aynı yaraydı birbirimizi bağlayan
tanıdık izler de aradım seni
tanıyacağım izler bıraktım sana
AYNI YARANIN İZLERİYİZ BİZ
kaderimiz savaşçı...
ASLA TESADÜF DEĞİLDİR YARALAR;KADERİN KURDUĞU TUZAKLARIN İZLERİDİR...
keyıflı okumlar..:)))
18. 19. ve 20.bölumün sınırı 177 :)))))
Bazen sorular en anlamlı biçimde cevapsız kalır cevapsız kaldığında alamadığın cevaplar için sevinirsin.
Ibrin duyduğu soru karşısında Yutkunurken vereceği cevabı bilemezken Can olur üzerinde doğru olmaya çalışır " Ben hiçbir şey olmayan bir adam Hiçbir şeyi beceremeyen, ben hiçbir adam- ben adam mıyım be !" diye acı içinde hırıldar.
" kalkma !" Diyerek ellerini öne doğru Uzattı bir yandan da korkuyordu ,hala ne işi vardı burada, bilmiyordum! Can'la göz göze geldiğinde;" kalkma !"gözleriyle onay vererek geriye doğru adım attı kapıyı açtı ve arkasını dönerek kapıyı sadece kapattı derin derin nefesler alarak etrafına baktı sessizce merdivenleri geldiğinden daha hızlı bir şekilde indi. Odasına girerek kapının arkasına dizlerinin üzerine çöktü. Bir daha asla böyle bir hata yapmamalıydı. Zirav hanım duysa Ibrin'in yüzüne bakmazdı.
Can , loş odada yalnız kaldığında hâlâ yaşadığına isyan etti bu amansız çabanın içinde hala olduğuna küfürler ediyordu. "kalkma" diyen yumuşak ses kulaklarında çınladığında derin bir nefes alarak gözlerini kapattı.
Burası neresiydi ?Can, buraya nasıl gelmişti? ne durumda olduğundan bir haber içinde bulunduğun belirsizlik daha da sinirlenmesine, yaralarının acısı daha da çok öfkelenmesine sebep oluyordu. Can dişlerini sıkıyor vücudundaki ağrılar öfkesini önüne geçemiyordu. Abisinin yaptıkları bir sarmaşık gibi aklının odalarına sarılarak düşüncelerini esir alıyordu.
Can artık yaşamak için ağzındaki kan tadına muhtaçtı.
Kapı tekrar açıldığında yine aynı kızı görmeyi beklerken yaşlı bir kadının elinde leğen ile odaya girmeye çalıştığını fark etti.Derin bir nefes vererek "nerdeyim ben?" Diye gecenin karanlığına fısıldadı.
Korkan kadın, sesli bir şekilde attığı nida ile elindeki leğeni yere düşürdü.
"Korkuttun beni deli oğlan !" diye korkusunu belli eden yaşlı kadın , "haber vereyim Cabbar oğlan asşadaydı. O sana anlatır ağrın sızın var mı?" Diyerek şevkat ile sordu.
Can , Cabbar'in da yanında olduğunu duyunca içinde olan rahatlama hissi ile başını sallarken soru soran kadına olumlu anlamda başını salladı." Doktoru çağırsınlar da bir daha baksın." Diyerek telaşla odadan çıkan kadın soluğu mutfakta aldı.
Diğer adamların yanında oturan Cabbar zarife'den aldığı haber ile sevinç içinde merdivenlere yöneldi. Can uyanmıştı ya geri kalan her şey bir şekilde hallolurdu.
Cabbar Can'ın odasına yanın da ki adamlar ile birlikte koşarak çıktığında sevinçli bir telaş vardı. odaya girip Can'ın gözlerini açtığını gördüğünde derin bir nefes aldı.
"iyi misin , ağrın var mı?" diyerek gayri ihtiyari bir şekilde sordu.
Can, başını olumlu anlam da sallayarak " sağ bacağım kırık galiba "dedi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)
General FictionBiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzgar yaratıp atın yelesine bağlamış ki; nereden geldiğini unutmasın istemiş, at o kadar kurnaz o kadar hızlıymış ki kimse üzerine binmeyi...