Bölüm 25

4.2K 211 15
                                    

BİLİYORUM BİLİYORUM GEÇ KALDI BÖLÜM. FAKAT BİLGİSAYARIMIZ BOZULDU VE HALA DAHA BOZUK. MONİTÖR GİTTİ DE. SIRF SİZE GEÇ BÖLÜM GETİRMEMEK İÇİN TABLETİMDEN YAZIYORUM. ÇOK ZOR OLUYOR YAZMASI. NAPALIM MONİTÖR

''Hadi ama daha ne kadar sana özür dilemem gerekiyor? Ayaklarına mı kapanmamı istiyorsun?'' dedim yanaklarımı şişirerek. Stiles ise beni takmamıştı. Hala trip atan ergen kız rolünü devam ettiriyordu. Gözlerimi devirdim. Tam o sırada aklıma bir hafta sonra tatile gireceğimiz geldi. Tanrım! Tatil! Yüzüme bir gülümseme yayıldı ve yerimde zıpladım. Stiles meraklı gözlerle bana baktı.

''Tatile bir hafta kaldı.'' dedim. Omuz silkti ve eski konumuna geri döndü. Hani şu trip atan ergen kız konumu. Büyük bir nefes verdim dışarı. Bu çocuk ne zaman büyüyecek? ''HİÇBİR ZAMAN''

***

''Hadi ama anne. Tatil olunca çocuklarla beraber gideriz işte ne güzel olur?'' dedim şu çizmeli kedinin kendini tatlı göstermek için yaptığı bakışı yaparak. Anneme okuldan geldiğimden beri yalvarıyorum. Tatilde bizim yazlığa gidip biraz kafa dağıtalım diyorum fakat anneme yediremiyorum ki. Montauk'da tam deniz kenarında çok güzel bir yazlığımız var. Babamındı o yazlık. Annem ile babam evli iken her yaz oraya tatil yapmaya giderdik. Fakat annem ile babam ayrılınca orası unutulmuş gibi oldu. Ve tek çocuğu ben olduğum için benim üzerime kaldı. Oraya gitmek ilaç gibi gelecekti.

Annem bir kere daha iç çekti. Beni istediğim şeyden vazgeçtiremeyeceğini biliyordu. Eğer annem iç çektiyse ''Tamam'' demeye hazır olduğunun işaretidir. Aynen şöyle diyecek;'' Tamam. Ama okullar açılmadan 1 hafta önce geliceksiniz.'' diyecekti.

''Tamam. Ama okullar açılmadan 1 hafta önce geliceksiniz.'' dedi annem. ANNEMİ ÇOK İYİ TANIYORUM! Demiştim size! Sevinçe ellerimi çırptım ve hızla yukarı çıktım. Telefonumu cebimden çıkartarak hepsini teker teker aramaya başladım.

***

2 Hafta Sonra

''Anne tamam dedim ya. Herşeyimi koydum.'' dedim bıkkınlıkla. Annem odamda eşyalarım arasında keşfe çıkmıştı. Kafasını dolabımdan çıkarttı.

''Peki güneş kremin?'' dedi gözlerini kısarak. Omuzlarımı serbest bıraktım.

''47. defa evet.'' dedim bıkkınlıkla. Kaşlarını çattı.

''Sen evetlerini mi sayıyorsun?'' dedi.

''48.defa evet.'' dedim. Yerinde doğruldu ve kafasını dolabımdan çıkardı.

''Peki. Hadi aşağı in. Arkadaşların gelir biraz sonra.'' dedi suratı asık bir şekilde. Gülümsedim ve anneme sarıldım.

''Sen benim için endişelenme. Sorun çıkmayacak. Emin ol.'' dedim. Tabii ki öyle olacak. Yanımızda tamı tamına 3 tane kurt olucak. Ne bekliyorsun ki?

''Biliyorum canım. Sen aklı başında bir kızsın.'' dedi ve ayrıldı. Yeniden gülümsedim ve odamdan çıkarak aşağı inmeye başladım. Kapının önüne geldiğimizde annemin yanağından öptüm.

''Bay bay.'' dedim ve bahçemizden çıkarak yolun karşısındaki otobüse ilerledim. Annemin arkadaşı bir şoför varmış. Annem rica edince kıramadı adamcağız. Bagaja bavulumu koyduktan sonra merdivenlerden çıkarak otobüse bindim. İçeride sadece Melissa vardı. Bunu söylemiş miydim? Okulda ilk görüşmemizden sonra kötü bir izlenim bıraktığımı düşündüm ve onunla konuştum. Sorun olmadığını söyleyip geçiştirdi. Ben de dayanamayıp onu da çağırdım yazlığa. Yani 3.kurtumuz da Melissa oluyor.

Gülümseyerek koltukların arasında gezinmeye başladım. Koltuklar 2 kişilikti ve iki taraftaydı. Melissa sol taraftaki 2'li koltuklardan birine oturmuştu. Ben de onunla aynı hizada olan sağ taraftaki koltuğa oturup ona döndüm.

''Merhaba. Umarım otobüslere karşı bir fobin falan yoktur.'' dedim gülümseyerek. Gözlerini dışarıdan bana çevirdi ve gülümsedi.

''Hayır yok. Beni düşündüğün için teşekkürler. Yolculuk bence mükemmel geçicek.'' dedi gülümseyerek. Bana benzemesi bazen sinirimi bozuyordu. Geçenlerde Lydia ben diye Melissa'ya gidip koluna gitti. Sonra Melissa'nın gözlerinin yeşil olduğunu görünce benim olmadığımı anlamıştı. Dediğim gibi ikiziniz gibi birisinin olması her zaman iyi değildir.

Tam o sırada dışarıdan bir korna sesi geldi. Hızla aşağı indim. Arabadan Lydia ve Allison indi. Yüzümdeki gülümseyiş 32 diş gülmeye döndü. Lydia o topuklularla ufacık adımlarla koşarak yanıma gelip bana sarıldı.

''Bu tatil en iyi tatilim olucak.'' dedi ve güldü. Sonra ise otobüse bindi. O sırada gözüm Allison'a kaydı. Allison bagajdan bavulları çıkarmaya çalışıyordu. Hızla yanına gittim ve yardım ettim. Bana minnetle gülümsedi.

''Sen de olmasan bu bavulları tek başıma taşıyamazdım.'' dedi. Tam otobüse binecekken yeniden araba sesi duyduk. Arkamıza baktığımızda Stiles'ın arabasını gördüm. Gözlerimi devirdim. Bana trip atıyordu birkaç gün önce. Araba durdu ve içeriden hızla Scott indi. Yanımıza geldi. Bavulları taşımak istiyordu ha? Peki sen istedin.

Elimdeki bavulları Scott'a verdim. Scott tek kaşını kaldırdı ve bana baktı.

''İyi taşımalar.'' dedim ve geri çekildim. Gözüm yeniden Stiles'ın arabasına kaydı. Stiles indi ve ardından da Isaac indi. Gözüm Isaac'e gidince onun da bana baktığını gördüm. Tam yanına gitmek için hareketlenmiştim ki Melissa aniden Isaac'e sarıldı. Bu kız hangi ara çıktı otobüsten de indi de şimdi sarılıyor?

Melissa'yı buraya çağırmak en başından beri hataydı.

Teen Wolf (Brand New Friend)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin