ZAMAN NASIL DA AKIP GİDİYOR DEĞİL Mİ? :D BÖLÜM 19 A GELMİŞİZ BİZ :D NEYSE BAZILARI HALA ÇAKMAMIŞ İNCEYİ :D ÇIKIYORLAR BUNLAR :D YANİ SOPHISAAC BİRLİKTE :D HİKAYE ÇOK HIZLI BÜYÜYOR NASIL SEVİNİYORUM :D BİR DE SANIRIM HİKAYEM EN ÇOK OKUNAN TEEN WOLF DİZİSİ FANFİCTİON U :D BİRKAÇ TANE DAHA GÖRMÜŞTÜM AMA BENİMKİNDEN AZ OKUNMUŞTU :D OKUDUĞUNUZ İÇİN SİZ OKURLARIMA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM SİZİ ÇOK SEVİYORUM :D ÖZEL OLARAK CEREN ADINA YAZIYORUM BUNU :D
''Uyansana Sophie! Ne uykuymuş! Yarım saattir uyandıramadım.'' Birisi başımda söyleniyordu. Hızla başımı kaldırdım.
''Ha?'' dedim etrafıma bakınarak. Gözlerimi avuşturdum ve kendime geldim. Derek başımda sıkılmış gözlerle bana bakıyordu.
''Ne ağır uykun varmış! Yarım saattir seni uyandırmaya çalışıyorum.'' dedi dişlerini sıkarak. Baygın olan gözlerim büyükçe açıldı.
''Sen burada ne ... '' diye söyleyecektim ki onun evinde olduğumu fark ettim. Tabii buraya ev denilirse.
''Ben burada ne arıyorum?'' dedim Derek'e soru soran gözlerle bakarak.
''Buraya gelmişsin ve beni beklerken uyuyakalmışsın.'' dedi Derek omuz silkerek.
''Geldiğimde Cora'ya seslendim fakat o da yoktu. O zaman kim söyledi sana?'' dedim.
''Bana da seslenseydin sana cevap verirdim.'' diye araya girdi bir ses. Orta yaşlı bir adam havalı adımlarla yanımıza gelmeye başladı.
''Kim bu?'' dedim Derek'e bakarak.
''Tanıdık.'' dedi ve gözlerini devirerek arkamızdaki masaya ilerlemeye başladı.
''Nasıl 'Tanıdık' ?'' dedim tek kaşımı kaldırarak. O adam yanıma geldi.
''Ben onun için sadece tanıdığım. Tabii ki ondan daha büyük olmama rağmen aynı yaşta gözükmemiz sinir bozucudur.'' dedi. Hey! Bu adamı sevdim! Elimi ona uzattım.
''Ben Sophie. Seninle tanıştığıma çok ama çok memnun oldum.'' dedim gülerek. O da elimi tuttu.
''Ben de Peter. Derek'in tanıdığı. Dürüst olmak gerekirse amcası.'' dedi elimi sıkarak.
''Amcası mı? Derek umduğumdan daha hızlı yaşlanıyorsun.'' dedim gülerek. Peter da güldü. Derek ise somurtuk bir yüzle bize bakıyordu.
''Ne için geldin?'' dedi Derek kollarını göğsünde buluşturarak.
''Şey bize saldıran kişi Matt'miş. Nereden bilebilirdim ki? Adam çok gençti.'' dedim. Peter yeniden gülmeye başladı. Ben de kendimi gülmemek için zor tutuyordum.
''Tamam. Yani başlarının kim olduğunu öğrendik.'' dedi Derek.
''Başları o değil. Bir kadın.'' dedim yutkunarak. Bu sefer etrafı sessizlik kapladı.
''Bir kadın mı? Kim olabilir ki?'' dedi Peter. Bilmediğimi işaret edercesine kafamı sağa sola salladım.
''Bu sabah Matt ile bir kadının konuştuğunu gördüm. Kesinlikle o'ydu fakat yakalayamadım işte.'' dedim başımı eğerek.
''Neyse. Bu sefer olmadı, diğer sefere olur.'' dedi Derek geçiştirerek.
''Şimdi, senden bir kaç bilgi istiyorum. Başlarının kim olabileceğine dair bir liste.'' dedim. Derek bana şaşkınlıkla baktı.
''Sıfır.'' dedi. Gözlerimi kıstım.
''Hadi ama! Birileri olmalı.'' dedim.
''Ama yok Sophie. '' dedi biraz bağırarak. Derin bir nefes aldım.
''Tamam. Peki. Gitmeliyim.'' dedim ve hızla oradan ayrıldım.
***
''Babanla hiç görüştün mü?'' dedi annem sessizliği bozarak. Gözlerimi televizyondan hızla anneme çevirdim.
''Hayır.'' dedim kısaca. O da elinde uğraştığı şeyi bir kenara attı ve bana döndü.
''Peki yanına gitmek ister misin?'' dedi. Benimle dalga mı geçiyor?! Ben hayatta Rusya'ya falan gitmem! Evet babam annemden ayrıldıktan sonra Rusya'ya taşındı ve benim oraya gitmeye hiçte niyetim yok. Bir anda zil çaldı.
''Ben bakarım.'' diyerek ayağı kalktım. Kapıya geldiğimde hızla açtım. Gördüğüm kişi karşısında gözlerim ve ağzım açıldı. Isaac'ti.
''Kim gelmiş tatlım?'' diye seslendi annem içeriden.
''Şey Scott gelmiş.'' dedim uydurarak.
''Ne kadar güzel! Gelsin içeri.'' dedi. Gözlerim daha çok açıldı.
''Özel konuşması gerekiyormuş anne.'' dedim.
''Tamam tamam anladım ben.'' dedi gülerek. Derin bir nefes aldım ve dışarıya çıkarak kapıyı arkamdan kapattım.
''Burada ne yapıyorsun?'' dedim.
''Ne yani sevgilimi görmeye gelemez miyim?'' dedi sırıtarak. 'Sevgilim' kelimesine de baskı yapmıştı.
''Şey ... bilmem.'' dedim gözlerimi kaçırarak. Daha çok sırıtmaya başladı. Omzuna elimden gelen en iyi yumruğu attım. Tabii ki işlemedi. Ona sinek ısırığı gibi gelmiştir zaten. Sonra karşımızdaki evin ağacının orada bir kıpırdama sezdim. Hızla Isaac'e döndüm.
''Hiç kurt kokusu almıyor musun?'' dedim.
''Hayır. Neden sordun? Bir şey mi gördün?'' diyip benim baktığım yere bakıcaktı ki yüzünü tuttum ve kendime çevirdim.
''Sakın bakma. Gidebilir.'' dedim. Tanrım! Öyle bakma! Öyle bakma dedim!
''Şey ben gideyim artık.'' dedim. Tam o sırada o yerin yeniden oynadığını gördüm. Ama bu sefer gidiyordu. Bende bunu fırsat bilerek hızla içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf (Brand New Friend)
Fanfiction''Beni dikkate alıyor musun? Tanrım almıyorsun! Hadi ama kim bilir kaç günden beri tanışıyorsunuz ve ... ve ... '' daha fazla konuşamamıştım. Çünkü tam da karşımda tişörtünü çıkarmıştı. Kısacası yarı çıplaktı. Sesli bir şekilde yutkundum ve gözlerim...