıkan ödevimdi,bunun için kusura bakmayın.:/ Gelelim asıl konumuza..Pazartesi günü Finallerim başlıyor ve 15 ocak'a kadar da devam ediyor.Bu sürede bölüm atmam mümkün değil malesef.Bu yüzden YENİ BÖLÜM 19-20 OCAK'ta gelecek.

Son olarak Hepinize Mutlu Yıllar diliyorum.Umarım 2016 hem bizim hem de ülkemiz adına çok güzel bir yıl olur.Kendinize 19 ocak'a kadar iyi bakın,hoşçakalın.Haa bir de Votelemeyi unutmayın.:)Gif'te tam sahnesine cuk oturuyor.

Ufak bir kesit de yayınladım size ilerleyen bölümlerden.:)

*-*-*

BİRKAÇ AY SONRA:

"Vicdan azabı denilen şey sadece bir hafta sürer.Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı şeye kılıf uydurmaya başlar.Birkaç güne kalmaz sende kendini rahatlatacaksın." dedi adam.Ateş,onun o zehirli dilini boğazına geçirmemek için kendini zor tutuyordu.Bedenindeki her bir hücre öfkeye maruz kalmış titriyor,oturduğu sandalyeden ayağa kalktığında gözünün önünden gitmeyen görüntüler öfkesini kamçılıyordu.

"Bunu yapacağım." dedi tehlikeli bir tonda. "Senin gırtlağına bindiğimde,gözündeki tek ifade korku olacak.Canını alacağım gün suratında gördüğüm tek şey korku olacak.Ve ben her saniyesinin keyfini çıkaracağım.O dökülen her bir gözyaşı için seni öldüreceğim.Ta ki bedeninde tek bir canlı hücre kalmayana dek.Kendi kanında seni boğana dek." 

Karşısındaki adam zevk alırcasına gülümsedi.Gözünde gördüğü öfke sahiciydi belki ama tam da beklediği gibi bir adamdı bu Ateş.Zevkle mırıldandı.

"Dünya üzerinde hiçbir insanda bu kabiliyet yok genç adam." Sesindeki eğlenir ton Ateş'in öfkesini körüklüyordu."Saatlerce konuşup hiçbir şey ifade edememe kabiliyeti.. Bu olağanüstü bir başarı." 

Gözü döndü bu cümlelerden sonra Ateş'in.Onun zehirli dilinden çıkan her bir kelimeyi ona yutturmak için gırtlağına yapışacaktı ki onu durdular.Salondan zorlukla çıkartılırken dilinden dökülen şeyler intikamdı.Yemin ettiği,söz verdiği intikam.

-----

2015-NİSAN

Azizim bu ne fedakarlık! Ben bir insanda bu kadar iyilik bulunacağına inanayım mı?Belki başka zaman inanırdım.Fakat bugün..Bugün inanmak mümkün mü?Bir insan bir insana kötülükten başka ne yapabilir?Kimi kandırıyoruz?Bana öyle riyakar gözlerle bakmayın!Masum tavırlar beni deli ediyor.Bende sizin gibi masum suratlar almasını bilirdim.Ama bu suratın arkasında ne saklı olduğunu da biliyorum.İnsan denilen mahlukun çirkin taraflarını artık gördüm.Burun buruna nefesini koklayarak gördüm.Hiçbir evliya benim karşımda maskesini muhafaza edemez.

Güneş,bu satırları okurken istemsizce rahatsız olmuş ancak sonuna kadar katılmıştı yazara.Sabahattin Ali,İçimizdeki Şeytan'ı okuyordu bugün.Yarısından fazlası bitmişti.Bugün pazardı,Kıraç'ın şirkete uğrayıp patronuyla tanışmasının ardından üç gün geçmiş ve Güneş bugününü kitap okuyarak geçirmeyi tercih etmişti.Patronu onca şey söylemesine rağmen onu cuma gününden sonra hiç aramamış,çağırmamıştı.Şikayetçi değildi ama adamın o sözlerinden sonra hafta sonu için onu meşgul edeceğini düşünmüştü.İyi ki etmemişti.Şimdi evinde oturmuş güzelce dinleniyordu. 

Öte yandan Ateş ise Cuma gününden beri yoğun bir hafta sonundaydı.Barış ve Baran'la birlikte şu koruyucu meleği bulmaya çalışıyorlardı.O gece arkalarını kollayan her kimse ya Ateş'e karşı bir sempatisi vardı ya da ona ihtiyacı vardı.Üç arkadaş,cumartesi gününün tamamını buna harcamış,bir sonuç çıkmadığı için huzursuz olmuşlardı.Ve pazar günü ise üçü açısından da oldukça stresli geçiyordu.O büyük salonda ayrı üç koltuğa oturmuş ne yapacaklarını düşünüyordular hala.Fakat Ateş'in çalan telefonu onları bulundukları durumdan çıkarmış hepsini evin bir köşesine atmıştı. 

ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin