Küçüklük arkadaşları değillerdi , o sadece abisinin arkadaşıydı kendisi onun için sadece kardeşti .Zeyno Kahramanoğlu abisinin arkadaşına aşık olan kelebek .
Ali Özkan . Her gece başka barlarda eğlenen tabirimizle playboy çoçuk . O dört yaşında ki...
- Kitap yazıpta kapağa ihtiyacı olan varsa bana ulaşabilir ? Elimde fazladan kapaklar var (hiç kullanmadım)😊
Yirmi dördüncü bölüm . "Hayal kırıklığı"
"Sizce aşk nedir arkadaşlar " arkadan adının Kübra olduğunu hatırladığım kız hemen konuştu .
"Bence aşk karşısında ki kişinin yakışıklı olup olmamasına bağlı " dediğinde gözlerimi devirdim .
Aşk gibi bir duyguyu salakça yorumlamak , bence gerizekalılıktı .
Genzini temizleyip konuştum.
"Bence aşk nedir biliyor musunuz , birisi için dünyada ki bütün herkesten vazgeçmek ve bundan zerre kadar pişmanlık duymamaktır , bence aşk bir insanın göğüs kafesinin zorlanmasıdır , kalbinin sesini etrafındakilerin duymasıdır " nefesimi dışarı verip devam ettim .
"Bence aşk , durgun bir denize yelken açıp fırtınaya yakalanmaktır ." sınıftan gelen ıslık seslerine gözlerimi devirdim , bir avuç ergen , zil çaldığın da çantamı toplayıp dışarı çıktım .
Bugün Kaan ile davete gidecektim , bunun için Kaan beni almaya gelecek üstüme birşeyler alacaktık . Abimden yalvar yakar izin almayı başarmıştım .
Dışarı çıktığım da birbirine sinirle bakan Ali ve Kaan 'ı gördüm . Gözlerimi sonuna kadar açıp , ikisine baktım .
Ali'nin burada ne işi vardı ? Hemen ikisinin yanına gidip , konuştum .
"Ne oluyor burada " Ali bana sinirle bakıp tısladı .
"Sen anlatacaksın onu " dediğinde anlamamış gibi ona baktım.
"Neyi anlatacağım "
"Davet meselesini " diye kükrediğinde bir adım geriye kaçıp dudağımı dişledim .
"Ş.şey ben onu sana söylemedim mi ?"
"Gidiceksin yani "
"E.evet yani Kaan 'a söz verdim " deyip Kaan ' a baktım . Bana gülümsediğinde zoraki bir şekilde bende gülümsedim .
"Peki git " dediğin de gerçek olup olmadığını anlamak için Ali'ye baktım.Gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığı bana kırıldığının kanıtıydı.
"Ali.."eliyle beni susturdu .
"Önemli değil eğlenmene bak " diyerek arabasına atladı , ben ise arkasından öylece bakakaldım.
Kaan ' a bakıp "Gidelim " diye fısıldadım. Aklımdan Ali'nin bana olan son bakışı gitmiyordu.
•
Aldığımız elbiseyi ve ayakkabıyı giyinip kuaförün aynasından kendime baktım .
Kırmızı dekoltesi olmayıp boynumu kapatan balık elbise , ve siyah stilettolarımı giyip saçlarımı iki yandan toplayıp arkadan kıstırmıştım . Savrulan saçlarıma maşa yapıp sağ omzuma alınmıştı .
Bordo bir ruj ve öje , göz makyajıma rimel sürülmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendimi beğeni ile süzüp gülümsemeye çalıştım , ama başaramadım aklım fikrim Ali'nin son bakışındayken gülümsemek zor geliyordu .
Korno çalındığın da Kaan 'ın heldiğini anladım . Hemen dışarı çıktığımda Kaan simsiyah smokinin üstünde gayet yakışıklı görünüyordu , sakallarını da kesmişti .
Bir an için onu Ali olarak düşündüm , sonra ne yaptığımın farkına varıp kendime geldim .
Kolunu uzattığında dudaklarıma zoraki bir gülümseme kondurup arabaya geçtim .
Küçüğüm daha çok küçüğüm .
Radyo da çalan şarkı bana yine onu hatırlatırken ne yaptığımı sorguladım .
İyi bir şey mi yapıyordum arkadaşımın kalbini kırmıştım ve af diliyordum bunda kötü ne vardı ki ? Ama ,
Bir kişinin kalbini kazanırken diğer kişinin kalbini kırmıştım , hemde aşık olduğum adamın ...
