KİM GELDİ :DX:SZD.XS: BEN! SİZİ NASIL ÖZLEDİM BİLEMEZSİNİZ :D MALUM BAYRAM FALAN PCYE HİÇ GİREMEDİM. AMA OLSUN BANA YETECEK KADAR PARA TOPLADIM YANİ :D NEYSE 1000 OLMUŞUK LAN!! İLK GÖRDÜĞÜMDE ÇIĞLIK ATTIM VE SANDALYEYİ KIRMAKTAN SON ANDA KURTARDIM :D BİRDE HATIRLARSANIZ SİZE SUPERNATURAL MI DOCTOR WHO MU DEMİŞTİM. 2 KİŞİ SUPERNATURAL 1 KİŞİ DOCTOR WHO DEMİŞ. BEN YİNE KARARSIZ KALDIM. FARKLI KİŞİLERDEN DE CEVAP BEKLİYORUM ONA GÖRE. :D BU BÖLÜM KISA OLDU FARKINDAYIM ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLERİM FAKAT UYKUM ÇOK VAR UYUMAYA İHTİYACIM VAR :D BUNA RAĞMEN YAZDIM GÖRÜYONUZ DİMİ -_- NEYSE İYİ OKUMALAR!
Biraz daha karıştır belki lezzetli olur. Hiçbir şey yemek istemiyorum fakat zorundayım. Annem eve geldiğimde yemek vermez. Anca akşamı beklersin. Derin bir çektim ve kantinde gözümü gezdirmeye başladım. Çoğu kişi boğulmak istercesine yemeğine gömülmüştü. Bu yemeği nasıl yiyiyorlar? Başımı salladım ve önüme döndüm. Çatalımı elime aldım ve yeniden yemekle oynamaya başladım. Canım sıkılıyor! Bir anda karşımdaki sandalye çekildi ve biri oturdu. Kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdım. Isaac elinde elmayla oynayıp bana bakıyordu. Gülümsedim ve elindeki elmayı ani bir hareketle aldım. Elmadan büyük bir ısırık aldım. Isaac şaşkın gözlerle bana bakıyordu.
''Ne? Yemek berbat.'' dedim ve bir ısırık daha aldım. Sırıttı ve başını eğdi. Tanrım o kadar yakışıklı ki. Birden aklıma beni odaya çekip söyledikleri aklıma geldi. Boğazımı temizledim ve yerimde doğruldum.
''Şey ... sana bir şey soracağım.'' dedim. Başını kaldırdı. Sorumu bekliyordu.
''Hani sen bu sabah bir şey dedin ya. O dediğinde ciddi miydin?" dedim. Sırıtmaya başladı. Tek kaşımı kaldırdım.
''Komik olan ne?" dedim. Gülmeyi bıraktı ve gözlerini gözlerime dikti.
''Şüphen mi var?'' dedi. Gözlerimi kaçırdım ve elmadan bir büyük ısırık daha aldım.
''Bana sormadın bile. Ya ben istemiyorsam?" dedim. Sırıttı ve bana eğildi.
''Soran da olmayacak." dedi. Dudağımı ısırdım. Sert oynuyor ha.
''İsteyen de yok zaten." dedim ve masadan kalktım. Hala elimde elma vardı ve büyük bir iştahla onu yiyiyordum. Ben bununla ne halt edeceğim? Elimdeki elma çöpünü basket atar gibi çöp kutusuna attım. Derin bir iç çektim ve dolabıma gittim. Dolabımdan gerekli kitapları aldıktan sonra kapattım. Kapımın hemen arkasında ikizler varmış ve ben kapatınca korkudan altıma edecektim. Yerimde zıpladım.
''Ne yapıyorsunuz burada?'' dedim. Birbirlerine baktılar sonra yine bana döndüler.
''Kadının kim olduğunu öğrendin mi?'' dedi birisi. Birbirlerine o kadar benziyorlar ki ayıramayacağım.
''Hayır." dedim nefesimi vererek.
''Aklımızda hiç mi seçenek yok?'' dedi diğeri.
''Hayır ama Matt'in olduğu kesinleşti. En azından birşeyler biliyoruz.'' dedim. Başlarını salladılar.
"Matt çok güçlü bir kurttur. Kardeşi onu dönüştürdü fakat ondan daha güçlü oldu. Ona genellikle Şeytan derler. Çünkü çok insan öldürdü. Şimdi sıra burada." dedi.
"Bugün kesinlikle Derek'e gitmeliyim. Biraz daha bilgiye ihtiyacım var." dedim ve gülümseyerek başımı eğerek yanlarından ayrıldım. Bu teşekkürler demekti. Hızla sınıfıma girdim ve öğretmeni beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf (Brand New Friend)
Fanfiction''Beni dikkate alıyor musun? Tanrım almıyorsun! Hadi ama kim bilir kaç günden beri tanışıyorsunuz ve ... ve ... '' daha fazla konuşamamıştım. Çünkü tam da karşımda tişörtünü çıkarmıştı. Kısacası yarı çıplaktı. Sesli bir şekilde yutkundum ve gözlerim...