14.bölüm

11K 769 62
                                    

   

         "Sende kimsin?"

Yüzü seçilmeyen adam Ahu'ya uzun uzun baktı.
Giydiği kiyafetler  heryerini kamufle ederken uzun boyunu iyice ortaya  çıkarmıştı.

Kendisine seslenen kadına dönerek uzun uzun baktı. 

Ahu , tekrar birsey söyleyecekken ,

"Kiminle konuşuyorsun?"

"Can" diyerek irkilen Ahu arkasına bakip tekrar adama döndüğünde "hiç,  hiç kimse! "

"Çok ürkeksin bu aralar!"

"Farkında değilim! Kusura bakma,"

"Gel buraya,"diyerek.Can, kollarını Ahu'ya doladı.

Güneş tepenin arkasından varlığını belli ederken Ahu gördüğü adami düşünüyordu. Acaba hirsiz mı?  Can'a söylesem mi? Diye düşünürken "bak yine daldın açlıktan mı yoksa? " diyerek kadının boyun boşluğunu öpmeye başladı. 

" çok ! Ölüyorum "derken göZleri kesişti.

Can"himmm!"derken "bak sen," diye ekledi.

"Açlıktan canım! "Diyen Ahu  Can'ın onu birden havalandırması ile Can'ın duymakdan mutlu olduğu kahkahalara boğuldu.  

Birlikte ettikleri Kahvaltıdan sonra Can üzerini  giyinerek dışarı çıktı. Can'ı  gören adamları yanına geldiğinde birkaçını yanına alarak hırsızların tutulduğu yere gitti. Can'ın duyacakları hoşuna gitmeyecekti.

Depo gibi bir yerde tutulan adamların  yanına giden Can'ı diğer adamları karşıladı.
Can  kapalı olan kapıyı açarak sandalyede bağlı olan adamlar ile karşı karşıya geldi. Adamına baş işareti vererek Geri çekildi. Adamı ne yapması gerektiğini biliyordu. adamın oturduğu sandalyeyi ayağıyla tekme atarak "kimsiniz Ulan siz !kimin köpeğisiniz"  adeta ciğerleri sökülürcesine bağırdı ama adamlar birbirinin yüzüne bakarak kafalarını yere eydiler. 

Adamları bir süre  sessizce izleyen Can , adamına  devam etmesi için  talimat verdi.Iri yari adam bi sefer yumruğunu kullanarak adamlardan birinin çenesine sert bir darbe indirdi. Arkasına geçerek saçlarından kavradığı  kafasını geri çekerek adamın daha fazla çekmesi için boğazına kolunu doladı. "Konuşmak için son şansın!"diye kulağına fısıldadı bu sefer. Adam korktuğunu  belli eden bakışlar atınca      Can, "kaç  yaşındasın?" Diye sordu arkasındaki kapıya yaslanarak.
Korkan adam kendine yöneltilen soruya şaşırsa  da kekeleyerek cevap verdi." Yir-yirmi iki"

"Adın  ne ?"

"Hüse-hüseyın"

"Evli misin?"

"Evet!"
"Çocuğun varmı?"

"Iki tane!"

"O zaman niye lan , çocuğunun  boğazından haram lokma geçirecek  kadar şerefsiz bir baba niye oldun lan!" Can , öyle bir bağırdı ki ;
"Ben , ben birşey yapmadım. "

"Çaldığın mallar nerede?"

"Aaaaaahhh!" Acı ile inledi adam Can kıpırdamaz ken adamı hırsız Hüseyin'in kafasını koparacak gibi sıkıyordu.

"Bir şey çalmadım ,yapmadım, yapma çocuklarıma bağışla"

Adam bu sefer yalvarmaya başladı korku başka bir duyguydu bu adamın bir şey yapmadığı belliydi Can diğer sessiz adamın üzerine gitmeye karar verdi.

"Peki ya sen?" dedi .

"Ne olmuş bana?" dediğinde kafasını  tutan adam" ananınki-" diyecekti ki Can'ın sert bakışları ile karşılaştı.

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin