Araba durmuştu. Etrafıma bakındığımda geldiğimizi aldım. Scott ile Stiles arabadan indiler. Onların arkasından bakıyordum. Scott bir anda duraksadı.
''Sophie'nin kokusunu alıyorum.'' dedi. Aptal! Koca yol boyunca fark etmedin de şimdi mi fark ediyorsun. Etrafa bakmaya başladılar. Dayanamadım ve camdan kendimi gösterdim.
''Merhaba!'' dedim 32 diş gülerek. Stiles elini alnına vurdu.
''Hayır kelimesinin anlamını bilmiyorsun galiba.'' dedi kapıyı açarak. Açınca hızla indim.
''Bana hayır diyemezsiniz.'' dedim.Gözlerini devirdiler.Hızla ilerlemeye başladık. İçeriye girdik. Derek sandalyeye oturmuş camdan dışarısına bakıyordu.
''Derek?'' dedi Scott. Derek yüzünü bize döndü.
''Yine neler oluyor? '' dedi. Ayağa kalktı ve bize yaklaşmaya başladı. Ellerini göğsünde birleştirdi.
''Sana oluyor Derek. Yine bir şeyler peşindesin ve bu bizim başımıza patlıyor.'' dedi Stiles.
''Bu sizi ilgilendirmez.'' dedi ve arkasına döndü. Sonra aklına bir şey gelmiş gibi yeniden bize döndü.
''Ya da şuna ne dersin? Dilsiz kız konuşursa size doğruyu söyleyeceğim. '' dedi gülerek. Hatta kahkaha bile atmaya başladı. Pis pis sırıttım. Bir adım öne çıktım. ''Yani hiçbir zaman.'' diye devam etti.
''O kadar emin olma Derek. Eğer bunu istiyorsan, yaparım bende. Yeter ki sen iste.'' dedim sırıtarak. Derek acayip bir şekilde şaşırdı.
***
''Bakın, size buraya doğru gelen düşmanlardan kastediyorum. Bu sefer farklı. Canları bir şeye susamış olmalı. '' dedi Derek. Kendi kazdığı kuyuya düştü dedikleri bu olsa gerek. Ben konuştuktan sonra 'Şaka yapmıştım' türü şeyler söylese de bir şekilde onu anlatmaya ikna ettik.
''Chris'de bundan bahsediyordu. Başları varmış ve sanırın başlarının seninle bir sorunu var. Kısacası intikam peşinde.'' dedim. Başlarıyla onayladılar.
'' Peki bu ustaları kimmiş?'' dedi Derek.
''Bir fikrimiz yokl. Kendini gizliyor. '' dedi Stiles.
'' Peki sizce sadece Chris mi bunun içerisinde? Başka kişiler de olmalı.'' dedim.
'' İkizler olabilir. '' dedi Scott.
''Pek öyle düşünmüyorum.'' dedi Derek.
'' Neden o akşam Chris bize saldırdı?'' dedi Stiles.
''Bence bir uyarıydı. Bizden korkun türü bir mesaj.'' dedim.
'' Ben kim olduğunu tahmin edebiliyorum.Sanırım.'' dedi bir ses. Kafamızı sesin yönüne çevirdik. Bu Cora'ydı.
''Kim peki?'' dedi Derek.
''Sen liseye giderken. Bir çocuk var demiştin. Matt. Hep seninle yakın arkadaş olmak istiyordu fakat sen onu iri büyük gözlükleri olduğu için ve bir inek olduğu için senin tarzın olmadığını düşünüyordun.'' dedi Cora. Derek güldü.
''Bu saçma bir şey için mi benden intikam alacak?'' dedi gülerek. Cora gözlerini devirdi.
''Asıl konumuz o değil zaten. Bu sadece hatırlatmaydı.'' dedi ve devam etti. '' Seni kurt adam olarak görmüştü ve o da kurt adam olmak istiyordu. Sen ise hep karşı geliyordun. Bilirsin, sen eskiden şey gibiydin ... aynı Scott gibi. (Scott gözlerini devirdi.) Ve sonra da okul bitti falan böyle gitti. Ya kurt adam olduysa? '' dedi Cora tek kaşını kaldırarak.
''Bunu nereden bileceğiz? Emin değiliz. '' dedim Cora'ya soran gözlerle bakarak.
'' Aslında eminiz. Erkek kardeşi kurt adam.'' dedi Cora.
''Sen bunu nereden biliyorsun? '' dedi Stiles.
''Sağlam kaynaklarım var diyelim.'' dedi.
''İyi de bu çok saçma. Şimdi onu kurt adam yapmadı diye mi bunlar?'' dedi Scott.
''Hala anlamadınız mı? Hepsi sadece gösteriş için.'' dedim. Cora başıyla onayladı.
''Ne yapacağız? Daha doğrusu ne yapmalıyız?'' dedi Stiles.
''Bekliyeceğiz. Tek yapmamız gereken bu.'' dedi Derek.
***
3 Gün Sonra
''Hadi ben çıktım anne.'' dedim anneme bağırarak.
''İyi dersler kızım!'' dedi annem su sesleri arasında. Anlaşıldığı üzere banyo yapıyordu. Kapıdan hızla çıktım ve kaykayıma atladım. Dün annem ile hastaneye gidip alçıyı çıkarmıştık. İnanılmaz mutluydum. Kaykayı da uzun zamandır kullanmıyordum. Annem bana 2 sene önce almıştı. Yola çıktım ve okula ilerlemeye başladım. Okulun önüne geldiğimde kaykayımı kolumun altına aldım ve okula girdim. Hızla dolabımın karşısına geldim. Dolabımı açtıktan sonra kaykayımı onun içine koydum. İlk dersim kimyaydı ve yine deneyler yapacaktık. Deney yapmayı seviyorum fakat tek yapmayı seviyorum. Eşli olunca o da yapıyor ve bu beni rahatsız ediyor. Kitabımı kolumun altına sıkıştırdım ve dolabı kapattım. Hızla kimya sınıfa girdim. Ortadaki sıralardan birine oturdum. Kitabımı da masaya koyunca öğrencilerin içeri girmesini bekledim. Bu derste herkes vardı. Yani arkadaşlarımın hepsi. Herkes sınıfa girdikten sonra öğretmen de içeri girdi. Bir şeyler zırvalıyordu ki kapı çaldı. İçeri Isaac girdi. İlk gözü beni buldu nedense artıkın.
''Geç kaldığım için üzgünüm.'' dedi öğretmene bakarak.Öğretmen başını salladı. Etrafıma bakındım. Lanet Olsun! Lanet Olsun! Lanet Olsun! 100 kere lanet olsun! Bir benim ve bir de Sally adındaki bir kızın yanı boştu. Sally'nin yanına gitmeyeceğini biliyordum çünkü kız bildiğin pislikler abidesi! Yavaş adımlarla yanıma gelip oturdu. Vücudumu ona döndüm.
''Neden Sally'nin yanına gitmedin? '' dedim Sally'i göstererek. Arka çaprazımda oturuyordu. Ona baktığımda kulağını karıştırdığını gördüm. Yüzümü ekşiterek önüme döndüm.
''İyi bir fikir olmadığını biliyorsun.'' dedi fısıldarak. Ona öldürücü bir bakış attım. Öğretmen yine bir şeyler diyordu.
''Buyrun başlayın.'' dedi öğretmen. İyi de neye başlıyacaktık ki? Ben dinlemedim. Önümüzdeki malzemelere şaşkın gözlerle bakmaya başladım. Isaac'in sırıttığını fark ettim. Hemen önümdeki maddeyi aldı ve kapağını açtı. İçindeki sıvı şeyi boş fanusun içine koydu. Sonra tüpü yaktı ve fanusu onun üzerine koydu. İçine bir kaç şey daha koyduktan sonra kaynamaya bıraktı. Öğretmeni dinlemiş miydi yani? Benim dinlemediğimi biliyordu ve sırf inadına ders dinlemişti. Bir kaç daha şey yaptıktan sonra o şeyi tüpün üstünden aldık. Masaya koyup beklemeye başladık. Hızla toplanıp katı haline geldi. Ben olanları şaşkınlıkla izliyordum.
''Sonunda sıvının katı olduğunu göreceksiniz.'' dedi. Hey oldu işte! Teknik olarak Isaac yapmış olabilir fakat ben eşiydim değil mi?
''Şimdi kitabınızdan 58. sayfayı inceleyin.'' dedi. Isaac'e gözüm kaydı. Öylece duruyordu. Akıllı! Kitabını getirmeyi unutmuş! Kitabımı ortaya çektim.
''Beraber bakalım.'' dedim. Öküz olabilir ama insanlık da ölmedi. Kitaba bakmak için biraz bana yakınlaştı. Bu beni rahatsız etmişti. Yerimde kıpırdandım. Gülmemek için kendini zor tuttuğunu biliyordum malesef. 10 cm uzağımdaydı. O kadar da yaklaşsak yanak yanağa olacaktık. Gözüm ona kaydı. Bana baktığını fark ettiğimde hemen gözümü kaçırdım. Zil çal lütfen lütfen! Tam o sırada zil çaldı. Hızla çantamı koluma geçirdim ve kitabımı alarak hızla sınıftan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf (Brand New Friend)
Fanfiction''Beni dikkate alıyor musun? Tanrım almıyorsun! Hadi ama kim bilir kaç günden beri tanışıyorsunuz ve ... ve ... '' daha fazla konuşamamıştım. Çünkü tam da karşımda tişörtünü çıkarmıştı. Kısacası yarı çıplaktı. Sesli bir şekilde yutkundum ve gözlerim...