2013
"Harry?" dedim ve gözlerimi devirdim.
Harry kahkaha attı ve yanağımdan bir makas aldı.
"Onu beğenmedin mi?" dediğinde omzuna vurdum.
"Hiç beğenmedim. Çok çirkin ve çok yaşlı." dedim burnumu kıvırarak. Ona normal davranmak zor geliyordu. Üstelik bir ay önceki olaydan sonra.
"Yaşlı mı?!" dedi şaşırarak. "O da benim gibi 21 yaşında." dediğinde bu sefer ben şaşırmış gibi yaptım.
"Ah, öyle mi?! Ben 41 sanmıştım!" dedim sahte bir şaşkınlıkla. Biraz abartmış olabilirdim ama Harry'nin yanında benim dışımda bir karşı cins görmeyi sevmiyordum ve istemiyordum.
Harry tekrar kahkaha attı. Bugün beni dışarı çıkaracağını ve bir arkadaşıyla tanıştıracağını söylemişti. Gerçi Harry'yi öptüğüm için bir daha benimle görüşmeyeceğini düşünmüştüm ama o bir ay sonra tekrar ortaya çıkmış ve beni dışarı çıkaracağını söylemişti. Her neyse öpme konusunu es geçiyordum, anlatmayacaktım. Ama yanlışlıkla olmuştu.
Bu arkadaşın bir kadın olacağını bilmiyordum. Ellie, Harry'nin ağzına düşecek gibiydi ve bu beni çok rahatsız etmişti.
"Biri kıskandı mı?" dedi hala gülerek.
"Ne? Kıskanmak mı? Ben mi? Seni mi? Hiçte bile!" dedim ve kollarımı kenetledim.
Harry tekrar güldü ve bir şey söylemedi.
"Harry?" dedim çekinerek.
"Hm?" dedi ve bana baktı.
Utanarak ona baktığımda kalbimin neden böyle attığına anlam verememiştim. O bir vampirdi ve kalbimin atışını duyabilirdi. Bu beni korkutmuştu ve başımı çevirip karşıya bakmıştım.
"Onunla çıkmıyorsun değil mi?" dedim biraz çekinerek. "Yani yanlış anlama biz arkadaşız ve eğer hayatında biri varsa -" dediğimde gülümsedi ve olduğu yerde kalıp sözümü kesti.
O durunca ben de durdum ve zorlukla gözlerine bakmaya çalıştım.
"Onunla çıkmıyorum, Heavs." dedi hala gülümserken. Gözleri parlıyordu.
"Çıkmak... İstiyor musun?" dedim ve bir nefes verdim. Aptal Heavs! Neden soruyordun ki bunları?!
Sağ elini sol yanağıma koyduğunda baş parmağıyla yanağımı okşadı. Kalbimin yerinden çıkacağına yemin edebilirdim. Onu orada tutmakta zorlanıyordum.
Başımı kaldırıp ona tekrar baktığımda gözlerinin hala parladığını ve hala gülümsediğini gördüm.
"Hayır, Heavs. Benim kalbim çok uzun süredir başka birine ait." dediğinde beynimden vurulmuşa döndüm.
Harry, uzun süredir birini mi seviyordu? Bu canımı acıtmıştı. Ona karşı hissettiğim şeyin bir adı yoktu ama önemi de yoktu. Sonuçta onun için başka biri vardı. Hem benim duygularımın sevgi olduğu ne malumdu? Uzun zamandır beni koruyup kolluyordu ve bu yüzden onunla aramızda bir abi kardeş bağı oluşmuş olabilirdi.
Peki ama bir abi, kardeşinin kalbinde böyle bir etki yaratabilir miydi?
Peki bir kardeş, abisini öper ve sürekli öpmek ister miydi?
"Benim ölü kalbim," diye başladığında aklımdaki düşünceleri uzaklaştırıp tekrar onun söylediklerini dinlemeye başladım. "onun yanında can kazanıyor. Kendimi onun etrafındayken canlı hissediyorum. Canavar olduğumu unutuyorum." dediğinde araya girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
locked out of heaven
Fanfiction''Adının anlamını biliyorsun değil mi, Heaven?'' dedi eliyle yanağımı okşayıp yeşil gözlerini gözlerimle buluştururken. ''Evet, cennet.'' dedim gözlerimi ondan kaçırırken. ''Adının hakkını veriyorsun, Heaven...'' dedi ve yüzüme yaklaştı. ''Tanrı...