''Jeremy, yürüyebilecek misin?'' dedim koluna girdiğimde.
''İyiyim, Heaven. İlginç bir şekilde kendimi iyi hissediyorum.'' dedi ve gülümsedi.
Jeremy'nin diğer kolunda Zayn vardı. Bugün Jeremy taburcu oluyor diye bizimkiler de gelmişti. Gerçi hastanede kaldığımız iki hafta içinde Zayn ve Liam iki günde bir; kızlar ise neredeyse her gün geliyorlardı. Ben de bazı günler öğleden sonra izin alarak, diğer günler okul çıkışında geliyordum. Annemler okula gitmeme fikrini sevmemişlerdi ve okula gitme karşılığında üç günde bir refakatçılık yapmama izin vermişlerdi.
Babam arabayı açmak için önden gitti.
''Okulda herkes seni merak ediyor Jer.'' dedi Hazel.
Jeremy ise sadece gülümsedi.
Jeremy, Hazel ve Liam çıkmaya başlayana kadar Hazel'a platonikti. Bunu bana söylediğinde Hazel'e söylememem için bin türlü yemin ettirmişti. Ben de söylememiştim. Sürekli birlikteydik ve ortamı germeye gerek yoktu değil mi?
****
Jeremy'nin koltuğa uzanmasına yardım ettik. Yastıklardan birini Jeremy'nin ayağının altına koydum.
''Rahat mısın?'' dedim.
''Heaven, lütfen. Zaten annem yeterince çocukmuşum gibi davranıyor.'' diye isyan etti.
''Hala çocuksun Jemmy.'' dedi annem elindeki tepsiyle içeri girerken. Jeremy annemin söylediğine yüzünü ekşitirken biz kıkıdıyorduk.
''Anne.'' diye isyan etti 'Jemmy.'
Annem Jeremy'nin yanına oturdu ve tepsideki çorbaya kaşığı daldırdı.
''Aç ağzını.'' dedi ve Jeremy'ye yaklaştı.
''Anne! Ellerim var benim! Kendim yapabilirim.''
''Bana hiç öyle gelmiyor Jemmy.''
Jer küçükken annem ona adın ne diye sormuş. O da Jemmy demiş. Bu annemin o kadar hoşuna gitmiş ki 8 yaşına kadar ona Jemmy diye seslendi.
''Pekala, Jeremy ama hepsinin bitmesini istiyorum.'' dedi annem. Jeremy'nin kötü bakışlarından etkilendiği belliydi.
''Tamam, söz veriyorum.'' dedi Jeremy hızlıca.
''Biz daha fazla rahatsızlık vermeyelim.'' dedi Liam.
''Evet, hem Jeremy'nin dinlenmesi lazım.'' dedi Zayn.
''Ben iyiyim çocuklar. Gitmenize gerek yok.''
''Hem bizim uğramamız gereken bir yer var değil mi Zayn?'' dedi Liam.
''Evet, sizinde sonra görüşürüz kızlar.''
''Gitmek zorunda mısınız?'' dedim.
''Evet Heavs. Yapmamız gereken küçük bir iş var.'' dedi Zayn.
''Ama size hala bir barbekü borcum var. En kısa zamanda onu da yapacağız.'' dedi Liam.
''Pekala,'' dedim ve gülümsedim. Ardından ikisine de sarıldım. Bu iki şapşal olmasa ne yapardım ben? ''her şey için çok teşekkür ederim. Sizi de iki haftadır çok yoruyorum.''
''Her zaman yanındayız Heavs, ne olursa olsun.'' dedi Liam.
''Teşekkür ederim.'' dedim ve tekrar gülümsedim.
İkisi gülümsedikten sonra Zayn Jeremy'ye baktı.
''Tekrar geçmiş olsun Jer.'' dedi.
''Geçmiş olsun adamım.'' dedi Liam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
locked out of heaven
Fanfiction''Adının anlamını biliyorsun değil mi, Heaven?'' dedi eliyle yanağımı okşayıp yeşil gözlerini gözlerimle buluştururken. ''Evet, cennet.'' dedim gözlerimi ondan kaçırırken. ''Adının hakkını veriyorsun, Heaven...'' dedi ve yüzüme yaklaştı. ''Tanrı...