O gece başka bir çift daha vardı birbirlerinin sınırlarını izinsizce geçen.Asaf bütün gece kolladığı fırsatı tuvalete gitmek için kalktığın da Mutfakta ki hareketliliği fark ettiğinde yakalamıştı.
Hızlı hareketlerle önündeki cezveye kapaklarını açtığı kavonazlardan kaşıkla aldığı şeyleri dolduruyordu. Melek işine öyle konsantre olmuştu ki,Yanına gelen adamı fark etmedi bile,
Asaf,boğazını temizleyerek "ben bir su alacaktım!"dedi.
Melek arkasında ki adamı fark etti. Geri çekilerek yüzüne baktı.Biraz da rahatsız olmuştu ama Gelen adamım Yengesinin kardeşi olduğunu fark edince biraz rahatladı.
" tabi ben vereyim isterseniz,bardaklar şuradaydı."diyerek biraz önce gördüğü bardakların olduğu dolaba uzandı.Asaf başını sallayarak kendine su vermeye çalışan kızı izledi. Başının üstünden başlayan örgüsü yüzünün bütün kemiklerini ortaya çıkarmış,küçük yaşına rağmen yaptığı makyaj bütün dikkatleri masmavi gözlerine toplamıştı.
"buyurun,"diyerek sürahiden doldurduğu suyu Asaf'a uzatan Melek iki elinin arasına almıştı.
Asaf,bakışlarını kızın gözlerinden çekerek bardağa baktığında uzun ince parmakların bardağı sıkı sıkı tuttuğunu görünce kendi ellerinin arasına almak istedi ama Melek Asaf'ın elinin havalandığını fark edince elini kaydırarak bardağın altını avucunun ortasına yerleştirerek alabileceği bir hizada tuttu.
Asaf suyunu içtikten sonra hala cezve uğraşan kıza yaklaşma isteğine engel olamayarak yaklaşıp "çok güzel koktu!"dedi.
Melek cezveden gözlerini ayırmadan "baharat var için de geceleri rahat uyumak için çocukluğumdan beri içerim,"dedi.
Aklınca kibarlık yapıyordu.Akraba oldukları bu genç adamın yanından biran önce gitmesini istese de kendi de gitmek için acele ediyordu.Biraz önce Asaf'a su verirken kıstığı ocağın altını açarken dudaklarını kemiriyordu."Uykusuzluğa iyi geliyor demek,bende uyuyamıyorum geceleri..."diyerek karşısında ki kızın gözlerine bakmak için can atıyordu ama nafile koz bakmıyordu.
"Öyle mi siz bunu için o zaman! Ben Kendime yenisi Yaparım. " diyerek kaynayan cezveyi ocaktan aldı ve hazırladığı Süzekten geçirdi,kupayı bir türlü yanından gitmek bilmeyen adama uzatırken telefonu çalmaya başlayınca daha fazla oyalanmadan "afiyet olsun,"derken cebinden çıkartarak mutfaktan kaçarcasına çıktı.
Asaf sıcak kupayı dudaklarıma götürürdü ve bir kaç büyük yudumu sıcaklığına rağmen içti,ilk yudumdan itibaren için de oluşan sıcak ve rahat hissin verdiği rahatlama ile yemin etti bu iksiri her gece Meleğinin elinden içmek için herşeyi yapacaktı...
Gece nihayet geç saatlerde mutlu sona ulaştığında Murat herkese yatacağı odayı göstermişti, ama karısını bulamayan Kürşat hafif de Çakır keyif olmuş haliyle sinirli olduğunu saklamıyordu.
Murat,çocukların yanında olduğunu tahmin ettiği karısının yanına giderek Zeynep'i sormak zorundaydı. Kızların hangi odalarda yattığını biliyordu ama gece gece uygunsuz olur diye düşünerek ondan yardım istemeye karar verdi...
Cemre de dayanamayarak uykuya dalmıştı,uyandırarak Zeynep'i Kürşat'ı aradığını söyledi.
cemre, Zeynep ve Elçin'in Pekmez ile birlikte yattığını söyledi. Yataktan kalkarak üzerine yatağın ucunda duran hırkasını giydi. Peşinden Murat ile birlikte odadan çıktığında kendisine bakan ,Kürşat,abisi ve Hasan'ı görünce gülme isteğine engel olamadı.
"Gelin Benimle!"diyerek önden önden yürüdü, bir odanın. Önünde durup kapıyı aralayarak içeride uyuyan kızları gözleri ile kontrol etti çünkü biraz sonra yapacağını biri kendine yapsa çok kızardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)
General FictionBiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzgar yaratıp atın yelesine bağlamış ki; nereden geldiğini unutmasın istemiş, at o kadar kurnaz o kadar hızlıymış ki kimse üzerine binmeyi...