( Arkadaşlar bu hikayeyi Teen Wolf izleyenler için yazıyorum. Zaten çoğunuz bu hikayeyi okuduğuna göre izlemiş olucak. Ağzından anlatılacak olan Sophie herşeyi biliyor olucak. Onlara maceralarında yardım edicek. İlk başta bunun açıklamasını yapmak istedim. Sonra sorunlar çıkmasın. İyi okumalar!)
Sınıfın kapısını ritmik bir şekilde çaldım.İçeriden 'Gir.' sesi duyunca derin bir nefes alarak içeri girdim. Öğretmenimi yumuşatmak için en şirin gülümsememi takındım. Fakat her zamanki gibi işe yaramadı.
''Bu 6. geç kalışınız Bayan Carter. Eğer bir kere daha geç kalırsanız sınıfa almayacağım.'' dedi otoriter bir sesle. Ağzımı olabildiğince gerdirerek gülümsedim ve boş olan tek sıraya yerleştim. Bu kadını seviyorum. Her geç kalışımda 'Bir daha almayacağım' dese de yine içeri alıyordu. İşte ideal öğretmen.Sağıma ve soluma bakıp gülümsedim. Sağımda Lydia ve önünde Stiles, solumda ise Allison ve önünde Scott vardı. Benim önümde ise soğuk arkadaş Isaac vardı. Ona bu lakabı ben taktım. Çünkü benle hiç konuşmaz. Ben ona bir adım atsam o iki adım geriler. Scott her seferinde çok kötü şeyler yaşadı dese de bundan dolayı olduğunu düşünmüyorum.
Bu okula gelmeden önce Scott ile tanışmıştık. Annem hemşiredir ve Melissa (Scott'ın annesi) ile iyi arkadaşlar. Bu hastaneye geldiğinde çok sıcakkanlı olmuş anneme Melissa. Sonra işte böyle arkadaş olmuşlar. Bizde bu vesileyle tanıştık. Okula gelince de beni arkadaşları ile tanıştırdı. Lydia ve Allison ile çok iyi arkadaş olduk. Sanırım bu yakınlık daha çok kız olduğumuzdan kaynaklanıyor.
Sıkıcı dersin sonunda zil çaldı. Hızla yerimdem kalktım. Tam ilerleyecekken birisine çarptım. Kafamı kaldırdığımda bunun Isaac olduğunu gördüm. Üzgün bakışlarımı yolladım. Bana boş boş baktı ve sonra hızla gitti. Neden konuşmadın diyeceksiniz. Ben konuşmam. Ciddiyim. Eskiden bir o kadar sorunlu, bir o kadar da kötü anılarım oldu. Hatta uzun bir süre rehabilitasyon merkezinde uyandım. Buraya gelmemizin sebebi de bu zaten. Yeni bir sayfa açmak. Annemin isteği ise benim yeniden konuşabilmem.
Sınıftan hızla çıktık. Stiles ve Scott farklı yönlere giderken biz de üçümüz diğer yöne gittik.
''Isaac nasıl çıktı o sınıftan? Bir an kanatlanıp uçacak zannettim.'' dedi Lydia şaşkınca. Gözlerimi devirdim. Bunu özellikle bana söylediğini biliyordum. Aramızda olan soğuk rüzgarları onlarda fark ediyorlar ve çoğu zaman bununla dalga geçiyorlar.
'' Bu çocuğun sorunu ne? Ben kesinim sana karşı birşeyler hissediyor ve buna karşı gelmek için senden uzak duruyor.'' dedi Lydia sırıtarak. Gözlerim yerinden çıkacakmışçasına açıldı. Allison bile aynıydı.
''Saçmalama Lydia. Bununla bir alakası yok. Kötü günler geçiriyor. Hepsi bu. Ve bunları da Sophie'ye aktarıyor.'' dedi Allison. Kurtarıcım! Seni seviyorum! Onaylarcasına başımı salladım Lydia'ya. Gözlerini devirdi ve önüne döndü. Yanımızdan ikizler geçiyordu. Lydia sağ taraftaki ismini bilmediğim ikize göz kırptı ve öpücük yolladı. Gülmemek için dudaklarıma eziyet etmeye başladım. Ama o çocuğun tipini görmeliydiniz. İlk başta şaşırdı sonra yumuşayarak çarpık bir gülümseme yerleştirdi suratına. Çarpık dediğin de tam çarpık. Ağzı yamuldu. Allison yine gözlerini devirdi ve dolabına gitti. Ben de kendi dolabıma yol aldım. Benimki sağdaki koridordaydı. Hızla dolabıma vardım. Şifresini girdikten sonra hızla açtım. İçinden bir kağıt yere düştü. Yere eğildim ve kağıdı elime aldım. Doğrulduktan sonra kağıdın üzerini inceledim. Hiçbir şey yazmıyordu. Hızla açtım ve içindeki yazıyı okudum.
'' Beni özledin mi Sophie. -EskiBirDost.'' yazıyordu. Birisi benimle dalga mı geçiyor diye düşünürken Allison yanıma geldi ve gözleriyle bir yeri işaret etti.Gözlerini takip ettiğimde okulun kapısından biri havalıca içeri giriyordu. Üzeri sırf siyahlarla kaplanmıştı. Yani siyah ceket,siyah pantoson vs. Yakınlaştıkça kim olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bu O'ydu. Benim aylarca rehabilitasyon köşelerinde yatmamı sağlayan ve bana kötü anılar yaşatan kişi. Chris. Adi herif! Beni nasıl buldu?! Havalı hareketlerle içeri girerken bütün kızların ağzının suyu akıyordu. Buna Allison ve Lydia da dahildi. Lydia giriş kapısının biraz sağında durmuş ağzı açık bir şekilde Chris'i izliyordu. Chris, Lydia'nın yanından geçtikten sonra Lydia, Chris'i gösterek yerinde zıplamaya başladı. Ayrıca çok da mutluydu.Ben ise somurtuk bir şekilde ona bakıyordum. Chris beni fark edince sırıtarak yanıma geldi. Tam dibimde durdu. Bütün okul şaşkınlıkla bize bakıyordu.
''Mesajını aldın mı Sophie? '' dedi etkileyici bir ses oluşturmaya çalışarak. Ona tiksintiyle baktım. Hafif güldü ve koridorda ilerlemeye başladı. Kafamı ters yönde çevirdiğimde Isaac oradaydı ve bana anlaşılmayacak şekilde bakıyordu. Hızla yürümeye başladı.Lydia hızla yanıma geldi ve tam karşımda durdu. Hesap sorarcasına kollarını göğsünde birleştirdi ve sağ ayağını ritmik şekilde sallamaya başladı. Zorla gülümsedim. Şimdi sırlarının ortaya çıkma vakti Sophie.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf (Brand New Friend)
Fanfiction''Beni dikkate alıyor musun? Tanrım almıyorsun! Hadi ama kim bilir kaç günden beri tanışıyorsunuz ve ... ve ... '' daha fazla konuşamamıştım. Çünkü tam da karşımda tişörtünü çıkarmıştı. Kısacası yarı çıplaktı. Sesli bir şekilde yutkundum ve gözlerim...