Merhaba,yine karşınızdayım.Bu bölümde güzel oldu,dilerim sizde beğenirsiniz.Bu arada lütfen OY VE YORUMlarınızı eksik etmeyin bu benimde moralimi yerine getiriyor.:) Ve multimedya daki şarkıyı bir okuyucum söyledi,aklına Ateş ve Güneş geliyormuş,dinleyince ona hak verdim.Bakalım siz ne düşüneceksiniz.:)
Diğer YENİ BÖLÜMÜMÜZ PERŞEMBE günü.Bölüm günlerimiz Perşembe çünkü.Keyifli okumalar.:)
*-*-*
Düşüncelerim öyle bir hızda akıyor ki onlara ayak uydurmakta zorluk çekiyorum.Ne yapacağım?
Güneş,kapısını ona açan Kıraç'ın karşısındayken bunları düşünüyordu.Bu gece pek çok şey olmuştu.Şimdi kendini belki de sıkı bir kavgaya hazırlamalıydı ama beklediği gibi olmadı.Onu görür görmez kendisine çeken kollarda buldu kendini.Sıkı sıkı sarılarak karşılık verdi ona.Bu gece çok sarsılmıştı.
İçeri girdiklerinde ise az önce kapıdaki sevgi gösterisinin bittiğini görür gibiydi.Kıraç,solgun yüzüne tezat öfkeli bakışlarıyla koltukta oturmuş ona bakıyordu.Kızın kolunu tutup,kan izlerinin olduğu yere baktı.
"Neler oldu?"
İç çekti Güneş.Gergindi. "Bir çok şey."
"Vaktim var."
"Kıraç,bana kızgın olduğunu biliyorum ama lütfen yapma."
"Anlat o zaman Güneş." dedi genç adam sabırsızca.Ona kızgındı.Henüz yeni tanıdığı adamın evinde kalmak gibi bir fikri,vicdandan ötürü de olsa nasıl doğru bulabilirdi.Pek sesini çıkarmıyor gibi duruyordu ama çok kızgındı.Ona yüklenmemesinin sebebi onu çok sevdiğindendi.
"Nasıl oldu bitti anlamadım bile.Aslında pekte hatırlamıyorum.Sadece araba beklerken bir anda silah sesleri duyuldu.Bağrış çağrışlar..Sonra bir anda kesildi.Ben şokta gibiydim,hiçbir şeyi hissetmedim.Zaten Ateş Bey beni çekip korumuş.Kendini siper etmiş bana.Şoktan çıkabildiğim de gördüm onu.Kolundan vurulmuştu."
Hala daha o anı unutamıyordu.Tüm bunlar ona koca bir vicdan yüklüyor,rahatsız kılıyordu.Adamı olduğundan daha farklı anladığı için kendine kızgındı.
"İyi,sağ olsun da,o adama ne olduğu umrumda değil.Beni ilgilendiren tek şey sensin."
"Nasıl böyle konuşabiliyorsun,adam beni korurken vuruldu diyorum.O kurşun bana da gelebilirdi,ölebilirdim bile."
Güneş'in kızdığını görebiliyordu Kıraç ancak onun öfkesi daha fazlaydı.Öyle ki içinde tuttukları dilinden döküldü. "Çalışma o zaman o adamın yanında.Madem can güvenliğin yok,neden onun yanındasın?İş mi yok sana."
"Bunu sana daha önce açıklamıştım.Bak...Gerçekten tartışmak istemiyorum.Ateş Bey'in umrunda olmadığını da biliyorum ama bu akşam yaptığı şey çok erdemliydi.İster istemez vicdan azabı çektim.Ondan hiç haz etmiyordum evet ama bu yaptığı..Bu yaptığı başka bir şey." Uzanıp adamın elini tuttu.Biraz geri adım atsa iyi olacaktı,tartışmak istemiyordu.
"Neye kızdığını biliyorum,tamam hakta veriyorum.Ama onu o halde bırakamazdım.Hele ki benim yüzümdenken.Bir şey yapmadım ona ama en azından nasıl olduğunu görmek içimi rahatlattı."
Genç adam düşünüyordu.Güneş'i kızdırmak ya da üzmek istemiyordu ancak nişanlısının da o adamın evinde kalmak istemesi yanlıştı.O adamdan da haz etmiyordu.Gerçi adam anlatılana bakılırsa Güneş'i korumuştu,bunun için biraz anlayışı hak ediyordu ama nişanlısının onunla kalmak istemesine bir kılıf uyduramıyordu.Ancak buradan iş çıkmayacağını da biliyordu,akıllı bir adamdı o.Kızın üstüne gidip onu kendine karşı bilemek istemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Romantizm(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...