Bölümü görenler woteye basarsa sorun varmı yok mu anlarız🤢Keyifli okumalar❣️❣️
Can,Pekmez ile göz göze geldikten sonra kaşlarını çatarak yine halasına baktı. Can içinde tuttuğu öfke ile hala bakışlarını halasının üzerinden çekmezken Asaf öne çıkarak konuştu.
"İyi akşamlar,kusura bakmayın anca gelebildik."
"Hoş geldiniz. Geçin ,sofraya buyurun!"diyerek Ali ağa sofrayı işaret etti.
"Rahatsızlık vermeyim," derken bir an bakışları Bakmak için Can attığı kıza kaydı.
Melek başını yere eğmiş ,birbirine kenetlediği parmaklarının tırnaklarını birbirine sürtüyordu.
"Olur mu öyle şey hadi sofraya!"diyerek öne atıldı Can,omunda gözleri artık karısının çekingen bakışlarını yakalamıştı gözleri.
"Acil yapılması gereken işlerim var başka bir akşam inşallah!"
"Bu ayıbını işlerine veriyorum Asaf! İş beklemez!"diyerek Asaf'ın gitmesine izin verdi,Ali ağa.
Asaf, herkese iyi akşamlar dileyerek,vedalaşıp Konaktan çıktığında hissettiği duyguların yoğunluğundan ötürü ensesinden aşağı ince bir ter akmış,Asaf'ın gerilen bedeninin irkilmesine sebep olmuştu.
Asaf burnundan aldığı nefesi hızla geri burnundan verirken parmaklarını şakalarına bastırdı.
Melek! Ah Melek!
Son zamanlarda tek düşündüğü buydu.Pekmez,ilk defa gördüğü kadının farkına vararak bir iki adım öne çıktı.
"Hoş geldiniz ."diyerek kadının elini öpmek istedi.
"Asıl sen hoşgeldin gelin!"diyerek neredeyse bütün parmaklarına yüzük taktığı elini kendi göğüs hizasına kadar uzattı.
Pekmez kendisine yapılmak istenileni anlamasa da kayınbabası ve kocasının yanında hiç bir saygıda kusur etmeyerek kadının elini tutarak öptü.
"Yemekler buz oldu! Tekrar ısıtın!"diyen Nazmiye halanın lafıyla Yaren oturduğu yerden kalkmak için hareketlerince ,
"Biz hallederiz anne,"diyerek Onu geri oturtturdu Melek.
Pekmez de Melek ile birlikte geri mutfağa giderken onlara yardım eden kızlarla birlikte tekrar sofraya oturdular.
Yemekler yenip kızlar mutfağa bulaşığa erkeler televizyon odaya oturduğunda Ali ağa yine sessizliğini koruyarak odasına çekilmişti.
Biten hanelerin ardından hemen televizyonu kapatan Rıza,derin bir nefes vererek arkadına yaşlandı.
Can da sessizdi ama kafasındaki sesleri dinlemekten çok yorulmuştu.
Sessizce yerinden kalkarken ona seslenen Rıza'yı. Duymadı bile.
Rıza da,Can'ın onu duymadığını fark edince üstelemedi. Bu günler geçecek elbet güzel günler kardeşinin önüne gelecekti.
Can, terasın karşısındaki oturma odasının ışığının kapalı olduğunu görünce;
"Melek!"diye seslendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)
General FictionBiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzgar yaratıp atın yelesine bağlamış ki; nereden geldiğini unutmasın istemiş, at o kadar kurnaz o kadar hızlıymış ki kimse üzerine binmeyi...