Bölüm 23

4.4K 238 27
                                    

ABOW :s:dfgf:dS. 4 BİN OLMUŞUK YA BİZ a:sDg:s.A NASIL SEVİNDİM BİLEMEZSİNİZ. HİKAYEMİ OKUYAN VE TAKİP EDEN HERKESE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ YOLLUYORUM KOCAMAN ÖPÜYORUM!! SONRACIMA SİZE BİR SORUM OLUCAK :D

BEN BİR HİKAYE DAHA YAZMAK İSTİYORUM. DW VE TWBNF DIŞINDA :D GÖRÜYORSUNUZ Kİ HEP DİZİLERDEN DEVAM EDİYORUM VE BUNU SÜRDÜRMEK İSTİYORUM. HEP BÖYLE YABANCI GİTMEZ DİYE DÜŞÜNDÜM :D :D :D SIKI DURUN LO s:dfGf:ds: BEN SANA BİR SIR VERECEĞİM İLE İLGİLİ DE BİR FAN FİCTİON YAZMAK İSTİYORUM 2 ARKADAŞIMDAN ONAY ALDIM VE SİZE DE SORMAK İSTEDİM. SONUÇTA OKUYACAK OLANLAR SİZLERSİNİZ :D BENİM TEKLİFİM BU :D EĞER İSTİYORSANIZ LÜTFEN BUNU YORUM OLARAK BANA BİLDİRİN. ŞİMDİDEN HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM! <3

Hiçbir şeye yaramadı! O kadar gittik ama yine bir şeye ulaşamadık! Ulaşamadık! Ne kadınmış arkadaş. Kendini öyle bir saklamış ki. Bulabilene Oscar vereceğim o kadar. Koridorda boş boş ilerlerken gözlerimi kısmıştım. Bu bir şeyler düşündüğüm anlamına geliyordu. Sonra gözüm bir yere takıldı. Gördüklerim yerime heykel gibi saplanmamı sağladı. Isaac ile bir kız sahiden yakın bir şekilde konuşuyorlardı. Dişlerimi sıktığımı fark ettim. Hem beni bıraktı. Hem de başka kızlarla beraber. Şu an içimden nasıl küfürler ettiğimi say say bitiremezsiniz. Neden onu unutamıyorum?! Neden hala o?! Kız Isaac'ten biraz uzaklaştı. Tam o anda benim dolabımın önünde olduklarını fark ettim. Bir neden sayılabilir değil mi? Hızla yanlarına gittim.

''Dolabımdan kitaplarımı alabilir miyim?'' dedim şirin bir ses tonuyla. Alakası yok. Denemeye çalıştım. Isaac gözlerini kızdan bana çevirdi. Gözleri açıldı. Ona umrumda değilsin anlamında gülümsedim. Kıza baktım. Aman Tanrım! Bu kız bana ne kadar çok benziyor! Burnu,kaşları,dudakları. Bir tek gözlerimiz farklı. Yeşil gözlüydü. Tabii ki Isaac buna yakınlık göstericek. Yeşil gözlü insana mı gidersin Kahverengi gözlü insana mı? Tabii ki yeşil! Gözleri gerçekten çok güzeldi. Hafifçe gülümsedim. O da gülümsedi ve dolabımdan uzaklaştı. Dolabımı açıp içinde bir şeyler karıştırmaya başladım. Yanımda bir el hissettim. İlk başta ele baktım. Sonra eli uzatan kişiye baktım. O kızdı. Tatlı bir şekilde gülümsüyordu. Gerçekten çok güzeldi. 

''Merhaba. Ben Melissa.'' dedi normal bir sesle. Yüz ifademden anlamadı galiba. Onu az önce öldürecektim. Hem de kendi ellerimle! Nazik olmak istercesine elini sıktım ve zoraki bir gülümseme takındım. 

''Sophie.'' dedim sadece. Sonra ellerimizi ayırdım. Yeniden önüme döndüm. Onu takmamaya çalışıyordum fakat hala yanımdan gitmemişti. Odaklan Sophie. Başarabilirsin dostum.

Kız sana yapıştı değil mi? Bence seninle Isaac arasında geçenleri biliyor ve sana işkence çektirecek.

Saçmalama iç ses! Belki arkadaş olmaya çalışıyordur. 

İyimserliğine ... neyse. İyimser olmak zorunda mısın? Şu anda gözünün tam altına bir morartı bırakmak için sabırsızlanıyor.

Saçmalama be! Sen de hepten coştun. Kapa çeneni! 

''Şey sen de mi kurtsun?'' dedi sakince. Gözlerimi yerlerinden çıkarcasına açtım. Hızla dolabımın kapısını kapayarak ona döndüm. Hala gözlerim açıktı ve her an yerinden çıkabilirdi. Bu nereden biliyordu bizi? Hadi onu geçtim bunu sormaya nasıl cesaret ediyor? Yanımızdan kaç tane öğrenci geçtiğini sayamıyacağım şimdi.O sırada olaya Isaac el attı. Hey sen hala burada mısın?

''Melissa bir Omega.'' dedi gözlerini bana dikerek. Ne güzel! Bir kurt kankim daha oldu! Gözlerimi Isaac'e diktim. 'Cidden mi dostum.' demek istercesine tek kaşımı kaldırdım. Yeniden Melissa'ya döndüm. 

''Sevindim.'' dedim yapmacık bir gülümsemeyle. Melissa ufak bir gülümsemeyle yanımızdan ayrıldı. Isaac de ters tarafa gitmeye başladı. Hızla yanına gittim.

''Ona nasıl söylersin? Bir kurt olduğunu.'' dedim hesap sorarcasına. Gözlerini hiç bana çevirmeden konuşmaya başladı.

''Tesadüfen onu gördüm. Kurt halini. Sonra da ona benim de olduğumu söyledim. Açıkçası ona güveniyorum.'' dedi. Ellerini cebine koydu ve gülümsedi. Bir yanım beni kıskandırmak için yaptığı için yaptığını düşünse de bir yanım ondan hoşlandığını söylüyordu. Ve ikinci seçenek daha ağır basıyordu. 

''Görsen bile kendini açığa çıkarmaman gerekiyordu. Bu bizim için gerçekten tehlikeli bir şey.'' dedim. Kaşlarım çatılmıştı. O ise erkeklerin soyunma odasına girdi. Ben de onun arkasından girdim. Şansıma hiçkimse yoktu içeride. 

''Beni dikkate alıyor musun? Tanrım almıyorsun! Hadi ama kim bilir kaç günden beri tanışıyorsunuz ve ... ve ... '' daha fazla konuşamamıştım. Çünkü tam da karşımda tişörtünü çıkarmıştı. Kısacası yarı çıplaktı. Sesli bir şekilde yutkundum ve gözlerimi kaçırdım. 

''Yani işte öyle. Öyle oluyor.'' dedim kekeleyerek. Sırıttığını hissettim fakat tabii ki dönemedim. Yavaş adımlarla üstüme geldi. Tam önümde durdu. 

''Benim Melissa'dan hoşlandığımı düşünüyorsun ama değilim. Ben başkasından hoşlanıyorum. Daha doğrusu seviyorum.'' dedi. Yüzümü ona çevirdim. Ciddiydi fakat gülüyordu. Dudaklarımı büzdüm.

''Kim?'' dedim gözlerimi arada kaçırarak. Başını eğerek sırıttı. 

''Benden küçük boyu var. Kahverengi gözlü ve kumral.'' dedi. Öyle tanıdığım birisi yoktu açıkçası. Allison var fakat ... fakatı yok! Herşeyi uyuyor işte. Kesin onu seviyor. 

''Hmm. Size mutluluklar madem.'' dedim gülümseyerek. Sonra arkama dönerek ilerlemeye başladım. Kolumdan tuttu ve kendine çevirdi. Öyle bir savurarak tutmuştu ki yüzü tam burnumun ucundaydı. Gözlerimi gözlerine sabitledim. Kendimi kaptırmamam gerekiyordu fakat beni büyülüyordu. Yavaşça bana daha da yaklaştı. Tam dudaklarımız birleşicekken durdu.

''Kim olduğunu öğrenmek ister misin?'' dedi fısıldayarak. Başımı hafifçe salladım. Tam o anda dudaklarımızı birleştirdi. O dudakları öpmeyeli tam 10 ay olmuştu. Benim için azap içinde geçen 10 ay. Söylemesi çok kolay sadece iki hece. Ama yaşaması çok zor. Onu öyle çok öpüyordum ki sanki yeniden gidecekmişim gibi. Yavaşça ayrıldık.

''Şimdi,ben kimi seviyorum anladın mı?'' dedi. Başımı hafifçe salladım. İçimde filler parti yapsa da dışımdan ciddi olmaya çalışıyordum. O beni seviyor! 

Teen Wolf (Brand New Friend)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin