33.Bölüm : " Haz" (+18)

11.3K 438 99
                                    

Eveet ballarım meleklerim . Nasılsınız iyisinizdir umarım. Şunu belirtmek isterim ki şimdi yoğun bir döneme giriyorum. Haliyle ''Girdap'' ile pek ilgilenemiyorum. Bölümlerdeki tuhaflıkların bende farkındayım. Hemen yazayım bitsin havasındayım bu aralar bunun için bölüm sürelerini uzun tutmaya karar verdim. ''ee sevda tutuyosun da kısa'' dediğinizi duyuyor gibiyim :))

Merak etmeyin her bölüm oldukça uzun sürecek önceki bölümlerden daha uzun ayrıntılara inmeyi düşünüyorum. Ateş ve Çisem Trabzondalar. Yani benim memleketim :)) yer analizlerini daha rahat yapabileceğim, bu bölümlerimin uzamasına yardımcı olacak :D keyifli okumalar fıstıklarım.

100 VOTE ve 60 YORUM gelmeden diğer bölüm yazmayacağım. Mecbur kaldım üzgünüm.

Gözlerini camdan ayırıp gözlerimle birleştirince kalibimn ritminin zirvede olduğunu hissettim. Rahatlatabilir miydi söyledikleri veya söyleyecekleri..

Gülümseyip '' güzel olan hiç bir şey unutulmaz '' diyerek soruma karşılık verdi. ''seviyor musun demiştim'' diyerek yeniledim. Sanki bu soruyu sormamışım gibi davranıyordu. ''uyu Çisem yarın bizim için güzel bir gün olacak '' dedi. Sözlerimi askıda bırakması, canımı yakmıştı. Belki de hala seviyordu. Beynimce ona kızıyordum. Onu terkeden birini nasıl hala sevebiliyordu. Ateş gerçeken bu soruma niye cevap vermemişti ki nefretimi kusarcasına kapıdan çıkan Ateş'e küfürler savurdum. Ateş duyarmışcasına durup bana döndü. '' Bir şey mi dedin'' tenimi kavuran sinirle savurdum '' evet'' kelimesini. Kendimi kasmama neden olan bakışları tamamen yüzünü dönmesiyle birleşti. Nefes düzensizliğimi kontrol altına tutmak için yatağımdan biraz daha doğrulup sanki çok güçlüymüşüm havası vermek istedim. Başarmış mıydım , bilinmez ama beni rahatlatmıştı.

''Sorun ne?'' derken ciddi bir tavır takındı. Hala anlamaması hayret vericiydi. Tek kaşımı kaldırıp ''Sana soru sordum ''

''bende cevapladım.'' ellerini kucağında birleştirirken ders verici bir havası vardı. '' Sorumun cevabı omuydu ''

'' fazla bir şey söyleyebileceğimi zannetmiyorum'' diyerek dudaklarından umursamaz kelimeleri dökerken ellerimi iki yana açıp '' neye uğraşıyorsak '' dedim. Sitemimi dilimle yatıştırıp kendimi tekrar yatağa attım. Bir kaç dakikalık sessizliği odanın kapısının kapanmasıyla bozuldu. Arkamı döndüğümde onu görmek için neler vermezdim. Ama yoktu. Her zamanki gibi beni yastığımla baş başa bıraktı. Neye ümitleniyordum. Yoksa saçma plotonik aşk mı yaşıyordum.Ellerimle yastığımı sıkıp kendimi daha çok gömdüm. O an karar verdim ki burada işim bittiğinde tamamen gideceğim. Bir daha Ateş ile karşılaşmamak için. Her şey hızlı bir şekilde gelişecek gelişmesi gerekliydi. Gözümden bir damla akarken bir elin saçlarıma dokunmasıyla irkildim. Ateş'in kokusu burun deliklerimi yakıyor ellerinin sıcakığı saçlarımı kavuruyorudu. Bu haz beni mutlu mu ediyordu. Karışık duygularımla ayağa kalkarken elini bir kenara ittim. ''bunu yapma '' diyerek kelimelerimi ok gibi yüzüne fırlattım.

''kötü birşey yapmadım ki'' derken masum bakışlarını yada masum sandığım bakışlarıyla beni etkilemek istemişti. ''Canımı yakan ne biliyor musun?'' öfkeyle ayağa kalkıp '' bugün bir şey yaşayınca sanki hiç yaşamamış gibi davranman. Umursamaz ve bir o kadar acı verici olman'' diyerek rahatlamaya çalıştım.

''Ateş bunu yapma işte anlıyor musun ya hep iyi yada hep kötü ol karmakarışık olma'' dedim. Hissizliğini belli eder gibi tuhaf bakışlarıyla beni süzerken '' çık odadan '' diyerek kapıyı gösterdim. ''defol git'' beni mi dinlemiyordu. Ona doğru bir kaç adım atıp kolundan tuttum çekiştirirken '' bu lanet iş bittiğinde senle işim kalmayacak '' dedim.

Kendi isteğiyle mi bilinmez kapıya doğu ilerlemeye başladı. '' ve o güne kadar eskisi gibi olmayacağım bu senin canını çok yakacak'' derken yüzündeki şaşkınlıkla onu tek başına bıraktım. Kapıyı yüzüne kapattığımda derin bir nefes aldım.

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin