58"

9.2K 618 221
                                    


"Maral hadi kızım ya!"diyerek trabzanlara dayanmış şekilde kardeşini bekleyen Melek artık sabrının son safhasına gelmişti.

Eteğini çekiştirerek odasının kapısından çıkan Maral:
"Geldim abla,bir sabahta bağırma!"

"Bir ay oldu okul açılalı yetişemiyorsun biraz erken kalk!"

"Senin saatinden bir saat önce çalmaya başlıyor ama,"

"Ama!"

"Bu gözler açılmıyor,Allah beni uyusun diye yaratmış,Allah'ın dediğine karşı gelinmiyor."

"Anca laf,o Kore ,Tayvan,hint dizilerine bakma da erken yat."

"Abla ya!"

"Yürü yürü Yılmaz  amcaya ayıp oldu."

"Aç aç mı gideceğiz?"

"İyi tamam ekmek arası birşeyler al arabada atıştırırsın."

"Hayır anlamıyorum bu saatte okula gitmeyi kim buldu Ya? Hadi o buldu o kadar insan niye  hiç itiraz etmedi..."

Maral söylenirken,Melek de gözlerini devirerek merdivenleri inmeye devam ediyordu.

Melek elinde tepsi,yüzünde kocaman bir gülümseme ile mutfak kapısından çıkan Pekmez'i görünce.

"Günaydın yenge,"

"Günaydın kızlar okula mı?"

"Maral hanım evden çıkabilirse evet."

Maral  ablasının erken kaldırmasından dolayı surat asarak Melek'e gözlerini devirerek;"sizde yatak keyfine herhalde!"dedi.Pekmezin elindeki tepsiye bir göz attı.

Melek,Maral'ı dürterken, Pekmez'in hafif kızarmış gülüşüne karşılık  veren kızlar ,mutfağa girerken Odasından çıkan Dilan,mutfağa yürürken  Yaren de  Merdivenlerden iniyordu.

Konak halkı uyanmış,günlük işlerini halletmek için ortalıkta gezmeye başlamıştı.

Dilay,"günaydın."diyerek Pekmez'in elindeki tepsiye baktığında Pekmez kendini bir tuhaf  hissetti.

"Günaydın abla soğumadan götüreyim ben!"diyerek kaçmak istedi.

Dilay gülerek;"akşama misafir var,haberiniz olsun da"

Pekmez  dudağının kenarını ısırarak;"Tamam abla tanıyor muyuz gelenleri.."

"Yabancı değil Nazmiye halalar gelecekmiş!"


"Ya!"diyerek sessizleşen Pekmez'in yanına gelen Yaren;

"Hayır olsun yeni gitmişti evine.." diyerek Pekmez'in elindeki tepside göz gezdiren Yaren göz kırparak  tebessüm etti.

Pekmez artık kalp krizi geçirmeye meyil tutmuşken  elindeki tepsiyi başına geçirmek istiyordu.

Dilay;"Nazmiye abla ve Hayır aynı kelime de bir tuhaf oldu Yaren,"diyerek gülen Dilay'a pekmez ve Yaren de eşlik ederken,

Dilay,Yaren'e göz kırparak ;

"Can acından öldü mü bir baksaydın?"

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin