Geçen günler öyle güzeldi ki Can mutluydu,bu kadar kolay olduğunu Can bile inanmıyordum mutlu olmanın. sanki bir rüya, sanki bir hayal, sanki bir serap gibiydi günler .
Birlikte yemekler yiyor, uzun uzun sohbetler ediyor ,Birlikte gökyüzüne aydınlatan ayı izliyorlardı Ahu canın hayatına daha önce Can hiç tatmadığı bir tat vermişti Can hiç görmediği bir renk hiç takma da bir yemek gibiydi Onun için canın ilgisini çekiyor her gün daha fazla ne kadar ileri gidebilir bunu merak ediyordu ileri gittikçe daha mutlu oluyordu sanki birlikte ettikleri kahvaltılar hiç bitmesin istiyor .birlikte oturduğu akşam sohbetleri Tokuşdurdukları rakılar bir başka tatlı oluyordu sanki ya da ahu'nun neşeli kahkahaları her şeyden mutlu oluyor oluşu ...işte Can mutluydu çok çok değişik bir duyguydu sevilmek, Beğenilmek ,özenilmek canım hoşuna giden de birisi tarafindan swvilmekti, bu duyguyu sevmişti. Bunun için de suçlu olmamalıydı ve her geçen gün elini daha fazla kaptırıyordu ahuyla yaşadıkları güzeldi, yaşamak istedikleri vardı.
Yine ahuyla yedikleri keyifli bir yemekten cabbarın gelişiyle kalktı Can Vek Birlikte çalışma odasına doğru yürüdüler Ahu Can'in arkasından sadece baktı
Cabbar'in gözlerindeki şaşkınlığı görmüştü ve bu bakıştan hoşlanmamıştı.Mutluluğu yarım kalacak gibi içi ürperdi kollarını önünde bağlayarak arkasına doğru yaslandıCan ile birlikte çalışma odasına çıkan Cabbar "hayırdır! neler oluyor?"dedi İçerdeki manzaraya kastederek.
Can önündeki sigara paketinden bir tane olarak dudakların arasına yerleştirdi.Ve çakmağı ile yakarken" sen hırsızlardan haber varmı ?onu söyle. " dedi .
Cabbar durması gereken yeri yine anlamıştı ve geri çekilerek" yapan adamları bulduk Tabii ki maşa kimin yaptırdığını konuştuklarında öğreneceğiz .sana adamlara bulduğumuzu haber vermek için gelmiştim ama,"dedi .Cabbar gördüğü manzaradan memnun olmadığını yeterince ima etmişti ."Şimdi izin verirsen dinlenmek istiyorum." diyerek tavrını belli ederek duruşunu koydu memnun olmadığını anlayan Can ,"olmaz mı ?" Diye sordu tavrını hiç bozmadan halbuki biraz önce aldığı haberden sonra fırlayarak olduğu yerden sıçraması ve hırsızların yakasına yapışması gerekti nu bir kaç hafta da ki değişim Cabbari ciddi anlamda rahatsız etmişti, neler olup bittiğini tam anlamdan bir şey demek istemeyen
Cabbar ;"anlamadım , ne olamaz mı?""Yani!"
Cabbar , nefesini vererek "Sen istiyorsan neden olmasın "
"sadece istediğim için mi ?Sadece istediğin için bu kadar mı? Benim ne istediğimi ne yaşamak istediğimin önemi sadece istediğim için mi Ama benim için iyi olamaz mı ?"dedi. O kadar karışık do ki Can kurduğu cümle bile karışıktı.
Cabbar,"Sen kendin için en iyi olanı bilirsin Ağam!" dediğinde cabbarın söylediği şeyi anlayabilecek kapasitedeydi .
Onun için derin bir nefes alarak" git dinlen yarın adamları ben konuşacağım""İstersen sen hiç bulaşma."
"Dedim ya ben hallederim git dinlen "diye sesini yükseltti .
"Bu işi de halledelim. Ben biraz izne çıkacağım eğer izin olursa Ağam kızım Çok Yalnız daha fazla teyzesinin yanında kalmasını istemiyorum. hayırlı bir kısmet bulup onu evlendirmek için iznin olursa Diyarbakır'a gideceğim !"
"Nereden çıktı şimdi bu bana tavır mı yapıyorsun ?"
"Asla meramımı belli ediyorum söylüyorum ya kızım evlendirmek istiyorum .sayende iyileşti artık bir de dünya gözüyle mutlu olduğunu görmek istiyorum tek derdim bu ."
"Sonra konuşalım Eğer gitmen gerekirse gidersin önce adamları bir konuşturalım sonra bakarız ."
"Tamam hayırlı geceler "Diyerek . Can'ın yanından ayrılan Cabbar mutfağa indiğinde Ahu ile karşılaştı cevapları karşısında gören Ahu panikle ne yapacağını şaşırdı onun kendisini sevmediğini biliyordum ve cevapların karşısında ne yapacağını şaşırıyor da çünkü cabbarın canım güvenilir adamlarından biri olduğunu biliyor ve Can'ın onunla ilgili yanlış düşüncelere yönlendirme senden korkuyordu başını eğerek geri çekilen Ahu sessiz kalmayı tercih etti
Ahu yaklaşarak" neyin peşindesin bilmiyorum ama ben yaşadığım sürece o peşinde olduğun şeyi asla edemeyeceksin ben bu adama Canımdan can kanımdan kan borçluyum Onun için benim canımı kanımdan ayırmadan o istediğin şeyi yapamazsın." diyerek Ahu 'ya yeterince büyük bir Gözdağı verdiğini düşündü Can ne yaparsa yapsın ne derse desin onu korumaktan kolkanat germekten kendini alamıyordu. Cabbar onu evladı gibi görüyor, görmekten ziyade onu sahipleniyor ve onun başına gelebilecek her türlü olumsuzluktan kendini sorumlu tutuyordu.
Ahu iyice sığındığı köşeye sinerek sessizliğini korudu. "Lanet olsun !" Diyerek sinirle mutfaktan çıkan cabbarın arkasından korku ile koşarak üst kattaki açık terasa çıkan ahu tırabzanlara tutunarak nefesini düzenlemeye çalıştı. Avuç izleri terliyor kalbi hızlı hızlı atıyordu.
Arkasından dolanan kollar ile irkilen Ahu! Panik ile sıçradı.
"Uyanık iken kabus mu gördün, ne bu halin "diyerek Ahu'yu anlamaya çalışan Can cabbarın gelişi ile gerilen ortamı düzeltmeye çalışıyordu. Ahu'nun tuhaf haline anlam veremiyordu.
"Heyecanlandım."
"Neden"
Dönerek boynuna kollarını dolayarak "sana bu kadar yakın olup da kalbimi susturmak mümkün mü?"diyerek fisildadiğinda ilik nefesini Can'ın yüzüne üflüyordu.
Bu sözlerden sonra tepkisini Ahu'nun dudaklarina uzanarak gösteren Can, Ahu'yu belinden kavrayarak terasin duvarina yasladı. Ahu'nun bacakları Can'a dolanıp eteği sıyrıldığında " burada olmamalı."diye nefes nefese konuştu Can.
"Ah Can!" Diyerek yüzünü Can'ın göğsüne kapatan Ahu Can'a biraz daha yakın olabilmek için çıldırıyordu.
Ahu'yu güçlü kollarına alarak terasa açılan salona girdi üçlü koltuğa uzandığın da Ahu ceaurca uzun saclarını geri iterek boynunda Can'ın dudaklarina yer açtı hiç düşünmeden kendini ipek tene birakan Can , bütün gecenin tadını çıkardı.
Koltukta kendini uykuya bırakan Can'ın yanından kalkan Ahu , Can'ın gömleğini üzerine geçirerek teresa doğru yürürken orta sehbanın üzerinde Can'ın sigara paketini fark etti.içinden bir tane alarak, terasa çıktı. Sigarayı yakarak trabzanlara yaslandı. Içine nir nefes çektiğinde hafif ağarmakda olan gökyüne başını kaldırarak çektiği dumanı geri bıraktı. Bir süre sessice sigarasını içen Ahu duyduğu hışırtılı adım sesleri ile korkuya kapılarak panikledi gözlerini kısarak biri olup olmadığına sessizce bakarak emin olmak isteyen Ahu , ağaçların arkasından evin duvarına tırmanan birini fark etti teras yüksek olduğundan havada aydınlanmak üzere olduğu için birisi olduğu belliydi. Kıyafetleri korumalarada benzemiyordu. Düz duvara bir cambaz edasi ile tutunan yabancıya "sen de kimsin?" Diye seslendi!
////
Hadi yıne iyisiniz ...
Sizi seviyorum kocamam kalp :):*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)
General FictionBiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzgar yaratıp atın yelesine bağlamış ki; nereden geldiğini unutmasın istemiş, at o kadar kurnaz o kadar hızlıymış ki kimse üzerine binmeyi...