İLEM'DEN
Onu yakmak mı ben ne yapıyordum ki herkese karşı olan sınırlarımı konu bars olduğu zaman oldukça genişletiyordum hem de bunu hiç fark etmeden yapıyordum ama bundan hiç şikayetçi değildim.
Soğuk ellerini baldırımda hissetiğimde gözlerimi ona diktim soğuk elleri kor gibi yanan vücudumda buz etkisi yaratıyordu. Bu duyguyu daha önce bu kadar hissetmemiştim. Arsız ellerinin daha çok yukarı çıkarmasını isteyecektim ki onun buğulu ve sanki biri boğazını sıkıyormuş gibi çıkan sesini duydum.
" ilem beni durdur yalvarırım yoksa ben kendimi durduramayacağım" dedi. Bende bunu yapabilsem keşke ama bu durumun saçmalığını düşündüm. Bide kafamı karıştıran o soruyu sormam gerekiyordu bulabildiğim sesimle " oteldeyken beni niye öptün bars" dedim. Yüzüne tekrar dikkatle baktım öylesine tutkuyla bakıyordu ki ben bile ne dediğimi unutmuştum.
" Dayanamadım, dayanamıyorum ve hiçbir zaman dayanamayacağım" dedi. Bu ne demek oluyordu onun için bilmiyordum ama benim için kalbimi onun avuçlarına bırakmak demekti ve buna hazırmıydım hiç bilmiyordum.
Çünkü savaştan çıkmış kalbimin yaralarını ve hasarlarını yeni yeni toparlamıştım tekrar böyle bir risk ve bu riskin getireceği olumsuz sonuçlarında ayakta kalabilirmiydim kesinlikle kalamazdım. Tam ağzımı açmıştım ki kapı çaldı.
" ben kapıya bakayım" dedim. Kaşları çatıldı bellimi sıktı " seni bu kılıkla görenin sağ kalabileceğini mi sanıyorsun ?"dedi. dediğini anlamamıştım ve hırsla " ne varmış kılığımda" dedim. Oda beni kendinden uzaklaştırıp kapının yanındaki boy aynasına çevirdi.
" ne mi var keşke bir şeyler olsa" dedi. Aynadaki yansımama baktığımda gözlerime inanamadım sağ omzum sıyrılmış gömlek dizimden bir karış yukarıdaydı ve en tehlikelisi ben bu şekilde bars'ın ellerinin altında erimiş bir dondurmaya dönmüştüm.
Bunun şokuyla " bars " dedim. Oda beni merdivenlere doğru sürükledi " git üstünü giy hemen " dedi ve ekledi " lütfen" hahaha kibarlık mı yapmıştı kibar odun kendi kendime güldüğümü görünce " bide şu gülüşünü sil yoksa bende seninle beraber yukarıya gelicem " dediği anda yüzüm kıpkırmızı yukarıya çıkmaya başladım.
Arkamdan erkeksi kahkahasını duydum kibar odun dedim bi kez daha odaya girdim. Hızla duş aldım ve üstümü giyindim aşağıya indim. Bars koltukta boylu boyunca uzanıyordu giydiğim gömleğin kollarını kıvırırken " kim gelmiş bars " dedim.
Bana doğru döndü baştan ayağa beni süzdü gördüğünden memnun bir gülümseme ile " necati ağabey telefonunu arabada unutmuşsun onu getirdi. Çisem 12 kere aramış bu arada canımın içi kim ? " dedi. Neler diyordu bu kibar odun telefonumun şifresini nereden bulmuştu " şifremi nereden biliyorsun " dedim. Bu sorunun cevabını gerçekten çok merak ediyordum.
" Da vincinin şifresi kadar zor olmasada biraz uğraştım ve doğum tarihinin şifren olması çokta şaşırtıcı değil ama hala sorduğum soruya cevap alamadım ? " dedi. Bende hırsla arkamı dönerek mutfağa gittim.
Mutfaktan içeriye girdim ve sinirle söylenmeye başladım. " bu odun bana nasıl hesap sorar " dedim. Kendi kendime çisemin bana on kere şifremi değiştirmemi söylemesine rağmen benim kas kafam bunu almamıştı ben kendi içimdeki mahkemeyi sürdürürken belimde hissetiğim eller yerimden sıçramama neden oldu.
Sıcak nefesini kulağıma inatla üfleyip bütün vücudumu kısa süreli bir elektrik sarmasına sebep oldu " o odun ben mi oluyorum tatlı cadı " dedi. O cadı ben mi oluyormuşum o hayatında hiç cadı görmemiş meleğim ben be melek sinirle barsa döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tesadüfleri Sever (Tamamlandı)
Romance"Lütfen bırak" demişti .Masmavi gözleri ağlamaklı olduğu için ,daha damı açılmıştı ne "Tamam hadi gel"dedim. küçük ve sımsıcak elini avucumun içine hapis edip parmaklarımla kitledim. lobide yürürken herkesin bize yani ilem'e baktığını gördüm. Sinirl...