43.Bölüm : "Şans"

18.6K 257 94
                                    

Yorumlarınız benim için degerli lüffen fikrinizi yazin😊😊😊

******

Pazartesi günlerinden nefret ediyordum.Aradan iki gün geçmişti ve hala haber yoktu.Atakanda babasından henüz birşey öğrenemeişti.Giderken bana veda edişi aklıma geldiğinde içimi hüzün kapladı.Varlığına alıştığım adamı ellerimle kaybetmiştim.Dün gece ağlamamdan kaynaklanacak ki göz altlarımın şistigini ve gözlerime baskı yaptığını hissettim.Belli başlı durumlarda başıma gelen eklem agrıları düzensiz yatışımın belirtileriydi.Atakan dan hala haber bekliyordum.Evde ortam gittikçe gerilmeye ve hissizleşmeye başlamıştı.Atakan'ın babasıda evd bir uyumaya geliyor sabaha kadar çalışma odasina kapanıp özel görüsmeler yapıyordu.Elime telefonu alıp önceden aldığım Atakan'ın numarasını aramak istesim.Kullanmama rağmen şarjım bitmişti.Etrafı kolaçan ettim.Yavaş ama belirli adımlarla alt kata indim.Şarj aleti bulabilecek birileri olmalıydı.Ama evden çıt çıkmıyordu.Alt kata inip odaları gezdim.Kımse yoktu.Bir kat daha indiğimde cıtırtı ve konuşma sesleri yankılanıyordi.

"Halledin şu işi Atakan olayı araştırıyor" Yılan lakaplı adamın sesi hiddetli çıkıyordu.Bahsettiği iş Ateş olmalıydı.Ona zarar vermek gibi bir amacı vardı.Neden?
Seçkin Ateş'i mi öldürtmek istiyordu.Bu olamazdı Seçkin'in avı bendim.Oğlunu öldürmek amaçlı bir düsünceye kapılacağını düşünmüyordum.Gerildim. konuşmayı dinlemeye devam ettim.

"Size bunu en kısa zamanda halletmenizi söylemiştim neden zorlandınız" diye soru yöneltmesi üzerine Ateş'in hala yaşadıgını ögrendim.
Geriye doğru bi adım attım.Telefonum elimden düserken büyük bor ses yankılandı.O adakın konuşması yarıda kesilip bana doğru yöneldi.
Kapıyı açtığında göz göze geldik.

"Ne işin var burada?"

"Ee şey " telefonumu yerden alırken onu göstererek "telefonun şarjı bitti bulmaya çalışıyorum"
Dam sanki benin dinlediğimi anlarmışcasına geri çekildi ve yanımdan öylece çekip gitti.Telefonumu açmak ve Atakan'a duyduklarımı anlatmak istiyordum.Diger odaya gecerken iki hizmetci karşılıklı oturuyordu.
Aralık kapıya nezaketen vurdum.
Ikiside bana döjüp bakınca "ee şarj aleto varmı "deyip şarj yerini gösterdim.

Kadınlar birbirine bakıp gözden bir şarj aleti cıkarıp bana uzattılar.
"Saolun işim bitince getireceğim" deyip odadan ayrıldım.Koşar adımlarla odama çıkıp kapıyı kapattım.Telefon üc dakikada açılınca hemen Atakan'ın numarasını çevirdim.

"Alo. Efendim Cisem"

"Baban senin bu işin pesine düştüğünü ögrendi.Dikkatli olman lazımAteş hala ýaşıyor.Birseyler yaomalıyız Atakan."
Dediğimde sesimin titrediğini hissettim.

"Tamam Çisem.Sen bikaç eşyanı topla sdni almaya geloyorum.Anyalya'ya gideceğiz" dediginde içimi bir umut kaplamıştı.

Telefonu kapatır kapatmaz dolaptan eşlarımı içine sığdırabileceğim bir çanta aldım.Bir kac eşyamı çantaya tıkıştırıp beklemeye başladım.

Bi şansla Ateş'i aradım.Hala kapalıydı.Icimi endişe kaplamaya başlamıştı.Yarım saat bir aradan sonra Atakan beni aradı.Aldıgım şsrj aletini hizmetçilerden birine verip kapıya çıktım.

Atakan beni bekloyordu.O herhangi bir eşya almamıştı.

"Uçak hazır Hadi"detip arabaya bindi.Ardından bijip Antalya'ya gitmek için yola çıktık.Hızlı birşekilde gidiyorduk.Bu kaçınılmazdi.
Atakan'ın telefonu çaldı.Buyuk bir ihtimalle babasıydı .Cevap almak yerine telefonu sessize aldı.

"Baban mıydı?"
Cevap vermek yerine kafasını sallamakla yetindi.Kafamı cama yatırıp derin bir iç cektim.Yutkundum.Böyle olabilecegi aklımın ucundan gecmiyordu.Bu adamı kendime aşık etmek gibi bir amacımda daha olmayacaktı.

O bana güveniyormuydu yoksa kendide biseylermi planlıyordu.Bunuda herşey gibi ögrenmek istiyordum.

Sormak yerine sessiz kalmak daha iyiydi.Havaalanına geldiğimizde hızlıca bölümü geçtik.Biletleri verip uçaga bindik.Mini bir uçaktı. Belliki özeldi bu daha hızlı gitmemize eden olabilrdi.Bes kişilik bu özel uçaga bindikten sora rahatladığımı hissettim.Ateş'e yaklaşmak üzereydim.Hissediyorudum.

"Merak etme başafıcağız" dediğinde su serpesi gibi bir durum ortaya çıktı.Gülümsedim "teşekkür ederim"deyip yutkundum.

Uçak yavaşça havalanmıştı.Yarım saat kadar uçtuktan sonra.Atakan ayağa kalktı. " Nereye gidiyor" dediğinde endişe ile pilota doğru yürüdü.Adam kapısını kilitlemisti.

"Ne yaptıgını sanıyorsun" demesiyle uçağın inişe geesi bir oldu.Eşyalar olan hızıyla üzerime gelmeye başlamıştı.Atakan yerden kalkmaya çalışıyordu.Ama mümkün değildi.Nefes almak ta güçlük cekoyordum.Kemerim beni sıkmaya başlamıştı.

"Atakan" diyerek ķükredim.Ama sesim boşlukta süzülür gibi ona ulaşamadan yok olup gidiyordu.

"Atakan"diye bağırdığımda şiddetli bir baş çarması ve başıma gelen eşyalar ile gözlerim kapandı.

Kaç saat hatta dakika geçmisti bilmiyordum.Öksürükle birlikte gözlerimi açmaya çalıştım.Kemerimden kurtulmak için olan gücümle açmaya çalıştım.Elimdeki sızıyla yere kan damladığını gördugümde etrafa bakındım.Neredeyse havada asılı kalmıştım.Atakan'ı göremiyordum.

Elim kesilmişti.Acısını düsünmeden kemerden kurtuldum.Duman ve kenara uçusmus parcalardan başka birşey görmüyordum.

Yarı sürünür halde kenarda bacakları gözüken Atakan'a yöneldim.Uçak paramparça olmuştu.Ölmüş olabilirmiydi diye düsünürken.Atakan'dan gelen inleme sesiyle harekrtlerimi hızlandırdım.Bacağına demir saplanmıştı.Inliyor ve dişlerini sıkıyordu.
Nefes nefese "Cisem " deyip tekrar inledi.

"Ilk yardım çantası olmalıydı bul ve getir" dediğinde bacağını tutup bana baktı.
Hizlı adımlarla uçak enkazına yöneldim.
Kenarda bulunan kutuya yöneldiğimde hazine bulmuş gibi sevinmeme neden olmuştu.Atakan'a doğru yöneldim.
Çantayı kenara koyup elelrimle oantolonunu yırttım.Demir belirli bir noktaya kadar saplanmıştı.Ama kan akışı durmuştu.

"Napıyorsun! Öyle çıkarmayı düşünmüyorsun heralde kutuyu bana uzat" emriyle birlikte dedigini yaptım.
Kutujun içinde iğne ile blkücük sisedeki ilacı cıkarıp bacağına sapladı.

"Demiri çıkarmamız gerekiyor"

"Ben yapamam " diyerek endişemi belli ettim.

"Cisem yap silu lanet işi"
Dediginde gayet bir ciddiyete bürünmüstü.Derin bir nefed alıp tploparlandım.
"Çok define girmemiş et kısmı fazla acı vermez"diyerek bana yaomam gerekeni anlattı.Atakan'ın aksine ben gözlerimi kapatıp bi anda çektim.

Bagırma sesiyle gözlerimi açtıgımda bacağından gelen kana bir bezle baskı yapmaya çalıstım.Kan akışını durdurmak için.

"Ahh!"

Atakan yalvarırcasına "tmm bırak" dedi.Acısıjı anlayamamıstım.Hızlıca elimi çekip ona doğru yöneldim.Elindeki sargı bezini alıp bacağına sardım.

"Bu daha iyi ağrı yapar "deyip ktunun içindeki agrı kesiciyi ona uzattım.Yutması gerekecekti.Etrafta herhangi bir su kaynağı yoktu.Yanına yaslandım.Etraftaki uzun ağaçlara baktığımızda Atakan'a yöneli "biz neredeyiz" dedim.Atakan biraz doğrularak "bilmiyorum" dedi.

Etrafa bakmayabdahi korkuyorduk.Kaç saat geçmişti.Bize ulaşabilecek birileri varmıydı.

Cep telefoju aklıma geldiginde enkazin altından bulup bulamayacağımı tarttım.Yutkundum.Etrafıma odaklandım.

"Atakan biz buraya neden geldik"

"Oyun Cisem" deyip dislerini sıktı ve devam etti. "Babamın ders verecek ölümcül bir oyunu"

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin