Merhaba,güzel bir bölümle karşınızdayım.Sırbistan ikilimize yarayacak.Bölüm sonuna KESİT bıraktım Yeni Bölümden.Ve HATIRLATMA:Bölüm günlerimiz Perşembedir,Yeni bölümümüzde Perşembe gelecek.Çalan şarkıyı da çok severim.Onlara uygun.Ve Türkçe şarkı önerisi içinde Candan Erçetin-Arada Bir'i dinlemelisiniz.Bu bölümde ki Güneş'i anlatıyor.
Bölümümüzü beğendiyseniz lütfen OYLAYIN ve yorumlarınızı eksik etmeyin.Keyifli okumalar.:)
******
"Ne kadar kalacaksınız?"
"Toplantı ve davetler derken sanıyorum ki 4 gün."
Kıraç onun bavul yerleştirmesini izliyordu.Genç adam bu Sırbistan yolculuğundan pek hoşnut değildi.İşti bu belki ama onu oraya tek göndermek istemiyordu.O adamla daha doğrusu.
"Çok fazla."
Güneş gülümseyerek ona döndü. "Bence de öyle.Ama yapabileceğim bir şey yok.Bende memnun değilim."
"Seni özleyeceğim."
"Özlemediğin gün yok ki."
Ona sarıldı genç adam.Onu görmediği bir günü geçin bir saatte bile özlüyordu.Ve şimdi kız,o adamla yurt dışına gidiyordu.Huzursuzluk sebebiydi.İçi daha çok bu sebepten ötürü rahat değildi.Kendince haklıydı da.O adamla yaptığı konuşmanın yerine ulaştığını düşünse de içinde rahat etmeyen bir parça vardı.
"Bu mevsimde orası biraz soğuk olur.Kalın şeyler alsaydın."
"Aldım merak etme.Ama elbiselerim için aynısını söyleyemeyeceğim."
"Kalın değiller mi?"
"Öyleler.Ama ince elbiselerin rahatlığı onlarda yok."
Güneş'te Kıraç'ın aklındakileri az çok biliyordu.Pek ses etmiyor gibi dursa da hiç hoşnut değildi.Ve bu sadece özlemekle ilgili de değildi.Onu yatıştırmayı kendine görev bildiği için elinden geldiğince neşeli davranmaya çalışıyordu ancak o da bu Sırbistan meselesinden hoşlanmıyordu.
Akşam yemeklerini dışarıda yediler.Biraz dolaşmak için sahile geçtiklerinde Güneş'in hoşuna gitmeyen şeyler aklına gelmeye başlamıştı.Öyle ki Kıraç'la konuşurken tutuklaştı.Adamın bunu fark etmesi üzerine kendini toparlamaya çalıştı ancak pek başarılı olamadı.Aklı çok dağınıktı.
"Birkaç gündür tuhafsın.Ne oluyor?"
"Yorgun hissediyorum."
Kıraç olduğu yerde dururken kızı da durdurmuştu. "Bana söyleyemeyeceğin bir şey mi oldu?"
Yok artık!Bu kadar mı bocalamıştı.Şu utanma konusunu biraz kenara itip yola devam etse iyi olacaktı.Ama şu vicdanı yakasını bırakmıyordu ki!Sıradan bir ifadeyle "Hayır Kıraç.Sadece çok yorgunum ve halim yok.Sanırım bu seni böyle düşünmeye itti ama gerçekten bir şey yok." dedi.
"Düğünü erken yapalım dediğim için mi böylesin?"
"Ne alakası var onunla?"
"Bir alakası var,olmalı.Yoksa neden bu kadar tutuk ve soğuksun?"
Aklını yitirmesine az kalmıştı.Yeteri kadar ona haksızlık ettiği yetmiyormuş gibi bir de onu suçlu hissettirmişti.Üzüldü.Böyle bir adamı kötü hissettirdiği için çok üzüldü.Ah alçak patronu!Aptal adam,her şey onun yüzünden olmuştu.
Nişanlısının elini tuttu.Adama maalesef dürüst olamazdı ama içinden geçenleri biraz olsun söylemeliydi. "Düğünle ilgili bir sorunum yok.Buna zaten birlikte karar verdik,istemeseydim reddederdim.Tutuk ve soğuk olduğuma gelince,beni biliyorsun mizacım böyle.Birkaç gündür olduğundan daha soğuksam da bu senle ilgili değil.Sadece çok yoğun günler geçirdim ve yoruldum.Tüm mesele bu."
![](https://img.wattpad.com/cover/46859642-288-k219566.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Romance(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...