KEFARET

73 21 45
                                    

*bölümü yine multideki şarkıyla beraber okumanızı ve anlamına bakmanızı öneriyorum :) lütfen oy vermeyi unutmayın :)
şarkının adı: One Direction - Love You Goodbye

Geceyi zar zor geçirdikten sonra ertesi gün Amy'yle beraber çıkış işlemlerini hallettik. Harry ve diğer çocuklar şehir dışında oldukları için gelememişlerdi ama bu da açıkçası benim işime geldi.

İşlemleri hallettikten sonra çıkış kapısına doğru ilerlerken Amy kıkırdayınca ona döndüm; ''Neye gülüyorsun?'' gülmeye devam ediyordu. ''Dün sana dışarda buluşmayı tercih ederim demiştim ya?''
''Eee?''

''Dışarda derken bir kafe veya avm'de buluşuruz diye ummuştum. Hastanede değil.'' gülmeye devam ederken kapıya varmıştık. Ben de onun kıkırdamalarına katılırken haftalardır ilk defa güldüğüm için biraz garip hissetmiştim.

Kapıdan çıktığımızda çantamdan Arie'nin anahtarlarını çıkardım. Arie'nin yanına geldiğimizde olduğum yerde durdum. Kalbim yine deli gibi atmaya başlamıştı; ellerim titriyor, gözyaşlarımla büyük bir savaş veriyordum. Liam'ı uzun zaman sonra ilk defa karşımda görmek bana bir şok etkisi yaratırken gözümün kararmasıyla bir an dengemi kaybettim ama Amy yanımda olduğu için ondan destek aldım. Liam bir anlığına yanıma gelecek gibi oldu ama sonrasında vazgeçti. Amy Liam'ın yanına giderken ben de onları görmezden gelmeye çalışıp Arie'ye doğru ilerledim. Şoför kapısını açarken Amy ''ay hayır napıyosun?'' deyip yanıma koşarken ben de ona soru soran gözlerle bakıyordum; ''arabama biniyorum?''

''Bu halde süremezsin arabayı, olmaz.''

''Amy sana sürdüreceğimi mi düşünüyorsun? Arie'yi?'' ona şaşkınlıkla bakarken bir an duraksadı ve sonra Liam'a baktı. ''Ahh hayır,'' dedim aklından geçeni tahmin ederek ''asla olmaz Amelia.'' Liam'ın duymaması için fısıldamıştım. Bana dönüp ''sen bu halde süremeyeceğine ve bana da sürdürtmeyeceğine göre? Liam'ın şoförlüğüne kendi şoförlüğünden daha çok güvendiğini biliyorum Je.'' ona gözlerimi kocaman açıp bakarken beni umursamadan Liam'a ''Jessica'yı evine sen götürür müsün?'' diye sorduğunda kolunu çimdikledim. Liam'ın gözleri gözlerimle buluştuğunda hayır demesi için dua ediyordum.

''Tabii ki.'' sesini o kadar uzun zamandır duymamıştım ki, bir an kalbim duracak gibi hissettim. Amy beni takmadan ''Harika!'' deyip elimdeki anahtarları aldı ve Liam'a fırlattı. Liam anahtarları havada yakalarken ben de Amy'ye öldürücü bakışlar atıyordum. Amy kendi arabasına doğru ilerlerken ''Ben arkanızdan geliyor olacağım. Hadi!'' Diye bağırdı. Arkasından boş boş bakarken Liam'ın yanıma geldiğini fark etmemiştim bile. ''İzin verir misin?'' dediğinde yüzüne bile bakmadan kapının önünden çekildim ve yan koltuğun kapısını açıp oturdum.

Arabayı çalıştırdığı andan itibaren gözlerimi yoldan ayırmadım ama ona bakmamak için de kendimi zor tutuyordum.

Sitenin o ağaçlı yoluna girerken ''İyi misin?'' diye sormasıyla biraz irkildim. Sorusunu cevapsız bırakırken derin bir nefes aldığını duydum. ''Dün çok kötü görünüyordun.'' dedi ama anında sustu. Bu hareketi beni biraz düşündürürken bir anda kafamda şimşekler çaktı; ''Bir dakika,'' dedim ona dönüp ''sen dün beni görmedin ki?'' hiçbir şey söylemeden yola bakmaya devam ediyordu. ''Dün nasıl olduğumu nerden biliyorsun?'' hala sessizliğini koruyordu. ''Tabii ya! Beni hastaneye sen getirdin değil mi?! Tanrım, ben ne aptalım. Amy'yle yolda falan da karşılaşmadınız! Anlamalıydım!'' histerik bir kahkaha atıp konuşmaya devam ettim; ''Sen beni mi takip ediyorsun?'' dediğimde bir anda kaşları çatıldı; ''Ne? Hayır, ben-''
''Markette çok uzun süre geçirdim ve tesadüf olsaydı karşılaşırdık değil mi?''
''Jess saçmalıyosun seni takip ettiğim falan yok. Ben sadece-''
''Sen sadece??'' derin bir nefes aldı. ''Seni merak ettim.'' dediğinde tekrar histerik bir şekilde gülüp önüme döndüm. ''Sevdiğim kadını merak edemez miyim?'' boğazıma oturan yumrudan kurtulmaya çalışırken evin önüne gelmiştik bile. Arabadan inip eve doğru ilerlerken Liam kolumu kavradı ve beni sertçe kendine döndürdü. Burunlarımız birbirine değdiğinde nefesim kesildi ve dünyayla bütün bağlantım o anda kopmuştu. Gözlerime o kadar derin bakıyordu ki Amy'nin arabasının sesini duymasaydım o derinlikte boğulabilirdim. Hızlıca onu itip kollarından kurtuldum ve tekrar kapıya doğru yürümeye başladım. Birkaç saniye geçmeden Liam'ın arkamadan seslenmesiyle ona döndüm; ''Arie ben de mi kalsın?''
''Ne?''

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin