Fırtına Öncesi Sessizlik

19.5K 1.2K 223
                                    

Kesinlikle hoşunuza gidecek bir bölüm oldu ve  FİNAL için Son 4-5 bölüm kaldı.   Bu bölüm adından da anlaşılacağı gibi Fırtına Öncesi Sessizlik'ti. Gelecek bölüm.. Ah! OLAAAAY bir bölüm olacak.O yüzden bu bölüm içinde sizden OY BEKLİYORUM. :) 

Karne tatilindeyiz,hepinizin karnesi güzeldir umarım.Değilse bile canınızı sıkmayın,hiçbir şey sizden kıymetli değil.2.dönem bir şekilde hallolur.Yeter ki siz gayret edin.Sizlere iyi tatiller diliyorum. DİĞER YENİ BÖLÜM PERŞEMBE. Keyifli okumalar!:)

*-*-*

"Ne?"

"Gitti. Ben de buraya o gelene kadar sana göz kulak olacağımı söylemek için geldim."

Güneş aklında bir dünya soru oluşmasına rağmen onları sormaktan vazgeçti. Şimdi bunun sırası değildi. Demek gitmişti.Hah!Kaçıyordu demek. 

"Benim kimsenin bakımına ihtiyacım yok. O korkak arkadaşına söyle, onu da seni de kimseyi istemiyorum etrafımda."

"Ne söylersen haklısın Güneş.Doğrusu sana hak vermemek elde değil. Ancak öfkeden doğru düşünemiyorsun. Açık hedef halindesin. Ateş'in yokluğu ise bunu taçlandırmaktan başka bir şey yapmıyor.Korunmalısın."

Güneş kollarını göğsünde birleştirdi. Burnundan soluyordu şu an. Ve hayır, Ateş'i düşünmeyi ise sadece erteliyordu. "Beni bu kadar mı düşünüyorsunuz Barış Bey, korumam olmaya bu kadar mı meraklısınız?"

Barış başını onaylamazcasına salladı. Çok kızgındı genç kız ve ne dese zor ikna olacak gibiydi. "Seni korumak zorundayım. Lütfen bana engel olma. "

"Bu kadar zorundaysan beni önce kendi arkadaşından korusaydın o zaman. Ateş gözümün içine baka baka bana yalan söylerken neredeydin? Neden beni o zaman korumadın, bu kadar zorundaysan neden yapmadın!"

"Benim haddime değildi."

Acı bir tebessüm etti Güneş. "Şimdi de senin haddine değil." 

Başka da bir şey demeden kapıyı yüzüne kapattı. Bu nasıl bir yüzsüzlüktü. Allah kahretsin! Nelerle uğraşıyordu.Açıkçası Ateş kadar Baran ve Barış'a da güvenmişti. Barış onun için en uzak karakterken ona bile kanı ısınmış, güvenmişti.Şimdi her şeyi bilerek o da onun arkasından oyun çevirmişken ettiği söze nasıl güvenebilirdi? Ve düşünmek dahi istemiyordu ama Ateş nereye gitmişti?

"Marcus'un yanına gitti. O gelene kadar ben de buralarda olacağım. "

Barış başka bir şey deme gereği duymadı. Çekip giderken Güneş'in aklında bir dünya soru bırakmıştı.Salona geçerken düşündüğü tek şey de Ateş'ti genç kızın.Demek söylediği gibi gitmişti.Bunu beklemiyordu.Söylediği şeylere inanıp inanmamazlığın arasında sıkışıp kaldığı için gitmesini de beklemiyordu.Gidince ne olacaktı peki? 

Bahsettiği gibi Marcus denilen o adamın peşinden gitmişti demek. Ee, gitse, o konuyu halletse ne olacaktı. Dediği gibi boşanınca ne olacağını sanıyordu? Güneş'in ona geri döneceğini mi zannediyordu. O halde koca bir yanılgı içindeydi. Onun yüzüne bakmayacaktı. 

Hazmedemiyordu.İçindeki sevgi aşk ne denirse artık onlar umrunda değildi.Gururu incinmişti. Aptal yerine konmuştu.Ateş şu durumdan sonra ne yapsa onun gözünde eski yerini kazanamazdı.Gözünden düşmüştü.

Ve Güneş bu adamın açtığı yarayı nasıl kapatacağını bilmiyordu.

*-*-*

Baran hayatının en güzel şokunu yaşasa da endişesi ağır bastı.İdil'i kolundan tuttuğu gibi içeri çekti. 

ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin