46.bölüm

12.3K 864 798
                                    


Keyifli okumalar...

"Neler oluyor?"

"Birşey olduğunu da nereden çıkardın laf uydurma bacım!"

"Sen dedin giZli  işlerini bilmem diye,"

"Yani işlerini bana anlatmaz demek istedim,"

"Emin misin?"

"Emin olacak kadar bir bile yok beni Yaren ile karıştırma benim burada bulunma amacım belli"diyerek beşiğinde biberonunu küçük parmakları ile kavramış Ali Seyfiyi gösterdi.

"Sen niye emzirmiyorsun bu bebeği  daha çok küçük değil mi?"Yeliz'in beti benzi atarken tekleyerek cevap. Verdi;"yetmiyor, sütüm yetmiyor."

"Bak birşey söyleyeceksen söyle çok geç olduğun da acımam!" diyerek kısık gözlerle baktı.

"Sen de manyak çıktın ha ! İyi ki selam verdik,suçlu çıkacağım neredeyse,sağol Ali seyfiye baktın şimdi iZin verirsem uyumak istiyorum."

Pekmez iyice tedirgin olmuştu odanın Duvarına asılı olan saate kaydı bakışları saat ikiye geliyordu neredeydi bu adam.

Odasına giderken bir kez daha aradı' aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz ,do you colde now! ' diyen sesle yüzü iyice asıldı artık hiç ulaşılamıyordu.

Kalbinin sıkıldığını hissediyordu. Kimi uyandırsam diye düşündü ama kimseye de boş yere telaşa vermek istemiyordu eğer bilerek gelmeyip haber vermesiyse diye düşündüğünde bu his ile başa çıkamazken nasıl yaşayacağının yüzleşmesini bile düşünemiyordu. 

Odasından üzerine uzun bir hırka bir de şal alarak kapıdaki adamlara sormaya gitti.En azından yalnız olmadığını umdu. 

Kapıyı açar açmaz Cabbar'ın kapıya diktiği adamlar şakımca gelin ağalarına baka kaldırılar,"gece gece Hayırdır birşey mi oldu?"diye öne atıldı adamlardan en iri kıyım olanı.

"Can ağa'nın nerede olduğunu biliyor musunuz? Şey telefonu kapalı saatte epey geç olunca-"

Adamlar şaşkınca birbirlerine bakarak sus pus oldukların da,"Bana yalnız olmadığını söyleyin,"diyerek gözlerini kısarak baktı.

Adamlardan yine en iri olanı konuştu."bilmiyoruz ama hemen öğreniriz iş içerde bekleyin!"

"Hemen!"

"İçeri geçin siz!"

"Sana hemen dedim,anlama problemin mi var?"

"Gelin ağam,"

"Bir daha tekrar etmeyeceğim şimdi Ali ağayı uyandırıp oğlunun evde olmadığını söylediğim de  o seninle anlayacağın dilde konuşacaktır."

"Tamam gelin ağam!"

"Çabuk ol,"

İri adam cebinden çıkardığı telefonu kulağına götürürken;
"Adın ne senin?"diye sordu.

"Hayri!"

"Bana iyi bir haber ver Hayri,yoksa hepinizin benden. Çekeceği var."


Hayri,"Alo Cabbar abi Can ağanın yanın da kim var?"karşıdan gelen sesleri duyamayacak çıldırıyordu karşısın daki adamın da ağırdan alan halleri onu delirtmek üzereydi,"Sen Diyarbakırdasın deme,"dediğinde sabrı da tükenmişti. Adamın elinden telefonu kaptığı gibi kulağına dayayarak,"Alo Cabbar abi  ben Ibrin Pekmez,"

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin