Hostesin sesiyle göz kapaklarımı araladım ve hostesin sıcacık gülümsemesiyle karşılaştım "efendim uçak inişe geçecek kemerinizi takarmısınız" dedi. Bende ona gülümsedim ve "peki teşekkürler" dedim. Hostes uzaklaşırken bende kemerimi taktım ve uçağın inişe geçmesini bekledim.
* * * * *
Uçaktan inmiş çantamı bekliyordum kısa süre sonra İzmir'den aldığım mor renkli üzerinde siyah çizgileri olan çantamı almaya doğru ilerledim. Antalya'nın sıcağına rağmen soğuk kulpundan tutup çıkışa doğru ilerledim.
Dışarı çıktığım an yakıcı güneş ile karşılaştım çantamdan güneş gözlüklerimi çıkarıp taktım bu nasıl bir ışıktı cidden kör olacaktım. Antalya çok fazla sıcak şimdiden bunalmaya ve terlemeye başladım.
Bu sıcağa daha fazla mağruz kalmamak için ilk gördüğüm taksiye bindim ve taksiciye "KARAL Hotel'e lütfen " dedim taksi hareket etmeye başladı bende bu arada çevreyi inceliyorum camdan yolları,ağaçları,denizi ve körfezi izlemeye başladım.
Herşeyiyle muhteşem'di bu şehir taksinin durmasıyla geldiğimizi anladım ve taksiciye parasını verip taksiden indim. İndiğim anda tüm muhteşemliğiyle KARAL HOTEL karşımdaydı yavaş yavaş dönen kapıdan içeriye girdim.
İçeride dışarısı kadar muhteşemdi siyah ve kırmızının en asil rengine sahip olan her tarafında aynalar bulunan bu büyük oteli daha'da genişletip ferah bir hava katmıştı yan tarafta bulunan uzun heykeller adeta Osmanlı ve Avrupa'nın harmanladığı büyüleyici bir oteldi.
Etrafa o kadar dalmıştım'ki karşıdan gelen yumuşak sesi duymamda aynı zamanda biraz geç oldu kırkların başlarında saçlarını sıkı sıkıya toplamış kahverengi gözleriyle oldukça sevimli bir kadın gördüm.
Sıcacık gülümsemesiyle gözlerimin içine bakıp "nasıl yardımcı olabilirim efendim" dedi bende sıcacık gülümsemelerimden birini yollayıp "İlem Aldemir adına rezervasyon yaptırmıştım"
Kadın " tamam efendim bir dakikanızı rica ediyorum" dedi ve önündeki bilgisayardan adımı bulup
" evet efendim odanız 9.kat 405 no'lu oda " dedi arkasını dönüp odaların anahtarlarını bulunduğu yerden odamın anahtarını getirip bana doğru uzatı " buyurun efendim anahtarınız" bende gülümseyip anahtarı elinden aldım teşekkürler dedim ve asansörün olduğu tarafa adaımlarımı yönlendirdim.
Asansörün önüne gelip asansörü çağırdım ve gelmesini beklemeye başladım. Asansörün geldiğini belirten " ding " sesi ve açılan kapılardan içeriye girip 9. kata bastım ve asansör hareket etmeye başladı.
9.kata geldiğimizde asansörün kapıları açıldı ve uzun bir hol çıktı karşıma holde ilerlemeye başladım holde 'de siyah ve kırmızı renkler hakimdi oda numaralarına bakarak adamı bulamaya çalıştım ve sonunda 405 numarasını gördüm.
Sondan ikinci odaydı o yöne doğru ilerleyip odamın kapısının önüne geldim kartı gösterip kapıyı açtım içeriye girdim ve kapıyı kapattım biraz ilerledim ve oda görüş alanıma girdi tanrım bu oda muhteşemdi.
Siyah ve kırmızın aksine çoğunluğu beyaz ve mavi ağırlıklı tavanda boydan boya ayna bulunan çok büyük boyutlarda olmasda bu kısa tatil için inanılmaz bir oda muhteşem bir şehir.
En sonunda hayran bakışlarımı alıp çantamı yatağın üzerini koydum. Fermuarını açıp iç çamaşırı ,beyaz kot şort ve bir t-shirt aldım ve fermuarını kapattım. İçindekileri dolaba yerleştirmeyi aklıma not alarak çantayı yatağın yanına koydum.
İlk önce güzel bir düş almam lazımdı cidden çok terlemiştim banyoya doğru ilerledim ve içeri girdim banyo baya büyüktü banyoda mavi çoğunlukta lavabo ve klozet siyah renge hakim olduğu asil bir şekilde dizayn edilmişti.
En sonunda başımı iki yana sallayıp kendime gelerek üzerimi çıkarmaya başladım. Çıkardıklarımı kirli sepetine atıp duşa girdim ve ilk önce çikolatalı şampuanım ile bir güzel saçlarımı yıkadım ve duş jelimle bir güzel köpüklendim işlerim bitince duştan çıkıp üzerime havlu sardım ve saçlarım içinde küçük bir havlu alıp hafifçe kurutum bu sıcakta zaten kendiliğinden kururdu.
Banyodan çıkıp yatağımın üzerine bıraktığım kıyafetlerimin yanına gittim ve giyinmeye başladım. Giyinme işim bitince makyaj masasına oturdum makyaj çok yapmayacaktım zaten sıcaktı ve makyajsızda iyi göründüğümü söylüyorlardı.
Saçlarım doğal düz olduğu için dokunmadım sadece ince bir eyeliner ve dudak parlatıcısı ile işim tamamdı. Makyajımı tamamlayıp puftan kalktım acıkmıştım bir şeyler yemem lazımdı. Çantamı'da alarak odadan dışarı çıktım ve asansöre doğru ilerledim ve geldiğinde içeriye girip zemin kata basıp beklemeye başladım.
Kısa bir süre sonra asansör durmuştu adımlarımı lobiye doğru yönlendirip lobide bulunan restoranta doğru ilerledim. Restoran'tan içeriye adım attığım anda buranın sahibinin gerçekten zevkli olduğunu düşünmeden edemedim.
İçerisi çok güzeldi masalar çok şık masa örtüsü ile ve pahalı biblolarla süslenmişti şüphesizi tavanda asılı duran büyük ihtişamlı avizeler en dikkat çekici özelliğiydi boş bir masa bulmak için gözlerimle etrafı taradım.
Cam kenarında bir masa boştu adımlarımı o yöne doğru çevirdim masaya geldiğimde sandalyemi çekip oturdum.
Ve bana doğru gelen garsonu fark ettim yanıma geldiğinde "ne alırdınız efendim" dedi menüye bakıp " sadece salata " dedim " başka bir isteğiniz varmıydı efendim" dedi ve gülümsedi " hayır teşekkürler" dedim ve gülümsedim garson yanımdan ayrıldıktan sonra yemek yedikten sonra biraz yüzmeye karar verdim .
Ben bunları düşünürken yemeğim gelmişti " teşekkürler" dedim ve yemeğimi yemeye başladım. Gerçekten çok acıkmıştım yemeğim bittikten sonra renstoran'tan çıkıp lobiye geldim asansöre binip odama çıktım. Kapıyı açıp içeri girdim ve çantamı açıp turkuaz askılı bikinimi çıkarıp yatağın üstüne koydum ve çantamdan diğer eşyalarımı alıp dolaba yerleştirdim.
Eşyalarımı yerleştirdikten sonra üzerimi çıkarıp bikinimi giydim onun üzerinede pareomu giyip deniz çantamı aldım. Lazım olan eşyaları içine yerleştirdim işimi bittirdik'ten sonra çantamı koluma takıp odadan çıktım .
* * * * * *
Sahile doğru giderken denizin çok sakin olduğunu gördüm. Gerçekten tam yüzmelikti çantamdan havlumu çıkarıp boş bulduğum şenzlongun üzerine serdim ve oturdum. Çantamdan güneş kremimi çıkarıp vücuduma sürdüm bu güneşte pişmiş tavuk olmak istemiyordum tabiki kremlendikten sonra biraz güneşlenmek için şenzlonga uzandım ve gözlerimi kapattım yeterince güneşlenince denize girmeye karar verdim.
Denize doğru ilerlerken sert bir şeye çarpmamla geriye doğru sendelemem bir oldu dengemi sağlayıp neye çarptığıma bakmak için kafamı kaldırdım ve geniş omuzlu, kumral saçlı ,açık kahve gözlü ve yapılı bir adamla karşılaştım. Çarptığımda başımın acımasının sebebini şimdi anlamıştım açık kahve gözlü adam "iyimisiniz" diye sordu.
Başımı tutup "iyim kusura bakmayın dalmışım" dedim. "önemli değil" deyip ardından "gerçekten iyimisiniz çok sert çarptınız" dedi ve gülümsedi. Gülümseyince inci gibi beyaz dişleri belli oluyordu "gerçekten iyim teşekkürler" deyip denize doğru yürümeye başladım. Ancak arkamdan bağırınca tekrardan bakışlarımı o tarafa çevirdim "bu arada ben Araf" dedi ve yine gülümsedi. "bende İlem" dedim. Ve aynı onun gibi gülümsedim bulaşıcı gibiydi gülümsemesi "tanıştığıma sevindim tekrardan görüşmek üzere" deyip kıyaya doğru yürüdü.
Bende arkasından bir süre daha baktıktan sonra denize girip yüzmeye başladım. Denizde biraz vakit geçirdikten sonra yorulduğum için direkt odaya çıkmaya karar verip direkt odama çıktım. Kapıyı açıp içeri girdim ve direkt banyoya girdim ve üzerimi çıkarıp kirli sepetine atım küveti doldurup içerisine girdim. Ve sıcak suyun beni rahatlatmasını bekledim. Bir süre sonra sıcak su beni gevşetince uykumun geldiğini anlayıp küveten çıktım.
Ve kurulanıp şort geceliğimi giyip yatağa girdim. Ve uykumun gelmesini bekledim kısa süre sonra uyku beni esir almıştı.
ARKADAŞLAR SİZE 2. BÖLÜMLE GELDİM İYİ OKUMALAR
YILDIZA BASMAYI UNUTMAYALIM LÜTFEN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tesadüfleri Sever (Tamamlandı)
Romance"Lütfen bırak" demişti .Masmavi gözleri ağlamaklı olduğu için ,daha damı açılmıştı ne "Tamam hadi gel"dedim. küçük ve sımsıcak elini avucumun içine hapis edip parmaklarımla kitledim. lobide yürürken herkesin bize yani ilem'e baktığını gördüm. Sinirl...