11.bölüm

12.8K 783 102
                                    

https://www.instagram.com/cemretrkmn/

hikaye ile ilgili bilgileri bu hesaptan ve profilimdeki konuşmalar kısmından takip edebilirsiniz.

keyifli okumalar😘


Can çenesini tuttuğu kadının ela gözlerinde ki  utanmaz istediği gördü.   Çırıl çıplak bu kadın önünde durmuş onu istediğini söylüyordu. Hangi erkek karşısında  durabilirdi ki !

Can,durdu. 

Ahu bakmaya devam etti...

Bir erkek için oldukça zor bir durumdu. Hangi sağlıklı erkek bu duruma karşı durabilirdi ki Can karakteri  ve yaradılışı arasında bir savaş içindeydi. Kendine hesabını veremeyeceği düşünceler   içindeydi.  

Düşüncelerine derin nefesleri gölge düşürüyordu. Bakışları en olmadık yerlerde gezerken tarifsiz bir kuraklık boğazına  çörekleniyor,zaman dar bir kıskacın içinde çınlarken  bildik bir duygu içini  sinsi bir farenin avını yemeden önce üfleyerek uyuşturup ele geçirdiği gibi Can'ı etkilemeye   başlamıştı.

Sonun da Can'ın gözleri bir saniyeliğine kapandı.

Ahu tetikte bekleyen kurnaz bir kurşunun kabzasından  fırladığı  gibi  Can'ın dudaklarına nişan aldı.istediği olmuştu;Can'ın teninden nefes almıştı bir saniyelik öpücüğü saatlerce anlatabilecek kadar derin duygulara kaptırmıştı kendini.  Can'ın  nasıl deliye döndüğünü  bilmeden. 

Can dudaklarında ki ateşe karşı derin bir nefes verdi. Dudaklarında ki dudaklar onu sonu görünmeyen  bir kuyuya atlamaya davet ediyordu. Ama Ahu'nun yaptıkları çöl topraklarına amaçsız gül dalları dikmekten başka birşey değildi. Boşa çabalıyordu.

Can , dibini görmediği suya girmezdi. Her zaman bir adım değil bin adım sonrasını hesap ederdi. Bu kadını yatağına aldığı an  ona olmadık ümitler vermek çöl topraklarına yesermesi imkansız tohumlar saçmaktı.  Alt dudağını usta bir hareketle kavrayan kadın dişlerini öyle bir geçirmişti ki sanki son nefesini alırmış gibi bir daha bırakmak istemezcesine kendi dudakları arasına alıyor kendinden birşeyler vermek için ince ince sıcak sıcak üflüyordu.

Sonunda aldığı kan tadı kendini toplayan Can son  gayreti ile Ahu'yu  ensesindeki saçlarından tutarak çekti.   

"Bir daha sakın buna cürret etme!"

öyle bir kurdu ki  Can  bu cümleyi Ahu'nun diktiği güller soldu, dökenleri etini boylu boyunca   yoldu, alan kan boğazına doldu ve ela gözlerinden  yeniden kurmaya çalıştığı hayallerin enkazını haber veren  göz yaşı akmaya başladı.

Can , daha fazla duramayacağını anlayarak odadan apar topar  çıktı. Odanın kapısını öyle bir kapattı ki Ahu yerinden sıçradı , ağlayarak yatağa kapanırken Can merdivenlerden hızla iniyordu kaçar gibi bir hali vardı burnundan soluyor aldığı sık nefesler burun deliklerinde  birer hırs belirtisine dönüyordu.

Can, hep kaçan taraf hep tedbir alan taraf her zaman makul olan taraf olmak zorunda mıydı?

O odadan çıktığından  beri sadece bu bir kaç kelime dönüp duruyordu, pişmanlık değil de nedenlerin döndüğü bir hesaplaşmaydı. kim için temiz kalıyordu Can ,Anne yoktu, babası onu kendi istekleri için kullanıyordu. Birde başına bela abisi vardı, diğer abileri kendi halinde yaşayıp ailelerini kanatları altına almışlardı. " peki ya ben!" dedi . can  kadehi  bir dikişte  boğazından akıttı ve ekledi; "boş yere !"dedi elinde ki  boş bardağı masaya fitürsuzca   çarparken.

  "UNUT!!!!!!" diyerek bağırıyordu Can,kolay gelmiyordu zaman unutturmuyor . aksine yaralarını yalnızlık kuyusunda kanatıyor kendi kanında  boğulduğunu hissediyordu.  Ayağına vurulmuş  pırangalar ruhunu bir türlü özgür bırakmıyordu.öyle bir  yerleşmişti ki  sorumluluk sürekli  doğru olanı yapmak... doğruları ile boğuluyordu.

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin