9. Bölüm

5.7K 156 23
                                    

BARS'TAN

Harika manzarası vardı bu evin Amafi sahili evin önünde boylu boyunca uzanıyordu. 2 katlı evin huzur içerisinde geniş balkonunda oturdum.

Geçen hafta güzel gözlü hatunun o enfes dudaklarından aldığım tatla mest olmuştum. Ama kollarımdan çıkıp gittiğinde sanki vücudumun hiçbir uvzu hareket etmiyor gibiydim.

Onun etkisinden kurtulmak için İtalya'ya gelmiştim. Ama ne o yumuşak dudakları ne de o nefis tadı unutabilmiştim.

Antalya'dan hemen ayrılmam lazımdı ve o an martin aramıştı ve İtalya'daki giyim firmamın tanıtım defilesine katılmam gerektiğini bildirmişti.

Şimdi en azından çok meşgul olup o güzel hatunu hatırlamamaya çalışırım unutmam imkansızdı ama en azından günümün 24 saati yerine 20 saatini hatırlasam yeter.

Evin çalan ziliyle merdivenlerden aşağı indim. Kapıyı açtığımda martin'in kocaman gülümsemesi yeşil gözlerinin içinin parlamasıyla karşılaşmıştım.

 Kapıyı açtığımda martin'in kocaman gülümsemesi yeşil gözlerinin içinin parlamasıyla karşılaşmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


" hey !! patron sabah oldu sana cappuccino ve paninler getirdim" dedi. Geldiğimde yediğim şeylerdi Türk kahvesinin yerini tutmasa'da cappuccino'da fena değildi.

"sanada günaydın martin içeri geç diyeceğim ama çoktan girmişsin" dedim. " kalbimi kırıyorsun patron" dedi. Martin tam 9 yıl Türkiyede yaşamış ve oldukça güzel Türkçe konuşuyordu.

Mutfağa girip cappuccinoyu açıp bana verdi. "hadi şunu iç üstünü değiştirde gidelim şirket sabırsızlıkla seni bekliyor "dedi. " sabahın bu saatinde'mi ? " dedim. Martin gözlerini kocam açarak " sen ne dedin patron " dedi.

Dibime kadar girip gözlerimin içine bakarak sanki bir şey tartıyor gibiydi. " seni bir kadın çok fena çarpmış patron " dedi. " sen ne saçmalıyorsun " dedim. Bu kızgın halimden martin hiç etkilenmemişti sakin bir şekilde " seni bu hale çevirdiğine göre kesin tam bir afettir " dedi.

Sinirle homurdanıp kahveyi bıraktım ve " eğer yakışıklı yüzünün şekil değiştirmesini istemiyorsan sesini kes " dedim. " dünya üzerindeki bütün kadınların nefretini kazanmak istemiyorsan böyle büyük bir hatayı yapmasın patron " dedi.

Ona yüzümü buruşturup yukarı çıktım. Elime aldığım siyah takım elbiseyi giyip kravatı takmadım. Siyah ceketimi yatağı üstüne bıraktım. Beyaz gömleğimin kollarını kıvırıp aşağı indim.

Martin beni görüp kahvesini bıraktı " patron ortalığı yakıp geçeceğiz " dedi. " yürü martin yürü " dedim.

Arabaya bindiğimizde telefonum çalmaya başladı. Arayan Araf'tı " efendim dostum " dedim. " kaçak nereye gittin böyle Karal velihatının hızına yetişemiyoruz " dedi.

" iş için italya'dayım dostum" dedim. " ne zaman dönüyorsun " dedi. Bu soru çok zordu nasıl davranacağımı ve hissetiğimi bilmiyordum henüz " uzun sürebilir Araf ne zaman hal olursa o zaman dönerim " dedim. " tamam dostum kendine iyi bak " dedi. " sende dostum " dedim.

Aşk Tesadüfleri Sever (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin