Herkese selamlar! Bölümü nasıl bulacağınıza dair merakımla buradayım. Geçen bölüme gelen yorumlar için teşekkür ederim!
İyi okumalar!
-
34. BÖLÜM: KABUSLARIN ARDI
Zaman, intiharın kalbinde dondu. Bir adam bir mezarın başında yenilginin azabıyla bekliyordu. Eriyip giden hayallerin ardından gerçekler şeytan gibi dikilmişti mezar taşında. Yalnızdı. Koca mezarlıkta kendinden başka kimse yoktu, herkes gitmişti. Gidenlerin sesleri turluyordu adamın zihninde. Kendi nefesinden başka hiçbir şeyi duyamaz olana dek o mezar başında bekleyecekti. Tüm sesler sussun istiyordu, tüm gerçekler unutulsun. Mezarlığın demir kapısından kendine doğru uzanan adım seslerini duyduğunda kalbindeki öfke büyüdü. Dudaklarını birbirine bastırdı usulca.
"Onun gözlerinde hayal kırıklığı görmek istemiyorum." dedi Dağhan ama dudakları kıpırdamadı bile. Babasının mezar taşına bakarken içindeki yangının alevlendiğini hissediyordu. Üzerine binen yük ilk defa bu kadar ağır gelmeye başlamıştı.
"Dağhan..." Black'in sesiydi bu. "Siktir! Bok gibi görünüyorsun."
Sessizlik... Black hızlı adımlarla Dağhan'ın çöktüğü yere ilerledi. Mezar taşının bir adım gerisine serilmiş adamı tanıyamamıştı sanki.
"Dağhan, kalk şuradan. Ne oldu? Ne oldu amına koyayım? Neredeler? Tamer ve Bahar nerede? Kalk şuradan." Yağmurun altında saatlerdir oturan adam kıpırdamadı bile. Black, onu omzundan kavradığında Dağhan yalnızca homurdanmakla yetindi. Babasının mezar taşından başka hiçbir şeye bakmıyordu.
"Dağhan... Kalk şuradan! Delirdin mi sen? Neden yalnız geldin buraya?" Dağhan cevap vermedi. Zümra'nın annesinin mezarının başındaki serzenişini duyuyordu artık.
"Sana diyorum!"
"Leyla Ersoy'u öldürenin babam olduğunu söylediler." Black Dağhan'ı kaldırmak isterken duyduklarıyla sarsıldı.
"Ne?"
"Onu babamın öldürdüğünü söyledi Tamer."
"Saçmalama!" Black'in gür sesi mezarlıktaki ölü toprağı dağıttı. Dağhan'ın üstüne atılan topraktan onu kurtarmak istiyor gibiydi.
"Bunun belgeleri bizdeymiş."
"Saçmalama amına koyayım! Böyle bir şey olsaydı bilirdik. Telefonda da belgelerden bir şeylerden bahsettin. Yok oğlum öyle bir şey, Hakan Amca öleli yıllar oldu. Böyle bir şey ortaya çıkmaz mıydı sanıyorsun?" Dağhan derin bir nefes alırken Black'in gözlerinin içine baktı. Kaşları çatıktı ve Black'in suratını baştan aşağı tarayan gözleri fırtına öncesi sessizliği taşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİN ESARETİ
أدب المراهقينZümra, babasının geçmişinin kurbanı olduğunun farkında olmadan okulunu bitirmeye çalışıyorken bir gün hastaneden aldığı haberle yerlebir olur. Babası bir kadını bıçaklamıştır. Zümra babasının savunulamaz hatasıyla hayat savaşına bir yenisi eklemişti...