Multimedya Ali Özkan Zeyno Kahramanoğlu 💎
İyi okumalar ballar ❤️
Dördüncü bölüm."O halde devam et"
O çok farklı biriydi. Hayatıma girdiği ilk günden itibaren, onu herkesten farklı tutmaya başlamıştım.
Ben onun kalbinde yoktum belki, hatta hiç olmadım. Ama gözleri öyle çok yüreğime işlemişti ki, belkide sırf bakışlarına aşıktım onun.
Teni tenime ilk değdiği gün, midemde uçuşan kelebekler karnımı ağrıtıyordu.
Onu hissetmek güneşe dokunmak gibi tüm kelimeleri yakmak gibiydi.
Onun yanında olduğumda kendimi cennetteymiş gibi hissederdim. Ve içimden geçen tek şey "o hiç gitmesin biz hiç bitmeyelim" olurdu.
Oysa biz diye birşey yoktu .
Bazen bunu düşünür sabahlara kadar ağlardım.
Ama artık o kız yoktu .
Kağıda düşen bir damla ıslaklık ile ağladığımı hissettim.
Küçükken birisi bana yazmanın herşeyi geçireceğini söylemişti , evet yazmak beni rahatlatıyor içimdekileri dışa vuruyordu .
Ama anladım ki herşeyi geçirmiyordu , benim kalbimde ki acıyı geçirmiyordu .
Ben ondan vazgeçtikçe benim üstüme üstüme gelmesi , bana umut ışığı yakması her seferinde kalbimi tekrar tekrar kırıyordu .
"Beni yakalayamazsın ki " Ali'den kaçarken elbisemin açıldığının farkında değildim.
Yanıma gelip bana baktığında "Bu elbise çok kısa değil mi ,poponu gösteriyor " dediğinde elimi ona uzatıp bağırdım.
"Sen benim popomu mu dikizliyorsun "
"Ne yapayım sende açmasaydın " dediğinde gülümseyip koşmaya devam ettim .
"O halde devam et " .
Aklıma düşen anıyla kahkahalarımı serbest bıraktım ,küçükken yaramaz bir kız olduğumu biliyordum , ama utanmaz olduğumu hiç düşünmezdim.
Dolabımın yanına gidip kapağını açtım. Saçlarımı tarayıp fön çektim.
Hemen dizimin üstünde hardal sarısı eteğimi ve beyaz lakosumu giydim.Rimel ve şeftalili parlatıcımı sürüp
Süperstar ayakkabılarımıda ayağıma geçirdim, okul çantamı sırtıma alıp odadan çıktım.Ah bugün pazartesiydi lanetli gün.
Merdivenlerden sekerek inip kahvaltı yapan babamın yanağına öpücük bıraktım.
"Günaydın Kahramanoğlu ailesi " diyerek masadaki salatalıktan ağzıma bir tane attım.
"Ve görüşürüz , ben kaçar " diyerek ceketimi üzerime geçirdim.
Arkamdan babamla annemin deli kız deyişlerini abilerimin kahkahalarını duyabiliyordum .
Şöförümüz Hamdi abi kapımı açtığımda ona kaşlarımı çatıp baktım.
"Kaç defa bana şöförlük yapma diyeceğim Hamdi abi babam sayılırsın sen "
"Ama kızım .."
"Aması felan yok sen benim şöförüm değil babam gibisin ve babam bana hizmet etmez "
Başımı okşayıp sürücü koltuğuna ilerledi .
⭐️
Okula geldiğimde hemen inip bahçede müzik dinleyen Serhat'ın yanına doğru yürüdüm.
Kulaklığını çıkarıp , yanağına ıslak bir öpücük kondurdum.
"Selam "
"Oo Zeyno hanım yüzünüzü gören cennetlik o bar benim bu bar senin geziyorsun tabi " diyerek arkasına döndü , ah koca adam bana trip atıyordu .
"Ama benim biricik kankam .."
"Sus bana haber vermeden bara gitmek ha şu kardeşini unutmak " diyerek yüzünü gösterdiğinde sırıttım.
"O zaman çıkışta sana pizza ısmarlarsam affedilir miyim ? "
Gözleri parladığında hemen başını salladı .
"Yanında kolada olursa olur "
İşte küçücük şeylerle mutlu olabiliyordu , onda en
sevdiğim özelliği de buydu .💎
5 dakika , 4 dakika ,3 dakika boom sonunda çalan zil ile hemen kendimi sınıftan dışarıya attım sonunda okul bitmişti .
Son iki derse kim matematik çekebilirdi ki .
Serhat 'la gülüşerek dışarıya çıktığımızda siyah porsche ' i gördüm.
Gözlerim sonuna kadar açıldığında yutkunamadığımı hissettim.
Heyecandan titreyen ellerim çantamı taşıyamazken , ne yapacağımı kestiremiyordum.
Ali , bize doğru geliyor ve kaşları çatık bir şekilde Serhat'ın kolunda ki elime bakıyordu .
-
Ve bölüm geldi , bu aralar formumdamıyım ne .
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz 😸
Sizleri seviyorum ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEĞİM {TAMAMLANDI}
Novela JuvenilKüçüklük arkadaşları değillerdi , o sadece abisinin arkadaşıydı kendisi onun için sadece kardeşti .Zeyno Kahramanoğlu abisinin arkadaşına aşık olan kelebek . Ali Özkan . Her gece başka barlarda eğlenen tabirimizle playboy çoçuk . O dört yaşında ki...