locked out of heaven

3.6

2013

"Bana böyle davranmanızdan nefret ediyorum!" dedim ve ellerimi saçlarıma geçirdim.

"Heaven Fawer, biz senin ebeveynleriniz ve son zamanlarda neden eve geç geldiğini öğrenmek hakkımız!" dedi annem.

"Bana güvenmiyor musun?" dedim daha sakin bir sesle.

"Bunun güvenle alakası yok. Sadece son zamanlarda fazla umursamaz oldun." dedi o da ses tonunu düşürerek. "Bizi hayatının dışında tutuyor gibisin."

"Ah, hayır!" diye itiraz ettim. "Böyle düşünme, lütfen." dedim ve anneme sarıldım. "Sadece bizimkilerle biraz daha fazla zaman geçiriyorum o kadar." dedim.

"Gerçekten mi?" dedi inanmak istercesine.

"Evet, anne. Hatırla, ben büyüyorum." dedim ve güldüm.

Geri çekildiğimde onun da güldüğünü gördüm.

"Şimdi izin verirsen odama dönmek istiyorum. Biliyorsun yarın okula gideceğim." dedim ve alt dudağımı sarkıttım.

"Tamam," dedi ve kolumu sıvazladı. "iyi geceler." dedi.

"Iyi geceler anne." dedim ve hızlıca merdivenleri çıkıp odama geçtim.

Harry'nin orada olduğunu biliyordum.

Kapıyı açtığımda yatağımda otururken buldum onu. Elinde bir dergi vardı. Ben gelince başını kaldırıp bana baktı.

"Hoş geldin." dediğinde gülümsedim ve kapıyı kapatıp hızlıca yatağa ulaştım.

"Biraz geciktim, özür dilerim." dedim ve elindeki dergiyi alıp yere attım.

"Evet, geciktin." dedi ve beni kendine doğru çekti. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında arsızca gülümsüyordu. "Ve ben seni özledim." dediğinde ben de güldüm.

"Ben de özledim." diye itiraf ettim ve alt dudağımı dişledim.

"Şunu yapma." dedi ve aramızdaki mesafeyi biraz daha azalttı.

"Neyi?" dedim ve kaşlarımı çattım.

"Dudağını ısırma, inanılmaz seksi oluyorsun ve ben kendime hakim olmakta zorlanıyorum." dedi ve gülümsemesi iyice yayıldı.

"Hakim olmak zorunda değilsin." dedim ve arsızca gülümseyip alnımı alnına yasladım.

Harry güldü ve aramızdaki mesafeyi kapatıp dudaklarımla buluştu.

Tutkulu öpüşmemizin ardından geri çekildim ve başımı göğsüne yasladım.

"Annenle konuşmanız nasıldı?" dediğinde gözlerimi devirdim.

"Sanki duymadın." dedim dalga geçerek.

"Evet, duydum." dedi ve bir nefes verdi. "Seni ailenden fazla mı ayırıyorum?" dediğinde başımı kaldırdım ve yüzüne baktım.

"Ne? Hayır, hayır. Eskisinden farklı bir şey yok ki." diye itiraz ettim.

"Emin misin?" dedi şüpheyle.

"Harry," dedim ve tekrar başımı göğsüne koyup kollarımı beline sıkıca sardım. "böyle şeyler söyleme."

Saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Onlara bir erkek arkadaşım olduğunu söylediğim zaman bunlar daha normal karşılanacak." dedim ve uykuya direnmeye çalıştım.

"Öyle olacaktır." dedi ve saçlarımla oynamaya başladı. Bu da uykuya direnmemi zorlaştırıyordu.