On dördüncü bölüm. "Tokat"Zeyno'dan
Sırtım kapı ile buluşunca korkulu gözler ile Ali'ye baktım.
"Burada anımız var küçük hanım , hatırlayalım biraz " dediği ile gözlerimi kocaman açıp ona baktım .
Dedikleri korkuma daha korku eklerken nefes almaya çalıştım.
Daha ben yaşananları atlatamamışken
bir kez daha ona teslim olamazdım."Ama önce hesap ver , o adam ile o kadar yakın olman niye , deli mi edeceksin beni lan " diye kükrediğinde titredim , bu adamdan bu kadar korkmamalıydım , bu adam beni yok ediyor karanlığına çekiyordu .
Bu adam benim ona teslim olmamı seviyordu .
Benim ona izin vermemi seviyordu , sevgilisi varken hemde .
Beni kullanmasına izin veremezdim.
Kendimi sürtük gibi hissettirmesine izin veremezdim.
Bütün kuvvetimle onu ittim.
"Böyle birşey olmayacak anladın mı , bir daha asla bana dokunmayacaksın nerede ne yaptığımı sorgulamayacaksın , beni yok edemeyeceksin "
Gözleri gözlerime dikkatle bakarken konuştu .
"Bitti mi "
Nasıl bir orospu çocuğuydu bu ?
Benim sevdiğim , aşık olduğum adam bu muydu ?
"Sevgilin varken bana dokunmaya utanmıyor musun , ben utanıyorum , kendimden senden anladın mı " diye göğsünden tekrar ittiğimde sinirden dişlerini sıktığını görebiliyordum .
"Yeter lan , kimsin kızım benimle böyle konuşuyorsun sen , çok mu yüz verdim sana , sen sen varya --" devamını getirmediğin de gözüm dönmüş gibi bağırdım .
"Söylesene , evet ben neyim söyle hadi " tekrar ittiğimde öyle bir bağırdı ki kalbimi sesiyle delip geçti .
"Sen de benim altıma atacağım kişilerdensin daha fazlası değil , ben utanmıyorum sen niye kabul ediyorsun sana dokunmamı hoşuna mı gidiyor "
Sesler kesildi lavaboda sadece Ali'ye attığım tokat sesi , ve kalbimin kırılma sesi duyuluyordu .
Kalbimin kırılacak bir yeri kalmamıştı gerçi.
İçtiğinin farkındaydım , sarhoş olduğunun da ama bu laflar , affedilir miydi ?
Sadece sustum , bir şey demedim diyemedim kırgınlığımı gözlerim ile anlatabilirsem , anlatabilirdim. Baktım , karşım da ki aşık olduğum adama baktım.
Bu şehir bu ülke bana dar geliyordu artık nefes almakta zorlanıyordum....
"Zeyno--" elimle susmasını işaret edip koşarak o lanet yerden çıktım . Abim gilin yanına vardığımda sızdıklarını gördüm .
Kaan bana telaşlı bir şekilde bakarken , nasıl göründüğümü düşünecek durumda değildim .
"Gidelim "
Ağzımdan zar zor çıkan kelime ile konuştum.
"Lütfen " hemen başını sallayıp kolumdan tuttu , abimgile baktıktan sonra bana tekrardan baktı.
"Onları Ali getirir " adı ağzımdan bir mikrop gibi çıkarken , Kaan onaylayıp elimden tuttu , beni mekandan çıkartırken Ali'yi gördüm.
Son kez baktım , o gözlerine son kez çekildim o gözlere .
🌙
"Teşekkür ederim , yani bıraktığın için " burnumu çekip Kaan'an gülümsedim.
"Önemli değil küçük , sadece niye ağlıyorsun " dediğinde hıçkırığımı serbest bıraktım . Başımı hızla iki yana sallayıp konuştum.
"L.lütfen birşey sorma herşey için teşekkür ederim , hayatıma girdiğin için benim için birşeyler yapmaya çalıştığın için "
"Zeyno bu konuşma nereye varıyor bilmiyorum ama yılmak yok "
"Yılmıyorum sadece bizim amacımız Ali'yi unutup güçlü olmayı öğretmendi ben gidiyorum Kaan Ali'yi hiç düşünemeyecek bir yere , onu özleyemeyecek , sesini duyamayacağım bir yere "
Gözlerimin içine öyle derin baktı ki gözlerimi kaçırdım .
"Bu nasıl sevgidir be küçük seni tüketen bir o kadar da can veren "
-
Beğenmeniz dileğiyle...
Sınır : 25 vote 15 yorum 💎
Sizleri seviyorum 💎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEĞİM {TAMAMLANDI}
Подростковая литератураKüçüklük arkadaşları değillerdi , o sadece abisinin arkadaşıydı kendisi onun için sadece kardeşti .Zeyno Kahramanoğlu abisinin arkadaşına aşık olan kelebek . Ali Özkan . Her gece başka barlarda eğlenen tabirimizle playboy çoçuk . O dört yaşında ki...