''Zayn?''
''Umm. Selam.'' ikimizde şaşkınlıkla Zayn'e bakmaya devam ederken Zayn de ne yapacağını bilemez halde bize bakıyordu. ''Kim gelmiiiiişş?'' Demi yanımıza geldiğinde ağzı açık bir şekilde Zayn'e bakarken ardından ''AMYYYYYYY'' diye bağırdı. Amy anında yanımıza gelirken o da Zayn'i gördüğünde bir an afallasa da sonradan kendini toparlayıp Zayn'in yanına gitti ve kolundan tutup onu içeri soktu. Biz o sırada Liam ve Demi'yle kenarda durmuş şaşkınlıkla Zayn'e bakmaya devam ediyorduk. ''Gelmezsin sanıyordum?''
''Umm evet, ben de öyle sanıyordum.'' Amy Zayn'in montunu ve elindekileri alırken Zayn'le birbirimize bakıyorduk. Amy bakışları fark edip araya girdi; ''ya uzaylı görmüş gibi bakmasanızaa. Liam? Zayn bu Zayn. En yakın arkadaşın olan?'' Liam o sırada kendine gelip Zayn'le tokalaştı ve uzunca sarıldılar. Ardından Demi'yle sarılırken ben de elimi uzattım. Önce tereddüt etse de ardından elimi tuttu ve tokalaştık.Amy ve Zayn içeri geçerken Liam da onları takip etti. Demi sessizce onların arkasından bakarken ''Liam'ın yüzündeki kırmızı şey- haaaaa..'' o sırada bana bakıp kahkaha atmaya başladığında anlamayan gözlerle ona baktım; ''ne var?''
''Rujun bozulmuş'' deyip kahkahasını artırırken ben de lavaboya koşup rujumu düzelttim ve hızlıca salona, Liam'ın yanına koştum. Salonda Liam ve Harry dışında herkes Zayn'le beraber otururken Liam ve Harry de camın kenarında harıl harıl bir şey konuşuyorlardı. Yanlarına gittiğimde beni pek takmasalar da Liam'ın dudaklarının etrafındaki kırmızılığı görünce istemsizce güldüm. Bu onların dikkatini çekerken Liam'a dönüp ''bir gelsene benimle'' dediğimde Harry önce bana sonra Liam'a baktı; ''ya söylemeyeceğim söylemeyeceğim diyorum ama Liam'ın şu yüzündekinden sen sorumlu olabilir misin Jessica?'' kahkaha atmamak için kendimi zor tutarken ''ben halledicem'' deyip Liam'ı lavaboya doğru götürdüm. ''ne var yüzümde ya?'' demesine kalmadan aynadan kendisini görünce yüzündeki dehşeti fotoğraflayamadığım için çok üzüldüm. Kenardan peçete alıp lekeleri silerken bir andan da kahkaha atmamaya çalışıyordum; ''rezil olduk.'' derken elimdeki peçeteyi alıp kenara attı.
''Umurumda değil.'' beni lavaboyla arasında iyice sıkıştırırken kapının çalmasıyla ikimizde doğrulduk. ''Kim o?'' dediğimde Calum'un sesini duymamla kalp atışlarım hızlandı; ''Alexie seni arıyordum her yerde. Bir sorun mu var?'' Liam yüzünü düşürüp ''niye seni arıyo bu çocuk?'' diye fısıldadığında elimle ağzını kapatıp Calum'a seslendim; ''Uhmm hayır Cal, bir sorun yok. Geliyorum birazdan sen içeri geçebilirsin.'' Liam saçma saçma mimikler yapıp beni güldürürken ben de ses çıkarmamaya çalışıyordum; ''Tamamdır Alex, bekliyorum seni.''
''Tamam Cal.'' kapıya iyice yaklaşıp Calum'un gittiğinden emin olduktan sonra Liam'a döndüm; ''ya sen neden beni sinir ediyosun?''
''sinirliyken çok güzel oluyosun da ondan.'' deyip bana iyice yaklaşırken ''ay hayır Liam,'' dedim ve ellerimle onu durdurdum ''yüzünü biraz daha ruj lekesi kaplasın istemiyorum.'' deyip küçük bir kahkaha atarken o da ''aman da aman hanımefendi çok eğlendi bakıyorum da.''
''birazcık.'' biraz daha yaklaşıp yanağıma bir öpücük koyduğunda ''bir daha asla öyle saçma şeyler yüzünden tartışmayalım, tamam mı?'' dediğimde eliyle yanağımı okşarken ''Tamam ama tartışsak bile küsmeyelim. Bana sarılmadan evden çıkmana dayanamıyorum.'' bir şey demeden bu sefer ben yanağına minik bir öpücük kondurdum. ''Anlaştık.''
Birkaç saniye sonra lavabodan önce ben çıktım ve salona geçtim. 1-2 dakika sonra da Liam geldi ve Zayn'in yanına, benimse tam karşıma oturdu. Zayn cidden çok mutlu görünüyordu. Anladığıma göre Niall kutlamaya onu da çağırmıştı fakat kimse geleceğinden ümitli değildi. Kutlamaya gelmesini geçtim; çocuklarla konuşuyor, şakalaşıp eğleniyordu. Gözümün önünde Directioner yıllarım canlanırken bulunduğum yerin hayallerime bile sığamayacak güzellikte olduğunun da idrakına varmıştım. Gerçekten gerçek miydi bunlar? Etrafımda ki tüm bu kişiler? Sanki hiç başka biri değilmişim gibi, sanki hayatım boyunca adım Jessica'ydı. Sanki bütün o kötü şeyleri yaşamadım. Şöyle bir düşününce hiçbiri gerçek gibi gelmiyor. Kendimi bulunduğum yere öylesine ait hissediyorum ki; burdan ayrıldığımı düşünemiyorum bile. Ayrılırsam eğer neler olacağını düşünmek dahi istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR
Fiksi Penggemar"Sen hayatımda gördüğüm en yalancı insansın. Sana aşık olduğum için kendimden tiksiniyorum." sakin ses tonu söylediklerini yumuşatmak yerine daha küçük parçalara ayırıyordu kalbimi. Gözlerimdeki damlalar görüş alanımı yavaş yavaş kapatırken duydukla...