Lıam'ın söylediğinden sonra gülücüklerime engel olamamıştım. İkimizde huzurla birbirimize bakıp gülümserken etrafa baktı ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı:
''Ben önden gidiyorum, sende benden sonra gelirsin.'' başımı 'tamam' anlamında salladıktan sona hızlı adımlarla yanımdan ayrıldı. Sırtımı duvara yasladım ve gözlerimi kapatıp o anı düşünürken dudaklarımı istemsizce ısırdım. Resmen beni öpmüştü! Lıam Payne beni öpmüştü!! Mutluluk ve heyecan karışımı duygular yaşarken bacaklarımın titremesi yürümekte zorluk çekmeme sebep oluyordu.
Yavaş adımlarla koridordan çıktım ve kulisten içeri girdiğim anda etrafta maytaplar uçuşuyordu ve herkes ''İLK KONSEERRR!!'' diye bağırıyordu. Resmen bir parti düzenlemişlerdi benim için.. Ya ama çok şiriiinnn...
Harry yanıma gelip; ''bugün çok iyiydin, seninle gurur duyuyorum Jessica Albert!'' dedi ve sarıldı. Hiçbir şey söyleyemiyordum. Dilim tutulmuştu resmen. ''iyi ki o uçağa binmişim. iyi ki bana her şeyi anlatman için ısrar etmişim, İyi ki seninle tanışmışım Jessica!'' gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. ''Sen olmasaydın ben napardım? Kurtarıcı meleğim benim! İyi ki senin ısrarlarına karşılık vermişim. Seni çok seviyorum abicim!'' dediğimde kollarını daha da sıkı sarmıştı bedenime. Louıs: ''E hadi ya! Parti bitti, biz sizi bekliyoruz!'' dediğinde Harry'den ayrıldım ve gözyaşlarımı silip Louıs'in boynuna sarıldım ''baş belası!'' ''tatlı belası desek daha iyi olur sanırım!'' ikimizde kıkırdarken Louıs'ten ayrıldım ve Nıall'ın boynuna sarıldım ''sarı civcivim benim!'' ''çakma annem benim, karnımı doyuran aşçım!'' Nıall'la da ayrıldıktan sonra gözüm Lıam'ı göremeyince Harry'ye dönüp; ''Lıam nerde?'' dedim büyük bir heyecanla. Harry'nin yüzündeki gülümseme yavaşça yok olurken ters bir şey olduğunu anlamıştım; ''Harry?!''
''şey, Jessica.. Lıam...''
''evet, Lıam??!''
''şey, Sophia. Sophia geldi ve beraber çıktılar!''
Gözümden birbiri ardınca akan yaşlarımı elimin tersiyle siliyordum ama her silişimde gözyaşlarım daha da artıyordu. Kalbim acıyordu. Aynı zamanda da kırılmıştı da...
Anlam veremediğim hisler yaşamaya başlamıştım. Kalbimde büyük bir eksiklik oluşmuştu. Bacaklarım yeniden titremeye başlamıştı ama bu sefer heyecandan değildi. Vücudumun bütün ağırlığı bacaklarımda toplanmıştı. Hem güvenim, hem kalbim hem de hayallerim kırılmıştı.
''Jessica? Bi tanem, iyi misin? Noldu??''
Amy endişe ile suratıma bakarken Harry'nin sesi ile ona doğru döndüm; ''Jessica, ben.. Özür dilerim. Eğer ben sana söylemeseydim, sonradan-''
''sonradan öğrenip daha çok üzülecektim. Biliyorum, beni düşünüyorsun. Sana kızmadım merak etme.. Teşekkür ederim.'' onun yaptığı gibi bende fısıldamıştım. Yanımıza Halen, Katy ve Demetria geldi ve hepsinin aynı anda ''iyi misiiiin??'' demeleri sinirimi bozmuştu ama bir yandan da kıkırdamama sebep olmuştu. Odadaki herkes bana endişeli gözlerle bakarken biraz silkelendim ve gözyaşlarımı ellerimle sildim. Amy'ye dönüp; ''Amy, konuşmaya ihtiyacım var lavaboya gidelim mi?'' diye fısıldadım. Kafasıyla beni onayladıktan sonra bana bakan gözlere dönüp; ''Merak etmeyin gençler! İyiyim. Duygulandım sadece. Şimdi lavaboya gidip makyajımı tazeleyip dönücem.'' İyiyim demiştim. Ama hiç iyi değildim. Ağladıkça ağlayasım vardı ve hemen Amy'nin kolundan tutup onu lavaboya sürükledim. Lavabodan içeri girdiğim anda ağlamaya başladım. ''Jessica? Noldu sana?'' Harry dışında Lıam'ı sadece Amy bildiği için yanımda sadece onu istemiştim. Anlatmak için gözyaşlarımı silerken Halen, Katy ve Demi içeri girdi.
Demetria: ''Amy'nin bilip, bizim bilmediğimiz şey yoktur Jessica!'' ikimizinde yüzüne bakarken bir anda gözlerini kocaman açtı; ''hamile misin yoksa?? Tanrım bu günleride mi görecektik!! Kimden çocuk? Kız mı? Erkek mi? Anlatın yha çatlıcaammm!!!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR
Фанфик"Sen hayatımda gördüğüm en yalancı insansın. Sana aşık olduğum için kendimden tiksiniyorum." sakin ses tonu söylediklerini yumuşatmak yerine daha küçük parçalara ayırıyordu kalbimi. Gözlerimdeki damlalar görüş alanımı yavaş yavaş kapatırken duydukla...