tanıtım

63.8K 1.5K 182
                                    

evet hikayemiz başlıyor kemerlerinizi bağlayın😊 ve bol bol yorum yapın!😘

Kader GAYRETE aşıktır ......

Annesinin yanına her gittiğinde kavga edip gelen İbrin yine ağlayarak geldi baba konağına.Annesi aşiretin kararı ile tekrar evlenen babasına 20 yıldır küstü " benden önce ölürse dirseklerime kına yakacağım" diyerek baba evine geri dönmüştü.Aslında İbrin Pekmezi'in annesi Kader hanım da haklıydı.Hangi kadın kabul ederdi kumayı üstelik kucağında bir bebeği varken neymiş aşiret böyle istemiş şeriat 4 eşe kadar izin veriyormuş.Çok eş ağalığının şanını artırırmış.bunlar Kader hanıma ağır gelmişti kendini eksik hissetmişti kendi bir ağa kızı hemde çok güzeldi ama töresi aşireti anlamamış genç kadında derin yaralar açmıştı.bu hakarete dayanamayan kadın "ya babamın evi ya kara toprak bey ! " diyerek son sözünü söylemişti.ve kuması ilk çocuğunu verdiği gün konağı terk etmişti.Ama kızı Pekmez'den vazgeçmemişti. Babası da bir ağa olduğu için annesinin kızını görmesine karışmamıştı Osman ağa.Ama annesi Osman ağa ile geçirdiği yılları kafasından silmiş kızına babasının verdiği adı bile ağzına almıyordu.kuma geleceğini öğrendiği anda kızına "peri" demeye başladı.ve onu bu töre ye inat aşirete inat modern yetiştirmeye çalıştı.Ama İbrin Pekmez bu düzeni benimsemiş kabul etmişti annesini kırmamak için ne demişse yapmıştı ama en son gittiğinde dediği şeyi hayatta yapmazdı.

Annesi ile kavga edip eve geldikten sonra babaannesi onu avluda yakalamış torunun ağlayan şiş gözlerinden yine annesi ile kavga edip geldiğini anlamıştı. Babaannesi torununa kıyamıyordu onun tek kız torunuydu diğer iki gelininin erkek çocukları da vardı ama İbrin pekmez i evin bereketi olarak bir başka seviyordu kızıyordu evini ocağını terk eden gelinine ama yapacak birşey yoktu başa gelen çekiliyordu.

Osman Haşimoğlu'nun iki kumalı ilk karısı olmak Kader gibi bir ağa kızı için ağır bir durumdu .genç kızın kırılan kalbinin farkında olan Zirav hanım onu küçüklüğünden beri anlattığı masallar ile teselli ederdi. yaşlı kadın "gel pekmezim " diyerek ağlayan torunu kolları altına aldı.

pekmez"ah daye ne bu İbrin pekmez'in çektiği Allah dert kulu etmiş beni bu ibrin kulunu hiç sevmiyor anama gidiyorum ayrı babama geliyorum ayrı üzüntü çekiyorum"dedi hafif isyanlı hafif işveli bir ses tonuyla daha çok dayesine naz yapıyor gibiydi çünkü İbrin pekmez alışmıştı bu duruma ama nerede bir ana kız görse içi dağlanırdı yinede ,

Zirav hanım kollarının arasında ki torununa kaşlarını çatarak "seni gizakera (eşşeğin kızı) sen isyan mı ediyorsun sen o kadar kelamı boşa okudun sen o tahtaları bile dile getirten yaradana isyan ediyorsun duymamış olayım" diyerek nasihat verdi.

İbrin " haşa daye sen demiştin değil mi Allah sevdiği kulu sınarmış ama ben hep kaybediyor gibi hissediyorum daye " dedi bu sefer üzgün çıkan sesi ile .

zirav hanım "bak İbrin pekmez adını bir keçinin boynuzunun özünden tatlılık alan pekmezim ibrin adın gibi yüzü parlak Allah'ın verdiği yetenek ile tahta parçalarına suret veren kızım sen gönlünü niyetini güzel tutacaksın ki sana verilen sende güzel dursun " dedi.

pekmez" dayem ne yapacak bu ibrin pekmez "dedi. zirav hanım saçlarını okşadığı torununa yine teselli vermeye başladı "dinle pekmezim sen karar ver ne yapacağına .

Bir varmış bir yokmuş. Evvel içinde bir adam varmış. Adamın da bir kızı varmış. Adam tekrar evlenmiş. Üvey anası kızı inek gütmeye gönderirmiş. Kuru ekmek verirmiş yanına yemek diye.

Adamcağız sorarmış kızına;

"Nasıl kızım analığın iyi bakıyor mu sana yediriyor mu?" dermiş.

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin