ULU Önder Mustafa Kemal Atatürk'e son nefesime kadar teşekkürü borç bilir saygi ve sevgiyle anarim....
29 ekim anısına. ..
keyıfli okumalar....
Bu bölümu bicir bicir yorum yapıp beni watpatta tutan yorumculara gelsin hemde upuzun bir bölüm. .
"adımı duydum ya nefesinden."
"içtin mi sen!"
"İçtim kızdın mı?"
"müsait değilsen sonra ararım?"
"kapatma söyle !"
"yarın beni konağa götürür müsün diyecektim?"
"götürmez miyim ? sen iste dünyanın öbür ucuna gideriz Pekmez!"
"kapatıyorum!"
"kapatma desem kapanmayacak mı o telefon? "
"iyi geceler "
Gecenin karanlığına bomba gibi düşen telefon Serhat'ın mutlu olmasına sebep olurken Ibrın'ın gece boyunca ağlamasına sebep oldu.
Ibrın, gece boyunca kalbine oturan yumru yüzünden ağlayıp durunca uyuyamadı sabah ezanına kadar yatağında dönüp durdu. Sabah ezanının güzel sesine dayanamayıp yataktan kalktı üzerine bir şeyler alıp odadan çıktı.
çocukluğunu geçirdiği odanın kapısını aralayarak namaz için hazırlanan babaannesine baktı. Ibrın odaya girince suçlu gözlerle baktı babaannesine Ibrın hiç durmadan önüne kadar ilerleyerek ellerini önünde bağladı başını önüne eğerek "serhat'ı aradım."dedi.
Zirav hanım şaşırsa da sakinliğini korudu bir pişmanlık için de olduğunu görüyordu.
"hele namazımı bir kılayım!"dedi. Ibrin'in omzunu sıvazlarken.
ıbrın namaz kılan babaannesini, ayaklarını karnına çekerek dizlerinin üstüne çenesini koydu ve kollarını bacaklarına dolayarak izlemeye başladı.
ıbrın boş gözlerle daldığı noktada sabit kalmıştı ki namazını bitirmiş tesbihini çeken babaannesini fark etmedi önüne çektiği seccadeyi katlamaya başlayan zirav hanım torunun halini hiç beğenmeyerek " anlat bakalım neden aradın dayının oğlunu!"
"beni yarın gel al dedim."
"neden pişmansın suratın neden sirke satarken gözlerin şekerini kaybetmiş 5 yaşında ki Pekmez gibi bakıyor."
"bilmiyorum, galiba anneme uydum."
"neden şimdi İbrin, annen sen evlilik çağına geldiğinden beri sana Serhat ile evlen diyor sen neden şimdi ona fırsat verdin?"
ağlamaya başlayan İbrin "yanlış yapıyorum dapir!"
"neyden kaçıyorsun Pekmez?"
"kaçmıyorum,"
"o halde "
"korkuyorum, babam beni artık evlendireceğini söyledi."
"babanı en az seni tanıdığım kadar tanırım ibrin fazla bile tanırım . Peki,sana seni kiminle evlendireceğini de söyledi mi?"
"hayır, sadece artık evlenmem gerektiğini belki de anneme soracağını söyledi."
"ah kızım oğlum kincidir! ananla 20 yıldır konuşmaz seni evlendirirken mi danışacak , belli ki senin sevdiğin istediğin kimse var mı diye seni yokluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)
Ficção GeralBiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzgar yaratıp atın yelesine bağlamış ki; nereden geldiğini unutmasın istemiş, at o kadar kurnaz o kadar hızlıymış ki kimse üzerine binmeyi...