''NEDEN?''

140 23 1
                                    

*Mültimedyadan nefret ediyorum :/

İçeriye el ele girdiklerinde herkes onlara bakıyordu; Harry hariç. O sadece bana bakıyordu endişe ile...

''Şerefsiiiiizzzz...''

''Piiiiisss Lıam...!!''

''Yok artııııkk!!'' hepsi Türk dizilerinden fırlamış tepkiler verirken ben ağlamamak için kendimle savaşarak onlara bakıyordum.

Nıall: ''Barıştınız mı? Sonunda. Ohh bee!!''

Louıs: ''Nihayet alışık olduğumuz ve özlediğimiz manzara!'' çocukların söylediklerine sinir olsamda herhangi bir tepki verecek kadar yorgundum. Benim yerime kızlar ve Harry yeterli tepkiyi verip aynı anda huzursuzca boğazlarını temizlemişlerdi. Nıall, şaşkınlıkla onlara dönüp; ''o neydi lan?!! Koro öksürmesi mi??!!'' deyince, az önceki sinirim yumuşamıştı ama hala çok sinirliydim. Harry, Lıam'a bakarak ''yok, GICIK yaptı da...'' dedi imalı bir ses tonuyla. Lıam, yaptığı şeyin bal gibide farkındaydı ve eşek gibi pişmandı. Pişman olmalıydı da...

Lıam'dan:

*yaklaşık 1 saat önce*

Jess'in dudaklarına minik bir öpücük daha bıraktıktan sonra hızlı adımlarla koridordan çıktım. Jess için kuliste sürpriz bir parti olduğu için daha da heyecanlıydım. Yüzümde gülücüklerle, Jess'i öptüğüm anı düşünerek kulise girdim. Kapıdan içeri girdiğim anda Sophia'yı görmem minik bir kalp krizi geçirmeme neden olmuştu. Sophia, ''Liam, biraz konuşabilir miyiz?'' dediğinde Harry'yle gözlerimiz buluştu. Harry'nin gözlerinden çıkan ateşler, açıkçası canımı yakmıştı.

''Ne konuşacağız ki? Konuşacak bir şey kaldı mı Sophia?''

''Kaldı. Beni dinlemeni istiyorum, lütfen...''

''Fazla zamanım yok!''

''Uzun sürmeyecek, lütfen.''

Sanırım hiç kaçış yolum yok...

''Peki... Sadece 10 dakika ama!''

''Uzunluğuna sen karar vereceksin.''

Sophia'yla kulisten çıkıp yalnız kalabileceğimiz bir yere gittik. Bunun için en uygun yerin kafetaryanın olacağını düşünerek kafetaryaya geçtik. Parti sayesinde kimse yoktu ve bu benim için küçükde olsa, bir avantajdı...

''Dinliyorum.'' bir sandalyeye oturup Sophia'nın konuşmasını dinlemeye başladım:

''Lıam, ben çok özür dilerim. Tamam belki biraz aceleci davrandım. Ama şüphelendim. Seni kaybetmekten korktum.''

''Neyden şüphelendin Sophia??!''

''Biz kavga ettikten hemen sonra o kız gruba girdi-''

''Onun bir adı var. Jessica!''

''Her neyse, her şey onun yüzünden oldu sandım. Bana erken evlenmek istemediğini söylediğinde yalan söylediğini sandım. o kızla, Jessica'yla beraber olmak için benden ayrılma bahanen olduğunu sandım. Bende, hemen olsun bitsin istedim. Lıam bak, çok saçma bir sebepten dolayı biz böyle olduk. Affet lütfen. Söz veriyorum pişman olmayacaksın. Biz evlenecektik. Evleneceğiz de. Yeter ki sen beni affet.'' hiçbir şey söylemeden sadece yere bakıyordum. Eğer Sophia ile barışırsam, Jess'e nolacaktı? Yıkılacaktı. Daha ilk öpüşmemiz yarım saat önce oldu. Şimdi Sophia ile...

Ama, bir yandan da Sophia ile olmazsam, bir şekilde Jess'le beraber olacağım. Ve Sophia bir şeylerden şüphelenecek. Jess'in başının belaya girmesindense, Sophia'yla beraber olurum. Ama düşüncesi bile Jess'e karşı ihanet ediyormuşum gibi geliyorken, nasıl yaparım...

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin