Halen'dan:
Hepimiz Katy ve Sarah'ın hazırladığı abur cuburları yerken Jessica cam kenarında oturmuş dışarıyı seyretmeye devam ediyordu. Israrlarımıza rağmen yinede yanımıza gelmeyi veya bir şeyler yemeyi kabul etmemişti. Ve bu durumdan en çok Demi rahatsız olmuştu. Onu bu halde görmek ve hiçbir şey yapmamaktan rahatsız gibi duruyordu.
Demi'yle göz göze geldiğimizde kaşlarıyla bir şey anlatmaya çalıştı ve tabiiki de hiçbir şey anlamadım. Benim anlamadığımı anlayınca Sarah'a dönüp derin bir nefes alıp lafa girdi; ''Sarah, benim bi uyuyasım geldi. Hani yorgunluk, ilk konser falan..'' Sarah: ''Sanırım Demi 'benim odamı hazırlasana' nın kibarcasını söylüyor. Neyse, mesaj alındı. E madem ben gidiyimde odanızı hazırlıyım. Amy yardım etsene.'' dediğinde Amy kendini koltuğa atıp ''ayyhh Sarah var ya ben bugün çok yoruldum. Hadi, sen yaparsın.'' dediğinde Sarah ''pis kuzen! Git, olmasın senin gibi kuzen!''
''Bende seni seviyorum çakma sarışınımm..''
''Deme şunu!''
''tamam çakma sarışınım''
''bak yaa!'' Sarah'ın üst kata çıktığından emin olduktan sonra Demi telefonumu işaret edip ''öhöhöwhatsappöhhöharryöhhö'' diye -yalandan- öksürdüğünde ne demek istediğini bu sefer anlamıştım. WhatsApp'ı açıp Harry'ye sesli mesaj göndermek için hazırda beklerken Demi'nin işaret vermesini beklemeye başladığımda o da Jessica'ya dönüp konuşmaya başladı: ''yeter Jessica! Tamam, anlıyorum üzülmekte haklısın. Ama en azından bir şey söyle! Böyle öküz gibi kıçının üstüne oturup dışarıyı izleyerek mutlu oluyor olabilirsin, ama biz burda kıçımızı yırtıyoruz senin için ya! Bir şey söyle artık yeter!'' dediğinde Jessica derin bir nefes alıp dolu gözlerle Demi'ye bakmaya başlayınca, Demi'de bana işaret verdi ve ses kaydını başlattığımda Jessica'da konuşmaya başladı(nihayet!): ''Ya... Ben. Özür dilerim. Nasıl davranacağımı veya, ne tepki vereceğimi bilmiyorum. Ağlamalı mıyım, bilmiyorum... Sinirliyim. Ama, sanki ona ihtiyacım var. Normalde ona ihtiyacım olduğunu rahat rahat söyleyemem, size bile. Bir yandan onu görürsem yumuşama ihtimalim çok yüksek. Bir yandan da, o şu an burada olmadığı için böyle olduğumu hissediyorum. O yanımdayken mutluyum, huzurluyum, güvende hissediyorum kendimi. Keşke bir anda şu kapıdan içeri girse, kolumdan tutup beni götürse ve sadece tek bir geceliğine her şeyi unutsak. Onu çok seviyorum kızlar. O benim hayalimdi ve şimdi de gerçeğim oldu. Eğer evlenirse ne olur diye düşünemiyorum bile. Korktuğum tek bir şey var, o da onsuz olmak. Lıam'sız yaşamak...'' ağlamaya başladığında Demi yanına gidip sarılırken bende kaydı durdurup Harry'ye gönderdim ve bir mesaj attım: ''bu ses kaydını Lıam'a dinlet!''
Harry'den:
Eve gidene kadar ve vardığımızda kimse tek kelime bile etmemişti. Kapıyı çaldığımızda Nıall'ın arkadaşı Sam, kapıyı açtığında ''ne bu hal?'' diye sordu. Biz birbirimize bakarken Lıam içeri geçti ve ''yorgunluktan'' deyip geçiştirerek Lıam'ı takip ettik. Nıall, hem karnını doyurmak hem de Sam'i oyalamak için beraber mutfağa giderlerken Lıam büyük koltuğa geçip kendini koltuğa attı ve tavanı izlemeye başladığında biz de Louı'yle karşısındaki ikili koltuğa oturup Lıam'ı izlemeye başladık. Nıall elinde ağzına kadar dolu bir tabakla geldi ve hemen yanımızdaki tekli koltuğa kendini atıp ağzına bisküvileri tıkmaya başladı. Louı'yle birbirimize bakıp gülmemek için kendimizi zor tuttuk. Ben Nıall'ın yemek yiyişini hayranlıkla izlemeye devam ederken Louı, ''ciddi misin Nıaller?'' dediğinde ''ne var? Herkesin kafasını dağıtma şekli farklı. Bak Lıam'a; Tavanı izliyo kafasını dağıtmak için. Bence benimki gayet normal.'' diye cevap verdi.
''Tamam kardeşim, demedim bir şey afiyet olsun. Bu arada, Sam nerde?''
''Gönderdim onu.''
''Ne?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR
Fanfiction"Sen hayatımda gördüğüm en yalancı insansın. Sana aşık olduğum için kendimden tiksiniyorum." sakin ses tonu söylediklerini yumuşatmak yerine daha küçük parçalara ayırıyordu kalbimi. Gözlerimdeki damlalar görüş alanımı yavaş yavaş kapatırken duydukla...