GİRDAP

49.Bölüm: "Sıfırdan"

Eveeet benim biricik meleklerim biraz fazla beklediniz yine şaşırtmadım.Bu bölümü beni bekleyen bütün melekciklerime ithaf ediyorum en çokda batukhil sana ithaf ediyorum :) en sabırsız meleksin

Hepinize keyifli okumalar...Bu arada Bana Cennetimi Ver'ede bakıverin Girdap'ın finaline çok az kaldı🤗🤗

****
"Cennetin alevli yanı" diye fısıldadı.Yutkundum kalbim göğuslerimi titretmeye yetiyordu.Bu basit hikayemin en acı yönüydü.Ateş'in hayali gözümde canlandı.

Gözlerimi daha sıkı bastırıyordum.Uyanmak için hayır bu hayalden öteyeydi.Etraftaki köpeklerin havlama sesleri kıyametin habercisiydi.Vücudumun huzur bulması için başka bir bedene hapsolması gerekmiyordu.

Suya düştüm.Yüzmeyi bilmiyordum.Sesim çıkmıyor titremiyor odada kayboluyordu.

"Çisem biraz istekli ol" deyip dudaklarını ısırdı.
"Buna tecavüz derler" diyerek inledim.

"Hangi damatın geline tecavüz edildiği görülmüş"

"Biz gelin damattan biraz farklıyız bu gecenin sonunda Ateş'in rahat bırakılmasını istiyorum.

"Merak etme gidecek"

"Ne zaman?"

"Şimdi" dediğinde önce durdum.Nefesimi düzene soktum.Elimle üzerimden ittim.

Kenara düşerken "ne yaptığını sanıyorsun" dedi.Sesini bastırıp

"Ona anlatmalıyım."

Ayağa dikildi kolumu tuttu "saçmalama " dedi.

Kolumu elinin içinden kurtarıp "en azından bu kadarını hak ediyor.Haksızlık yapma "deyip alt kata indim.Gelinliği üzerimde çıkarmıştım.Havaalanına gidecektim.Saat kaçta gideceğini bilmiyordum.Belkide saatlerce onu beklicektim.Ama buna değecekti.

Üzerimi giyer giymez dışarıya çıktım.Arabaya binip şoföre havaalanına gitmesini söyledim.Yine kalbimi durduramıyordum.Gidecekti.Günlerce birlikte olduğum adam sonunda gidecekti.Bende sırf onun için burada kalacaktım.Geçmiş gözümün önünde şeritler halinde belirmeye başladı.Babamın bana bir ev hediye etmesi.Zaten buda tesadüf değildi.Onu tamamen hayatımdan çıkarmıştım.Yıllar sonra yaptığı bu iyilik saçmaydı.Aslında yapboz tamamlanıyordu.

Havaalanina yaklaşmıştık.Trafik girişte fazlaydı.
"Tamam arabayı bi yere çek sen " deyip arabadan indim.Koşmaya başladım.
Ateş bekleme yerindeydi.Bağırdım.Sonunda beni duyabilmişti.Beni görünce ayağa kalktı.
"Çisem "diyerek fısıldadı.Onu çok özlemiştim.Ama buraya gerçekleri anlatmak için gelmiştim.

"Konuşmamız lazım"

"Ne için?"

"Şu kardeşin hakkında"

"Ne ?"

"Otur " deyip koltuğu gösterdim.

"Bak en başta şunu söylim sakin ol tamammı."kafa salladı.Bu ne kadar güvenliydi bilmiyorum.

"İlk olarak Serdar'ın gercek babam olduğunu ve aslında o evide babamın aldığını yıllarca beni korumak için benden uzak durduğunu biliyorum."
Ateş buna şaşırmıştı ama bekledi ve yutkundu.Aradığı şeyler bu cümlenin içinde yoktu.Eli boş dönmesini istemiyordum.

"İkinci olarak nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama Ozan senin kardeşin"

"Hah şaka yapıyosun merak etme döndüğümde ona kötü davranmicam"

"Saçmalama Ateş yalan söylediğimimi düşunüyosun ciddiyim."
Şok olmuştu ellerini yüzüne kapadı.Derin nefes aldı.Gözleri dolmuştu.Vicdan azabı yaşıyordu kardeşi için.

"Bunu sana kim dedi?"

"Atakan" deyip sustum.Gözlerime daha acı bakıyordu.

İyide benim bir tane kız kardeşim vardı.O rapordaki ozaman Allahım"deyip bacaklarının üzerindeki çantayı kenara koydu.

"Devam et"

"O günlük Seçkin'in oyunuymuş aslında.Hedef şaşırtıp kafamızı bulandıracakmış.Herşey o yılan denen adamla birlik içinde gelişti.Seninle aramda birşeyler döndüğünü farkettiğinde ondan yardım istedi. Tabi peşimize düştüler.Biz senin kardeşini ararken.

Annen ilk önce Serdar'ın abisinin sonrada Serdar'ın ölüm emrini verdi.

"Neden?" Deyip kafasını eğdi.

"Hisseler için"

"Yani şuanki varis sensin"

"Evet benim" deyip devam ettim.

"Annen bunu biliyordu.Beni hizmetçi olarak bulması tesadüf değildi.Yaklaşmak için seni bahane etti.Senin uyusturucu ve yeraltı muhabbetlerine karıştığını belirtti.Beni maşa olarak kullandı.O okula gelmemde bahaneydi.Seninle yakın olmam içindi.Böylece senin guveninle ikimizde buraya gelecektik.Senaryo tamamlanacaktı.

"Sırada sen vardın?"dedi. "Yani annem senimi öldürtecekti."

Kafa salladım."Ama Atakan'ın benimle evlenmesini göz ardı etti.Planında bu yoktu.

Bu cümlem canımı yakmıştı. "Sonra?"

"Ben Atakan ile evlenince sen doğal olarak rahat bırakıldın anlaşma böyleydi"

"Anlaşma derken"

"Atakan ile senin bırakılman karşılığında evlendim.Çünkü annen seninde ölüm emrini verdi." Bu sözümle donmuştu.

"Ayrıca Yılan denilen adam o hisse sahibi olacaktı.Buda mantıklıydı.
"Annenin hesaba katamadığı tek birşey daha vardı."

"Sen ve Ozan yetimhaneye verildiğinizde "deyip sustum.

"Yetimhanemi?"

"Evet yetimhane daha bebekken seni evlatlık aldı.Aynı zamanda sizin hizmetçinizde evlatlık aldı.Onlar bunu biliyordu.Yıllarca sustular.

Ne senin gercek annen Seckin nede Ozan'ın hepsi yanıltmacaydı.Üzerinde oynanmış.Seçkin kısırdı ve çocuğu olmuyordu.Muhtemelen kızkardeşinde öz değildi."

"Peki annem denilen o kadın neden beni öldürmek istesin?"

"Çünkü şirketin kocasına düşen payı tamamen senin üzerine.Seçkin'e ait hiçbirşey yok.Üvey babanı o öldürmüş olabilir.
"Yani şirket seninle benimmi yani biz ortağız.Annemde bunu bildiği için bizi öldırtmeye çalıştı."

"Sanırım " deyip sustu.

"Gerçek ailemi öğrenebilirmisin "dedi.

"Bilmiyorum" deyip yutkundum.
"Bak Ateş şimdi git Ozan'a herşeyi anlat bunları bilmeye hakkı var.Ayrıca sahip olduğun ve bilmediğin şirketin başında dur sana ihtiyaçları var"deyip kalktım.

Arkamı döndüm yürürken "peki sen?"

"Sen başında dur belki birgün çıkar gelirim" deyip hızlıca oradan uzaklasmaya çalıştım.