MERHABA KANKALAR. BU BÖLÜMDE ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ VE MUTLU OLUCAKSINIZ. KESİNİM YANİ :D NEYSE YANDAKİ ŞARKIYLA OKURSANIZ DAHA GÜZEL OLUR BENCE :D NEYSE SİZ GENE OKUMAK İSTİYORSUNUZ ŞİMDİ HİKAYEYİ :D TUTMAYAYIM SİZİ :D İYİ OKUMALAR :D
Bu Isaac'ti. Gözlerim büyüdü. Anlaşılan oyun istiyordu. İsteseydi tırmanarak camımın önüne gelirdi fakat taş atmayı seçti. Gülümsedim ve camı açtım. Camın beton yerine kendimi yasladım. Ona kapıyı işaret ettim. Yüzü bir anda düştü. Bu gülüşümü daha genişletti. Etrafına bakındı ve çarpık bir gülümseme yolladı. Bu sefer benim gülümsemem söndü. Hızla zıpladı ve tam da camın önüne geldi. Hızla geri çekildim. O da yavaşça içeri girdi. Doğruldu ve üzerini silkeledi. Ellerimi göğsümde birleştirdim ve ayağımı ritmik bir şekilde sallamaya başladım. Bu '' Burada ne halt ediyorsun?'' anlamına geliyordu. Gözleri odamda gezindi ve sonunda bir yere takıldı. Nereye baktığına baktığımda bizim aile fotoğraflarının olduğu albüme baktığını fark ettim. Soru soran gözlerle ona döndüm. Sonra arkama döndüm ve albümü elime aldım. Yatağıma doğru ilerledim ve yatağa oturdum. Sırtımı da başlığa yasladım. Yatakta yanıma vurdum. Bu '' Gel buraya otur.'' anlamına geliyor. Ağır adımlarla yanıma geldi ve oturdu. Albümün ilk sayfasını açtım ve tam ortamıza koydum. İlk fotoğrafı görür görmez gülmeye başladık. Bu bendim. Küçük arkadaşlarım ile eski evimizin bahçesinde su savaşı yapmıştık ve pislikler bana pusu kurmuşlar. Heryerim su olmuştu fakat onların üzerinde bir damla bile su yoktu. Bu fotoğrafı da annem çekti. Yanımda arkadaşlarım gülerek sevinçli bir şekilde poz verirken ben somurtuk suratla,kollarım göğsümde birleşmiş bir şekilde anneme öldürücü bakışlar atıyordum. Sonunda gülmemiz bittikten sonra sayfayı çevirdim. Bir sürü doğum günü fotoğraflarım vardı. Yaşlarıma göre dizilmişti. Yeniden sayfayı çevirecektim ki Isaac sayfanın üstündeki elimi tuttu.
''Dur.'' dedi. Yüzümü ona döndüm. Bana anlam veremediğim gözlerle bakıyordu.
'' Beni büyülüyorsun. Şu ana kadar hiç hissetmediğim duygular hissediyorum senin yanında. Bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum fakat buna insanlar 'aşk' diyorlar. Sophie, ben sanırım seni seviyorum. Ve bundan gerçekten eminim.'' dedi. Ona şaşkınlıkla bakıyordum. Sonra kafamı eğdim.
'' Sanırım bende aynı şeyleri hissediyorum.'' dediM. Evet o söz tam da benden çıktı. Bana şaşkın gözlerle bakmaya başladı.
9 Ay Önce
''Üzgünüm hanımefendi fakat kızınız ruhsal açıdan çok çöküntüye uğramış ve malesef... konuşamıyacak.'' dedi Doktor. Annem açık olan ağzını eli ile kapattı. Gözünden bir damla yaş geldi. Bütün bunları kapıdan gizlice izliyordum. Doktor o kadar çok dinlememem için tembih etse de merak işte. Bende duyduklarım karşısında donup kaldım. Yani ben bir daha konuşamıyacak mıyım?
''Beyin konuşma hareketlerini algılayamıyor. Zarar görmüş. '' dedi Doktor annemi daha çok harab etmek istercesine devam etti. Annemin gözündeki yaşlar durmak bilmiyordu.
''Yapılabilecek hiçbir şeyimiz yok mu? '' dedi annem gözyaşları arasından.Hızla gözündeki yaşları sildi.
''Aslında evet var.'' dedi Doktor. Annem heyecanla yerinde doğruldu.
''Ne gerekirse yaparım. Para önemli değil.'' dedi annem.
''Düzelmesi bizim elimizde değil, bunu kızınız kendisi yapmalı.'' dedi Doktor. Annemin kafası karışmıştı.
''Nasıl olacak o? '' dedi annem. Doktor hafifçe gülümsedi.
''Şöyle olacak. Eğer kızınız gerçekten büyük bir duygu yaşarsa, beyindeki diğer kasları da çalıştırabilir. Şimdi beyinle ne alakası var demeyin. Aslında kalple olan bütün duygular beyinle alakalıdır. Bu duygular sayesinde kaç tane hasta kurtarıldı bilemezsiniz.'' dedi Doktor gülümseyerek.Annem başını salladı. Buna inanmıyordu. Yüzünden anlaşılıyordu. Gerçi ben de inanmıyorum böyle bir şeyin olacağını fakat olacaksa bir an önce olsa iyi olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf (Brand New Friend)
Fanfiction''Beni dikkate alıyor musun? Tanrım almıyorsun! Hadi ama kim bilir kaç günden beri tanışıyorsunuz ve ... ve ... '' daha fazla konuşamamıştım. Çünkü tam da karşımda tişörtünü çıkarmıştı. Kısacası yarı çıplaktı. Sesli bir şekilde yutkundum ve gözlerim...