Arkadaşlar sizleri bu kadar çok beklettiğim için ÇOK ÜZGÜNÜM. ANCAK ÇOK GEÇERLİ BİR SORUNUM VARDI. Öyle ki Vizelerim bittikten sonra hemen bölüm yazmaya başladım ancak geçen hafta Çarşamba günü İNTERNETİM GİTTİ ve yeni geldi.Bende ancak son iki gündür bölümü yazabilip bugün yayınlayabildim. Elimde olmayan sebeplerdi çok üzgünüm.Bunun için kusura bakmayın lütfen. :(
**DUYURU***"Öncelikle bu bölümü beklerken sabreden herkese teşekkür ederim ve şimdi söyleyeceklerimden ötürü lütfen onlar üzerine alınmasın. Sözüm saygısızlara. Bölümün internetsiz kaldığım için geç geldiğini yukarıda ve günler öncesinde de Profilimde söyledim.ANCAK! Arkadaşlar ben kimsenin emrinin altında çalışan biri değilim. Kimse bana bu hikayeyi yazıyorum diye para vermiyor. Bu sebeple kimse bana hesap soramaz, emredemez de. SAYGISIZLIK ASLA KABUL EDEBİLECEĞİM BİR ŞEY DEĞİLDİR. Öyle mesaj ve yorumlar aldım ki şok oldum. Ben üniversite son sınıfım.Bir dünya ödevim,projem ve sınavlarım var.Fakat ben BURADAYIM arkadaşlar.Burada bu hikayedeyim.Dersimden vakit çalıp buraya geliyorum.Çünkü yazmayı seviyorum,eğleniyorum.Sizleri de eğlendiriyorum.Ancak bu benim görevim değil.Ben bölümü elimde olmaya sebeplerden ötürü geç yayınladım diye kimsenin saygısızlığını pis laflarını çekemem! Üstelik Profilime girip bakmadan oradaki açıklamaları okumadan bu yorumları yapanlar var.Bu kadar mı körsünüz?O profili açıp açıklama var mı diye bakmak niye bu kadar zor? BANA HAKARET ETMEK kolay ama değil mi? Ben kimseye kendimi yedirmem. Saygısızlara tahammülüm yok.Hikayemden de benden de uzak dursunlar. Sabreden ve beni anlayan değerli okuyucularım ise başka.Onlara buradan sevgilerimi iletiyorum, teşekkür ederim.
Bölüm çok güzel oldu.Seveceğinize eminim ve OYLARINIZI BEKLİYORUM.Lütfen onları eksik etmeyelim olur mu?:) DİĞER YENİ BÖLÜM DEhaftaya Cumartesi gelecek.Keyifli okumalar..
*-*-*
Alabildiğine soğukkanlı oluşu Baran'ı ürkütmüyor değildi. Olanlara hala daha anlam veremezken Ateş'in soğukkanlılığı da hayra alamet değildi. Öte yandan Barış'ın tam aksine rahatsızca duruşu onu ürkütüyordu. Bu iki adamın huyları yer değiştirmişti sanki.
Güneş ve Karaca'nın kaçırıldığı henüz 3 saat olmuştu. Onların yokluğundan ancak bir saat sonra haberdar olmuştu Ateş. Güneş'e telefonla ulaşamadığında Karaca'yı aramış,onun da cevap vermemesiyle aklına kötü şeyler gelmeye başlamıştı. Öyle ki güvenlik görevlilerinin ona gelip kamera kayıtlarını göstermesiyle her şey açıklığa kavuşmuştu.
İzlediği her şey kanını kaynatsa da o tuhaf bir şekilde ortalığı yıkmamış kimseye bağırıp çağırmamıştı. Güvenlik görevlilerine "Kovuldunuz" demiş, odasına çıkarak bir dünya telefon görüşmesi yapmıştı. Baran kadar o da kendine şaşırsa da şu hayatta bildiği tek şey, öfkeyle ne zaman kalkarsa zararla oturduğuydu. Bugün Ramiz Tunçeri'ye o lafları sarf etmiş şimdi de sonucuna katlanıyordu. Kalbi sıkışıyor, beyni uyuşuyordu ama o her zaman ki hatalara yenik düşmeyecekti. Güneş ve Karaca'yı o adamın elinden kurtaracaktı. Hem de öyle bir kurtaracaktı ki o adam yaptığı her şey için kan kusacaktı.
"Ateş? Bir şey söylemeyecek misin?"
"Güvenlik kameralarından bir şey çıkmaz. Plaka zaten yok. Serdar Mobese kayıtlarına bakıyor. Şimdilik şehir merkezinden çıktıklarını düşünüyoruz. "
"Bundan bahsetmiyorum. Neden kızmıyorsun? Neden ortalığı birbirine katmıyorsun?"
"Kattığı için bu hale gelindi de ondan." diyen Barış lafa birden girmiş, öfkeli bakışlarını Ateş'e atmakla meşguldü. Arkadaşı ne onu ne de Baran'ı dinlemiş kendi burnunun dikine gitmiş sonucunda da olan o iki masum kıza olmuştu. Başlarına bir şey gelme ihtimali bile onu deli ederken Ateş'in yaptığı hata yüzünden kendini dizginlemek zorunda oluşu onu çıldırtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Romance(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...