20. bölüm

11.1K 828 74
                                    

     

aynı yaraydı birbirimizi bağlayan

tanıdık izler  de aradım seni

tanıyacağım izler bıraktım sana

AYNI YARANIN İZLERİYİZ BİZ

kaderimiz savaşçı...


  ASLA TESADÜF DEĞİLDİR YARALAR;KADERİN KURDUĞU TUZAKLARIN İZLERİDİR...

keyıflı okumlar..:)))


18. 19. ve 20.bölumün sınırı 177 :)))))





        Bazen sorular en anlamlı biçimde cevapsız kalır cevapsız kaldığında alamadığın cevaplar için sevinirsin.

      Ibrin duyduğu soru karşısında Yutkunurken vereceği cevabı bilemezken Can olur üzerinde doğru olmaya çalışır " Ben hiçbir şey olmayan bir adam Hiçbir şeyi beceremeyen, ben hiçbir adam- ben adam mıyım be !" diye  acı içinde  hırıldar.

  " kalkma !" Diyerek ellerini öne doğru Uzattı bir yandan da korkuyordu ,hala ne işi vardı burada, bilmiyordum! Can'la göz göze geldiğinde;" kalkma !"gözleriyle onay vererek geriye doğru adım attı kapıyı açtı ve arkasını dönerek kapıyı sadece kapattı derin derin nefesler alarak etrafına baktı sessizce merdivenleri geldiğinden daha hızlı bir şekilde indi. Odasına  girerek  kapının  arkasına dizlerinin  üzerine  çöktü.  Bir daha asla böyle bir hata yapmamalıydı. Zirav hanım duysa Ibrin'in yüzüne  bakmazdı.

   Can , loş odada yalnız kaldığında hâlâ  yaşadığına isyan etti bu amansız çabanın içinde hala olduğuna küfürler ediyordu. "kalkma" diyen yumuşak ses  kulaklarında çınladığında derin bir nefes alarak gözlerini kapattı.

         Burası neresiydi ?Can, buraya  nasıl gelmişti? ne durumda olduğundan bir haber  içinde bulunduğun belirsizlik daha  da sinirlenmesine, yaralarının acısı daha da çok öfkelenmesine sebep oluyordu. Can dişlerini sıkıyor vücudundaki ağrılar öfkesini önüne geçemiyordu. Abisinin yaptıkları   bir sarmaşık gibi aklının  odalarına  sarılarak düşüncelerini  esir alıyordu.  

               Can artık yaşamak için ağzındaki  kan tadına muhtaçtı.

       Kapı tekrar açıldığında yine aynı kızı görmeyi beklerken  yaşlı  bir kadının  elinde leğen  ile odaya girmeye çalıştığını  fark etti.Derin bir nefes vererek "nerdeyim ben?" Diye gecenin karanlığına fısıldadı.

Korkan kadın, sesli bir şekilde attığı  nida ile elindeki leğeni yere düşürdü. 

      "Korkuttun beni deli oğlan !" diye  korkusunu belli eden  yaşlı kadın  , "haber vereyim Cabbar  oğlan asşadaydı. O sana anlatır ağrın  sızın var mı?" Diyerek şevkat ile sordu.

      Can , Cabbar'in da yanında olduğunu duyunca içinde olan rahatlama hissi ile başını  sallarken soru soran kadına  olumlu anlamda başını salladı." Doktoru çağırsınlar da bir daha baksın."  Diyerek telaşla odadan çıkan kadın soluğu  mutfakta aldı.

      Diğer adamların  yanında oturan Cabbar zarife'den aldığı haber ile sevinç içinde merdivenlere yöneldi. Can uyanmıştı ya geri kalan her şey bir şekilde hallolurdu.

   Cabbar Can'ın  odasına yanın da ki adamlar ile birlikte koşarak çıktığında sevinçli bir telaş vardı. odaya girip  Can'ın gözlerini açtığını  gördüğünde derin bir nefes aldı.


             "iyi misin , ağrın var mı?" diyerek gayri  ihtiyari bir şekilde sordu.

Can, başını olumlu anlam da sallayarak " sağ bacağım kırık galiba "dedi,

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin