KEYİFLİ OKUMALAR,,,
ıbrın koşarak çıktığı merdivenlerin sonundaki odanın kapısına geldiğinde nefes nefeseydi ama hiç düşünmeden kapıyı açarak bedenini içeri bıraktı,
"iyi misiniz? bir yerinize bir şey olmadı ya !" derken Can'ın bedenin de göz gezdiriyordu.
Can bir şey diyemiyordu çünkü şu an içinde olduğu durumu idrak edemiyordu.
Can'ın kendi üzerinde gezdirdiği tuhaf bakışları fark eden Ibrın panik içinde ne yapacağını şaşırdı, "bana tutunun lütfen!" diyerek elini uzattı.
Can Ibrın'den aldığı destekle doğrulmaya çabaladı. ama zaten güçsüz düşmüş Can'a ıbrın'ın çelimsiz kolları fazla yardımcı olamadı.
Biran önce Can'ı bu durumun içinden çıkarmak isteyen Ibrın, böyle olmayacağını anlayarak kapıya doğru hızla ilerledi kapı eşiğinden avluya doğru kuş bakışı baktığında her zaman kahvaltıya geç kalan Mircan ve Emir ikilisini fark etti . Mircan, Peyker'in Emir'de Gülistan'ın 17 yaşındaki oğullarıydı. ay farkıyla Emir abi olurken aynı anda iki oğula daha sahip olmuştu Osman ağa.
Ibrın, avluda ki kardeşlerine baş ve orta parmağını kıvırıp dudaklarının arasına alarak çıkardığı ince bir ıslıkla seslendi.
ikiside aynı anda sesin geldiği yöne doğru bakarken ıbrın iki kez daha aynı ince ıslıkla işaret verdi. birbirlerine bakan Emir ve Mircan hemen anladı küçükken bu yöntemle az kurtarmamıştı ibrin onları. iki deli kanlı hemen merdivenleri çıkarken;Mircan," yaralı ağanın odası değil mi orası ne işi var ablamın?"
Emir" gidiyoruz işte." dediğinde ikişer ikişer çıktıkları basamakların sonu Can'ın odasının önüne getirmişti ikiliyi.
Önde Emir arkada Mircan odaya girdiklerinde yerdeki tabakları telaşla toplayan Ibrin girdi görüş alanlarına.
ıbrin ikilinin konuşmasına fırsat vermeden;
"misafiri önce Asaf'ın odasına götürün gerekeni yaparsınız,"derken, Can'ın dağılan üzerini işaret etti.
Mircan çevik davranarak öne atıldı ve "demek meşhur Can ağa sensin ha ! tanışmamıştık ben Mircan, senin kadar namımız olmasa da kendi çapımızda bizi de tanırlar." derken elini Can'a uzattı.
Can," şu halde nasıl bir nam saldığımı merak bile etmiyorum."derken kendine uzatılmış eli tuttu.
Can ve Mircan kendi araların da konuşurken bir yanda ayağa kalmaya çalışıyorlardı. can anın şokunu da atlatınca Mircan'ın da desteği ile ayağa kalktı.
Can sinir olmuştu ama daha fazla sinirlenip delirmemek için kendine hakim olmaya ve kendine yardım etmeye çalışan insanlar tarafından yanlış anlaşılmamak için bütün öfkesini içine hapis ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)
General FictionBiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzgar yaratıp atın yelesine bağlamış ki; nereden geldiğini unutmasın istemiş, at o kadar kurnaz o kadar hızlıymış ki kimse üzerine binmeyi...