Diğer bölüme o kadar yorum vote gelmesede yorum atanlara teşekkür ediyorum.
bende vote ve yorum sayısını az tutmaya karar verdim.
60 yorum 70 vote bir cümlecik dahi bıraksanız sevinirim.Lütfen ve lütfen.
Mültide Ateş var.
^^^^^^^^^^
Kendi gölgemin arkasına sığınarak Ateş'e doğru bir adım attım. İncildiğini düşünmem saçma değildi.Onu hissedebiliyordum.Kırmıştım.Belki de kırıldım demek daha doğru olabilirdi.
''Gidiyor musun?''
'' Evet'' diyerek fısıldadı. '' bu bir veda değil dimi'' dediğimde zorda olsa yutkunabilmiştim.
''Tabi ki de hayır'' diyerek rahatça bir tavır takındı. ''sadece iş seyahati gibi düşün''
''Öyle mi? peki o zaman döndüğünde buralarda olacağım.Yanağıma zorda olsa bir öpücük kondurabilmişti. Aynı karşılığı ona veremesem de ona olan sevgimi biliyordu. Belkide onu görmeyince daha iyi olacaktı.Ondan soğumak için aklıma yaptıkları geldiğinde bir adım geri atıldım.Kapıyı ardından kapatıp salona yöneldim.
''erkenciyiz'' Atakan merdivenlerden inerken bir yandanda saçlarını duruluyordu. Belliki banyo yapmıştı.
Alt dudağını ısırıp yanıma doğru yaklaştı. ''Ateş gitti de malum uğurlamak gerekti.''
''Seninle biraz konuşmamız lazım''
'' tamam olur''
''hayır burada değil bekle üzerimi giyip geleyim sende hazırlan dışarıda konuşacağız'' deyip indiği merdivenlerden aynı hızla geriye döndü.Bende peşinden odanın yolunu tutarken hayattan bezmiş bir şekilde bedenimi ayaklarıma yüklemiştim.Bazı olaylar beni ciddi şekilde yorması için yeterliydi. Ateş'in yokluğunu şimdiden hissedebiliyordum. Nihayetinde odama çıkabilmiş kıçıma bir pantolon ve ince bluzu giyebilimştim. Saçlarımı açmak için çaba sarf etmeden hızlıca bir örgü yaptım.Bu dahada rahatlatıcıydı.Alt kata indikten sonra Atakan'ın kapıda beni beklediğini fark ettim.
''hızlısın'' diyerek alaycı ifadesiyle bana tavır takındı.
''olması gerektiği kadar'' deyip tebessüm ettim.Atakan ile evden dışarıya çıkarken ikimizde sessizleşmiştik. Yavaş ama bir okadarda hızla arabaya bindik.
'Nereye gidiyoruz?''
''Güzel bir kahvaltıya hayır denmez'' diyerek arabayı sürmeye başladı.Yolun başındaki sessizliğe deniz kenarındaki restorana gelinceye kadar sürmüştü.
''karma'' diyerek kahvaltı çeşidini kafasından savurdu.Garson gözleriyle bir kez süzerek elindeki boş kağıtla birlikte yanımızdan ayrıldı.Bir müddet dışarıya baktıktan sonra bana döndü tereddüt etmeden '' Seni neden buraya getirdiğimi biliyor musun?''
''Hayır'' diyerek yineledim.
''Bunu duyduğunda senin nasıl bir ruh halinde olacağını bilmiyorum.Deniz havası iyi gelir''
Atakan'ın ne dediğini anlamayacak kadar karmaşık bir dil örgüsü vardı. ''lafı dolandırmadan anlatsan''
''sakin ol '' diyerek sesimi bastırmak istedi.
''Bu geçmişte olmuş olabilir ama bunu seninde bilme hakkın var.Açıkçası uzun zamandır gözüm üzerinizde idi.Bunu sana nasıl açıklasam '' dediğinde garson çoktan kahvaltı masasını donatmaya başlamıştı bile.
''Biraz hızlı olabilir miyiz'' dediğimde garson gözlerini devirdi.''Çok açımda '' diyerek ortaya palavra attım.merak ediyordum. Atakan'ı buraya geldiğimde tanımıştım.Nasıl olur da beni takip ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
Chick-LitOnlar farklı yerlerde; kendi hayatlarının kendi hayallerinin savunmasız kahramanlarıydı. Taa ki çaresizlik çanlarını çalıncaya kadar.. "Ateş Ilgaz" ismini kendine çeken sıcaklığından alan , kapalı bir ku...