BiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzgar yaratıp atın yelesine bağlamış ki; nereden geldiğini unutmasın istemiş, at o kadar kurnaz o kadar hızlıymış ki kimse üzerine binmeyi...
size birde Can koyayım şuraya tam hayalim deki gibi dürzü bir tek gözleri siyah olcak siz siyah gibi düşünün..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sunu da gülün diye bırakıyorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazarınız nekadan cahil ne kadan bilgisiz 😂😂
Murat, karısı ve çocuklarını bağ evine babası ve annesinin yanına götürmüştü. Sünnet meselesinden zaten haberi olan Fırat ağa sabırsızlık ile bekliyordu.
"nasıl da büyüdü keratalar kocaman oldular da peşinden babaannelerini nasıl koşturuyorlar."diyerek arkasına keyifle gülerek yaslanmıştı.
bir buçuk yaşı deviren ikizler yaramazlığın tadını keşfetmiş koşmanın tadına varmıştı.
"öyle baba dünyaya gelen büyüyor,"
"şimdi onlara baktığın da ne hissediyorsun , oğlum."
Babasının sözleri ile oğullarına bakan Murat, annesinin birini kucağına aldığını diğerinin de peşinden koştuğunu görerek gülümsedi.
"korkuya bulanmış saf merhamet!"
"neyinden korkuyorsun şuncacık çocukların;"
"onlardan değil kendimden korkuyorum baba. onları neyin beklediğini bilmiyorum. o korkunun için de de yetişememek korkusu yapışıyor yakama sonra dönüp onlara bakıyorum, sonsuz bir merhamet yüzümün gülmesine sebep oluyor onların çok güçlü bir annesi ve ne olursa olsun hep iyilik düşünen bir dedesi var diyorum,"derken başını çevirip babasına baktı.
"Aslan gibi yüreğe sahip babalarını yamana atma!"diyerek oğluna takdir ederek baktı. "siz bu duruma kolay gelmediniz Allah adıyla yola çıkanı yolda bırakmaz,"derken elinde tepsi ile yanlarına gelen gelinine baktı.
"oh valla gelinim de olmasa bizi düşünen yok Dilber hanım,"diyerek eline aldığı kahve fincanını karısına gösterdi.
"torunlarım gelmiş seni ne yapayım, baksana şunlara kıpır kıpırlar."derken yere kapaklanan Poyraz avazı çıktığı gibi ağlamaya başladı Cemre hemen panikle o tarafa bakarak hareketlenince, Murat kolundan tutarak onu durdurdu.
