SIR

İLK SELFİE

Kan resmen yanaklarıma pompalanıyordu. Ben daha az önceki olayın şokunu atlatamamışken bir de bu. Bu çocuğun benimle derdi ne ya?!

Başımı öne eğip hızla evden çıktım. Ama bir yandan da gülümsememe engel olmaya çalışıyordum. Arabaya Lıam'dan önce binip ön taraftaki koltuğa hemen oturdum. Ben koltuğa oturduktan sonra Lıam'da görüş alanıma girmişti. Gözlerini ayırmadan bana bakıyordu. Tabii bu sırada o aşık olduğum gülümsemesi hala yüzündeydi. Sessiz bir yolculuktan sonra çekimlerin olacağı stüdyoya gelmiştik. Stüdyoya resmen aşık olmuştum; ışıklandırmalar, panolar, her şey... 

Herkes arabalarından inerken Amy içerden çıkıp hızla yanımıza geldi; ''Hadi yaa! Ne sallana sallana yürüyosunuz! Daha saç-makyaj var. Çabuk olun!'' ''Sanada meraba Amy'cim!'' ''Sonra merabalaşırız Louıs'cim. Hadi çabuk olun!'' Hızla içeriye geçerken kalbim yavaş yavaş yemek borumdan çıkıp, boğazımda atmaya başlamıştı. Amy bana hızla kulisin yerini gösterip, aynanın karşısındaki sandalyeye oturttu ve Halen diye birine seslendiğinde yanıma koşa koşa yeşil gözlü, kısa saçlı kumral bir kız geldi; ''Meraba sen Jessıca'sın sanırım. Tanıştığıma çok memnun oldum. Ben Halen. Grubun kuaför ve makyaj uzmanıyım. Şimdi hızla senin saçlarını ve makyajını yapıcam ve kostümcümüz Demetria'nın yanına göndericem. Ona kısaca Demi diyebilirsin.''
''Şey, bende memnun oldum.'' o şirin gülümsemesini yüzüne takınarak; ''Ahh üzgünüm. Acele etmem lazım. Çekimlerin saati değişince böyle dengemizde bozuluyo işte. O zaman ben saçlarına başlıyorum.'' ''Tamamdır.''

Halen'ı çok sevmiştim.Çok saf bir güzelliği vardı ve Harry'nin kız versiyonu gibiydi. Kalkıp 'abicim' diye sarılasım gelmişti.

* * *

''Evet Jessıca, işim bitti şimdi kostüm odasına gitte Demi seni hazırlasın.'' aynaya baktığımda bir şaheserle karşılaşmıştım. Saçlarıma doğal bir dalgalık vermişti. Makyajım çok abartılı olmadığı halde mükemmeldi ve çok doğaldı. ''Halen. Bu, çok güzel olmuş. Çok teşekkür ederim.''
''Rica ederim. Bundan sonra sürekli beraberiz. Hadi Demi'nin yanına git. Seni bekliyo.'' Halen'a gülücükler saçarak kostüm odasına gittiğimde kapıdan içeri girdim ve Lıam'la Demetria olduğunu sandığım kız, aynada Lıam'ın kıyafetlerine bakıyorlardı. Kot pantolon giymişti ve üzerinde karın kaslarını belli eden siyah bir tişört vardı. Odaya girdiğimde beni fark ettiklerinde Lıam'ın yüzünde gülücükler oluşmuştu. Bende onu görünce farklı olmamıştı tabii. Lıam'ın yanındaki kız bana doğru yaklaşıp elini uzattı; ''Meraba Jessıca. Ben Demetria. Kısaca Demi diyebilirsin. Halen sana benden bahsetmiştir. Hadi gel şu kıyafetleri giy, acele etmemiz lazım.'' Halen'ın aksine Demi'nin koyu saçları vardı. Ama gözleri efsaneydi; elanın boyut atlamış haliydi resmen. Lıam odadan çıktıktan sonra, Demi'nin bana verdiği kıyafetleri kabinde giyindim ve aynanın karşısına geçtim. Beyaz, straplez uçuş uçuş mini bir elbise giymiştim. Dürüst olmak gerekirse, elbise ten rengime çok uymuştu ve saç-makyajımla bir oluyordu.

Demi; ''Jessıca, mükemmelsin. Erkek olsam, seni eve atardım sanırım.'' diyip psikopatça gülmüştü. Zaten kız Louıs'tende kısa, iyice korkmaya başlamıştım. Şu anki tipine bakılırsa, bunu yapması için erkek olmasına gerek yok diye düşünmeden edemedim açıkçası; ''O zaman iyi ki erkek değilsin!'' diyip bende kıkırdamıştım. Demi son olarak ayağıma pudra renginde bir stiletto verip, beni odadan çıkarttığında bizim çocukları karşımda görmemle bir an duraksadım. Lıam hariç hepsi siyah pantolon giymişti ve sadece Harry, açık kırmızı renginde bir gömlek giymişti. Nıall ve Louıs ise beyaz tişört. Ama Louıs'in üstünde birde siyah kot bir ceket vardı. Hepsi gözleriyle beni süzerken bende Lıam'a bakıyordum. Gözleri aşağıdan yukarıya doğru gelip gözlerimle buluşunca gözlerimi kaçırmıştım.

Harry; ''Şey, bizim arkadaşımız vardı da. Adı Jessıca. O içerde mi?''

''Off Harry yaa!''