Merhaba.Öncelikle bir meseleyi söylemek istiyorum.Oy konusu..Arkadaşlar bölümü beğeniyorsak lütfen oylayalım.Emeğimin karşılığını alamadığımı düşünüyorum.Şimdiden teşekkürler.
Bölümlerimizin günü PERŞEMBE günü.Diğer bölümümüzde o gün gelecek.KESİT VAR DİĞER YENİ BÖLÜMDEN.Bu bölümün sonundaki sorulardan sonra KESİTi okuyacaksınız.Keyifli okumalar dilerim.:)
*-*-*
İki genç adam karşılıklı oturmuş birbirine bakıyor,ortamdaki gerginlik elle tutulur hale geliyordu.Ateş,bu görüşmenin amacını kavramıştı.Adam her sahip olduğu erkek gibi elindeki şeyin onun olduğunu göstermekten çekinmeyecekti.En azından uygunsuz olmayan bir durum olmadığı için bu adama tahammül edebilirdi.
"Habersiz gelişiniz beni şaşırttı Kıraç Bey.Bunu neye borçluyum?"
Kıraç,karşısındaki adamı odaya girdiği andan beri dikkatle süzüyordu.Ne görmeyi bekliyordu bilmiyordu ama onun gerginliğin aksine rahat oluşu gözüne çarptı.Bu adamı sevmiyordu.Sebepleri uzakta aramaya da gerek yoktu.Güneş onun yanında çalışıyordu.Nişanlısının gözünü boyayacak hünerleri olacak bir adam olduğunu seziyordu ama Güneş'in akıllı biri olduğunu biliyor bu ihtimali yok ediyordu aklında.Ancak bu adama o kadar da güvenmiyordu.Geçen gece olanlardan sonra güvenmeyecekti de.
"Güneş'e." dedi. "Davet gecesi olanları bana anlattı."
"Öyle mi?"
Başını salladı Kıraç. "Onu koruduğunuz için teşekkür ederim.Bana bir saldırı oldu dediği anda aklımı kaybettiğimi sanmıştım.Sesi telaşlıydı,bana iyi olduğunu anlatmaya çalışsa da telaşlıydı.İyi olduğuna inanmam kolay olmadı."
Ateş bir şey demedi.Sadece başını sallamakla yetindi.Adamı dinlemenin daha doğru olacağını düşünüyordu.
"Ama iyiydi.Sizin sayenizde."
Kıraç,bu adamdan haz etmese de sevdiği kadını koruduğu için minnettardı.Onu korumayıp o kurşun Güneş'e gelmiş olsaydı,iş kötü sonuçlansaydı ne yapardı Allah bilirdi.Güneş onun canıydı.
"Olması gerekeni yaptım."
"Biliyorum.Bu yüzden size teşekkür etmek istiyorum.Güneş..O benim kıymetlim.Hayatımın büyük bir parçası.Ona bir şey olsaydı,benden geriye ne kalırdı bilmiyorum." Adamın gözündeki sevgiyi görebiliyordu Ateş.Bu adam çok seviyordu.Buna en başından beri saygı duyuyordu. "Yaptığınız şey için size teşekkür ederim."
Başını salladı Ateş hafifçe. "Dediğim gibi olmasını gerekeni yaptım.Güneş benim asistanım.O davete bu sıfatla geldi.Emrim altında çalışan herkesin güvenliğini sağlamak benim görevim.Bunun için teşekkür etmenize gerek yok."
"Hayır,var." Kıraç olduğu koltukta biraz öne doğru eğilmişti. "Anne ve babam uzun yıllar önce vefat etti.Bir kardeşim de yok.Yıllarca sevgi denilen şeyi almadım,eksikliğini hissettim ve bunun en son noktasındayken Güneş çıktı karşıma.Babasının dediği gibi,Güneş gibi doğdu bana.İşim gereği sert bir adam olarak görülsem de bir tek ona karşı öyle değilim ve şu hayatta değer verdiğim tek şey Güneş.Bu yüzden gerek var,Ateş Bey."
Bundan daha açık konuşamazdı.İki adam da aynı şeyi düşünüyordu.Ateş,bir şey demek istese de ağzından tek kelime çıkmadı.Adamın konuşmalarının altında ufak bir dokundurma vardı,bunu sezmişti.Ama adama saygı duydu.İnsanın sevdiği birini savunması,konuşması olağandı.
"Önemli değil,Kıraç Bey."
Aslında birkaç şey daha söylemek niyetindeydi ancak adamın bunu olduğundan farklı algılamasını istemedi.Adamın aklına olmayan fikirler sokmak istemezdi.İki adam da şimdi susmuştu.Kıraç,adama gereken her şeyi söylediğinden emin olarak içi rahattı.Onunla konuşmayı o geceden beri istiyordu.Güneş ise durumdan habersizdi.Ona söylemeyi düşünmedi.Kızın bu davranışını yanlış bulacağını biliyordu,karşısındaki adama bu gizlilikten bahsetmeyi düşünmedi.Onun,nişanlısına bu konuşmalarını söylemeyeceğini biliyordu.Ayaklandı,gitme vakti gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Romance(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...