Merhaba,geç kaldığım için üzgünüm.Gerizekalı internetim gitti ve gelmedi.Neyse bu bölüm Part-1 şeklinde oldu ve kısa oldu.Ama yaz okuluna kaldığım için fazlası gelmedi elimden.Ama yine de güzel ve artık harekete geçen bir bölüm oldu.Bundan sonra olaylar olaylar.Sular durulmayacak..Bölümümüzü beğeneceğinizden eminim.O yüzden OY VE YORUM yapmak isterseniz zevkle kabul ederim çünkü gerçekten onlara ihtiyacım var. :)
YENİ BÖLÜM CUMA GELECEK. Evet artık bölüm günlerimiz Cuma.
İLERLEYEN BÖLÜMLERDEN BİR KESİT BIRAKTIM AŞAĞI SORULARDAN SONRA.
NOT: Facebook grubumuz Casablanca'nın Kaleminden'e gelirseniz orada yeni bölümlerden KESİTLER paylaşıyorum ve bu hafta da paylaşacağım.
Keyifli okumalar! :)
*-*-*
Ayakları..Topuklu ayakkabılarının zeminde çıkardığı sesi seviyordu ama ayakları da kopmak üzereydi.Kendini koltuğa atar atmaz onlardan kurtulacaktı.Salona girdiğinde ışıkları açtı ve başını çevirdiğinde hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı.Gözleri kocaman açılmış,elindeki çanta yere düşmüştü.O yorgun ayakları şimdi titriyordu.
Çünkü Ateş Suroğlu salonundaki tekli koltukta oturmuş öfkeyle ona bakıyordu. O öfkeli gözlerde merhamet görmüyordu.
İşte şimdi Emine Ergun'un bittiği andı..
Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu.Tanrı aşkına bu adamın burada ne işi vardı! Tüylerinin ürperdiğini hissetti.Adamın öfke yüklü bakışları o kadar ürkütücüydü ki düşünebilme yetisini kaybetti bir an için.O acıyan ayakları bile acıyı hissetmiyordu şimdi.
"İçeri nasıl girdin?"
Adamın cevap vermemesi üzerine endişesi daha da arttı.Cevap vermiyor ama sanki her geçen saniye öfkesi artıyordu.Ve şöyle gözlerinin içine içine öfkeyle bakması durumu daha beter hale getirmekten öteye götürmüyordu.
"Nasıl girdin dedim!"
Sesini yükseltmek istemişti ama fısıltıdan ibaretsizdi kelimeleri.İstediği etkiyi de yaratamamıştı onun üzerinde.Kısa bir soluk alıp dolan gözlerini kırpıştırdı.Korkmadığını göstermek istiyordu ama yapamıyordu.Yine de ipleri onun eline veremezdi.Dik durmaya çalışarak kollarını göğsünde birleştirdi.
"Konuşmayacak mısın?Güzel.O zaman güvenliği arayacağım."
"Denemeni görmek isterim."
Ateş,gerçekten de denemesini görmek isterdi.Kadının bakışlarındaki endişe onun için yetmezdi.Henüz yeni başlıyordu ve bu kadın Güneş'i rahatsız etmenin bedelini ödeyecekti.
*-*-*
Aynadan kendine bakarken bu gece olanlar hakkında bir şey düşünemiyordu.Hırslıydı,kızgındı.Fakat bir yandan da içinde tuhaf bir zevk vardı.Bunun adını bilse de dillendirmeye cesareti yoktu.Bazı şeylerin geçmişte kalması,hayalet misali hortlamaması gerekiyordu.
Kısa bir soluk alıp musluğu açtı.Kanlı ellerini temizlerken aklından geçen tek şey Güneş'ti..Gömleğini çıkardı.Karın kısmında bir miktar kan vardı.Kirli sepetine onu attığında eve gelen temizlikçilerin bulmasını önemsemedi.Sonra duşa girdi.Bedeni soğuk suyla gevşerken bu işin bir an önce bitmesi gerektiğinin farkındaydı.Fazla uzamıştı.Ne zamandır bu kadar sorumsuzca davranıyordu o.Daha o gece bu işi halletmeliydi.Tam bir aptaldı. Güneş'te bu işe bulaşmıştı.
Güneş..
Tüm bunları onun için yapmamış mıydı zaten. Her şey o daha iyi olsun diyeydi.Fakat Ateş bir yerlerde hata yaptığını düşünüyordu.Ve en son böyle düşündüğünde işler hiç yolunda gitmemişti. Suyu kapadı.Soğuk su bile tesir etmiyordu şimdi.Duştan çıktı.Beline bir havlu bağlayıp sıcak haziran gecesinde balkona çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Romance(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...