Bölüm 27

3.8K 201 16
                                    

MERHABA! YENİ BİR BÖLÜME DAHA MERHABA! BUGÜN CAN SIKINTISINDAN BİR YERLERE BAKINDIM BİR DE NE GÖREYİM! HİKAYEMİZ WATTPAD'İN WEREWOLF KATEGORİSİNDE EN ÇOK OKUNAN 3.HİKAYE! NASIL AMA NASIL SEVİNDİM BİLEMEZSİNİZ. TABİ PEK EMİN DEĞİLİM AMA SAYINCA ÖYLE ÇIKIYOR :D DESTEKLERİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER. BENDE BUNU GÖRÜR GÖRMEZ YENİ BÖLÜM YAZAYIM DEDİM. İYİ OKUMALARR!!

''Az kaldı.'' dedim uzun kollu yeleğimin yakalarını biraz daha çekerek. Hepsi bir yerlere savrulmuş beni takip ediyorlardı. Lastik patladıktan sonra herkese ''Ev yakında. Birazcık yürümekten bir şey çıkmaz değil mi?'' demiştim. Demez olaydım! Bunlar yürümeyi unutmuşlar. Hepsi sallana sallana geliyorlar ve mızmızlanıyorlardı. Sonunda evimizi gördüğümde yüzümde büyük bir gülümseme oluştu ve yerimde durdum. Ben durunca herkes durdu. 

''Burası mı?'' dedi Scott bıkkın bir sesle. Kafamı salladım.

''Evet. Burası orası.'' dedim fısıltıyla. Herkes derin bir nefes aldı ve eve doğru ilerlemeye başladılar. Derin bir nefes aldım ve ben de ilerlemeye başladım. Biraz hızlı yürüyerek önlerine geçtim ve kapıya ulaştım. Cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Sağ elimi kapının hemen yanındaki lambaya götürdüm ve açtım. Her yer aydınlanmıştı. Koca yolu karanlık bir şekilde geldiğimiz için bu kadar fazla ışığa gözümüzü kısarak cevap verdik. 

''Çok yorgunum. Nerede yatıcaz?'' dedi Stiles baygın bir sesle. Ona baktım. Gerçekten çok uykusu vardı. Sanırım. Öyle gözüküyor. 

''Gelin size göstereyim.'' dedim ve yukarı çıkmaya başladım. Sola döndüm ve koridorun en sonuna geldim. Tam karşıdaki oda benim odamdı. Hep orada kalırdım. Kendimi onlara döndürdüm. 

''Buradaki her yer yatak odalarıyla dolu. Yalnız 2'şerli yataklar var. İki kişi yatmalısınız.'' dedim gözlerimi hepsinde gezindirerek. Hepsi kafasını salladı ve buldukları odaya girdiler. Bu kadar odanın olmasının sebebi babamın arkadaşları da bizimle gelirlerdi buraya ve baya kalabalık olurlardı. O yüzden evimizin boş odalarına hep yatak ve dolaplar koyardık. Hepsi odalarına girince yavaş adımlarla aşağı indim. Ardından da çıkış kapısından çıktım. Hava baya karanlıktı fakat ben korkmuyordum. Buraya bu aylarda gelmezler. Genellikle boğucu sıcaklar olduğunda. Hava çok sıcak değildi. Ilıktı ve bu daha çok hoşuma gidiyordu. Yavaş adımlarla evimizin tam önünde olan kumsala gittim. Kumların üzerinde yürümeye çalışıyordum. Bununla ilgili bir yarışma yapsalar iyi tutar diye aklımdan geçirdim. 

Denizin kenarına geldiğimde oturdum ve denizi izlemeye başladım. Hafifçe çıkan rüzgar saçlarımı savuruyordu. Bu hissi seviyorum. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Cebimdeki mp3 çalarımı çıkardım ve kulaklarıma taktım. Şarkı beni daha iyi hissettirmişti.

All I knew this morning when I woke 
Bu sabah kalktığımda tek bildğim 
Is I know something now, know something now I didn't before 
Şimdi birşey bildiğimdi, daha önce bilmedğim birşey 
And all I've seen since 18 hours ago is 
Ve son 18 saatte gördüğüm tek şey 
green eyes and freckles 
Yeşil gözler ve çiller 
And your smile in the back of my mind making me feel right 
Ve hatırımdaki gülümsemen ve beni iyi hissettirmen 

Kumsala yayıldım ve gözlerimi kapatarak derin nefesler almaya devam ettim. Ellerimi karnımda birleştirdim. 

I just want to know you better know you better know you better now 
Ben sadece seni tanımak istiyorum, şimdi daha iyi tanımak, daha iyi 
I just want to know you better know you better know you better now 
Ben sadece seni tanımak istiyorum, şimdi daha iyi tanımak, daha iyi 
I just want to know you better know you better know you better now 
Ben sadece seni tanımak istiyorum, şimdi daha iyi tanımak, daha iyi 
I just want to know you know you know you 
Ben sadece seni tanımak istiyorum, seni tanımak istiyorum 

Cause all I know is we said hello 
Çünkü tek bildiğim Merhaba dedik birbirimize 
And your eyes look like coming home 
Ve gözlerin eve dönmüş gibiydi 
All I know is a simple name, 
Tek bildiğim basit bir isim 
Everything has changed 
Herşey değişti. 
All I know is we held the door 
Tek bilidiğim kapıyı tuttuk beraber 
You'll be mine and i'll be yours 
Sen benim olacaksın ve ben de senin 
All I know since yesterday is 
Dünden beri tek bildiğim 
Everything has changed 
Herşey değişti. 

''Seninde mi uyku tutmadı?'' dedim fısıltıyla. Geldiğini biliyordum. Kum seslerini duydum ve yanıma oturdu. Bana baktığını hissediyordum. Gözlerim hala kapalıydı.

''Evet.'' dedi kısık bir sesle. Başımı hafifçe salladım. 

And all my walls stood tall painted blue 
Tüm bildiğim mavi uzun duvarlar 
But i'll take them down, take them down 
Ama onları yıkacağım, yıkacağım 
And open up the door for you 
Ve sana kapıyı açacağım 
And all I feel in my stomach is 
Ve karnımda hissetim tek şey 
Butterflies the beautiful kind 
Kelebekler ve güzel şeyler 
Making up for lost time, taking flight, 
Boş zamanları doldurmak ve uçup gitmak 
Making me feel right 
Beni iyi hissettiriyor 

Sadece susuyorduk ve bu gerçekten sinir bozucuydu. 

Come back and tell me why 
Buraya gel ve bana nedenini söyle 
I'm feeling like i've missed you all this time 
Seni şu zamanda çok fazla özlediğimi hissediyorum 
And meet me there tonight 
Ve benimle orada buluş 
And let me know that it's not all in my mind 
Ve bana sadece benim böyle düşünmediğimi söyle 

''Sanırım ... seni sevmekten hiçbir zaman vazgeçemeyeceğim. Beni kırsan bile.'' dedim kısık bir sesle. Gözlerimi açtım ve ona baktım. Gülümsüyordu. Yerimde doğruldum ve ona bakmaya devam ettim. 

''Bende.'' dedi yeniden kısık sesle. Yüzümde bir gülümseme oluştu.

''Melissa?'' dedim kaşlarımı kaldırarak. Gözlerini devirdi.

''O sadece arkadaşım. Çok iyi bir kız.'' dedi gülümseyerek. Kafamı salladım. Sonra başımı onun omzuna koydum. Vücudunun kasıldığını hissettim.

''Özür dilerim. Biraz fazla tepki gösterdim.'' dedim yüzümü ona döndürerek. Başını bana çevirdi ve başını salladı. Tanrım! Onu o kadar çok özledim ki. Elime denizden su aldım ve yüzüne çarptım. İlk başta donakaldı fakat sonra pis pis sırıtarak üzerime gelmeye başladı.

''Hayır. Hayır!'' diye bağırıyordum ama fayda etmedi. Eline aldığı bir avuç suyu yüzüme attı. Yüzümü buruşturdum. O ise gülüyordu. Böyle 15 dakika kadar birbimize su fırlattık. Sonunda deniz kenarına geldik ve kendimizi kumlara bıraktık. Nefes nefese kalmıştık ve göğsümüz inip kalkıyordu. Şu an ıslanmış saçlarıyla o kadar çok seksi görünüyor ki üzerine atlayıp ''Bu akşam boş musun bebeğim?'' diyesim geliyordu. Ama bunu o yapmak istiyormuşçasına üzerime çıktı. Saçından gelen damlalar yüzüme geliyordu. Göğsüm bu sefer kalp atışlarımdan dolayı hızlanmaya başladı. Ellerini kumların arasından geçirerek belimi kavradı ve kendine bastırdı. Ben de kollarımı boynuna dolayarak kendime çektim. Sıcak nefesi heryerimi diken diken etmişti. Titrerken ağzımdan çıkan tek kelime bu oldu.  

''Öp beni.'' 

Teen Wolf (Brand New Friend)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin