O gece Irina bulunamamıştı. Herkes eve gittiğini düşünmüştü ama gerçeği bilmiyorlardı.
Bu gece bu okuldan iki kişi kaybolmuştu. Biri DJ, Robert, cesedini gördüğüm adam, diğeri Irina Mitvalona.
Irina okulun gözde Rus'uydu. Oldukça sevecen ve arkadaş canlısı biriydi. Çevresinde güvendiği bir iki gerçek arkadaşı vardı. Diğerleri ise sadece arkadaşlarıydı.
Uzun sarı saçları ve masmavi gözleri vardı. Evet, klasik bir Rus kızıydı ama gülüşü kesinlikle klasik ve sıradan değildi.
Kesin olmasa da o da bu gece öldürülmüştü. Bunu biliyordum.
"Herkes gitti mi?" dedi Zayn kantine geldiğinde.
"Evet." dedi Hazel oturduğu masada ayaklarını sallarken.
Sağ elimle sol omzumu öylesine sıkı tutmuştum ki kan koluma gitmemiş bile olabilirdi.
"Siz neden gitmediniz?" dedi bize bakarak.
"Sakladığınız şeylerin üzerine yenisini eklemeyin diye." dedi Destiny.
"Bak, anlamıyorsunuz. Bunları kaldıramazsınız. Bugün gördüğün şey küçük bir şeydi. Bu sandığınızdan daha büyük bir mesele." dediğinde hepsinde göz gezdirdim.
"Ya buradan çıkacağız ve arkadaşlığımız aramıza başka sırlar girdiği için bozulacak," dedim emin bir şekilde durmaya çalışarak. Korktuğumu nasıl saklayabilirdim ki? "Ya da burada kalacağız ve bir şekilde toparlayacağız." dedim ve kollarımı kenetledim.
"Bunu kaldıramazsın." dedi Zayn.
"Benim adıma karar verme." dedim.
"Anlamıyorsun Heavs! Sen aç bir kedi gördüğünde bile günlerce üzülen bir insansın ölü bedenler, kan, vahşet görmeye nasıl tahammül edebilirsin?!" diye gürledi.
Haklıydı. Neden bu kadar ısrarcı olduğumu bende bilmiyordum. Siz merak deyin, ben inat. Bilmiyordum. Aslında cesetler ilgimi asla çekmiyordu ve merak ettiğim şey kesinlikle bu değildi.
"Bırakın. Hepimiz eve gidelim." dedim. "Irina'yı siz mi bulacaksınız? Bu polisin işi." dedim yalvarırcasına. "Kendinizi bu işe sürükleyen sizsiniz. Böyle olmak zorunda değil." dediğimde Troan konuşmaya başladı.
"Bu insanlar bizim yüzümüzden ölüyor." dedi bana bakmadan.
"O ne demek?" dedim ve yüzümü buruşturdum.
"Hiçbir şey." dedi Liam. "Heaven, haklı. Evlerimize gidelim." dedi.
Aklı başında biri çıkmıştı sonunda. Mecbur değillerdi kayıp bir kızı aramaya. Bu polisin işiydi.
*****
Eve geldiğimde annem ve babamın parti hakkındaki sorularını kısaca cevaplayıp banyoya gitmiştim.
Duş aldıktan sonra pijamalarımı giydim ve nemli saçlarımı kurutmadan odama geçtim.
Masamın üzerinden bilgisayarımı aldım ve yatağıma oturup bilgisayarı açtım. Twitter, facebook ve instagram bizim partimizi konuşuyordu. Herkes son derece memnun kalmıştı.
- Zayn'in Ağzından. -
"Robert'i de, Irina'yı da Harry öldürdü." dedi Troan. "Okuldan birilerini hedef seçmesinin sebebi bize yakınlarımızda olduğunu söylemekti." dediğinde ellerimle başımı ovaladım.
"Troan," dedim sesimi yükselterek. "Irina şu an kayıp. Hemen öldüğüne karar kılma." dedim sertçe.
"Aklına başka bir ihtimal geliyor mu?!" diye gürledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
locked out of heaven
Fanfiction''Adının anlamını biliyorsun değil mi, Heaven?'' dedi eliyle yanağımı okşayıp yeşil gözlerini gözlerimle buluştururken. ''Evet, cennet.'' dedim gözlerimi ondan kaçırırken. ''Adının hakkını veriyorsun, Heaven...'' dedi ve yüzüme yaklaştı. ''Tanrı...