BARS'TAN
Gözlerimi açtığımda güneş ışığı odaya süzülmeye başlamıştı yataktan kaltım perdeyi açıp bütün güneş ışığının içeriye girmesine izin verdim. Artık bütün hücrelerimle bu güneş ışığına ihtiyaç duyuyordum. Oda sarı renke bürünmüştü tıpkı İlemin saçları gibi sarı berrak ve nefes kesiciydi.
Ellerimi onun saçlarına daldırdığımda aldığım huzuru hissettim öyle bir huzurdu ki hayatımda ailem hariç kimsenin yanında tamamen kendim olmamıştım İlemin yanındayken o mavinin en güzel tonuna sahip gözleri, gül rengindeki dudakları beyaz teniyle ahenk içinde olan kadın bu oda gibi ışıl ışıl ve sevilesiydi.
Aklıma dün gece o yemekteki halleri heyecanını bastıramayan davranışları beni geldi kelimenin tam anlamıyla büyülenmiştim ve tabi arabadaki cesur hali sıcak ve kiraz tanındaki dudakları gece rahat uyuyamama neden olmuştu bu düşünceler içindeyken kapı çaldı.
Martin kafasını içeriye soktu yüzünde o her zaman ki sırıtışı vardı "Bugün oldukça aydın bir sabah olmuş patron senin için" dedi ilk defa dediğinine katılıyordum kafamı keyifle salladım aklıma geçen günkü itirafı geldi ona ters bir bakış atım.
"Şu kızı çok merak ettim "dedim cevap vermek için bir kaç kez öksürdü"Şey beni biliyorsun içince böyle abuk sabuk konuşurum Antalyada tanışmıştık Minel adı "dedi. İnanmıyormuş gibi baktım o gün ben mine dediğini duymuştum ama Araf araya girerek "Aaaa o kız mıydı" demişti.
Biz Poyrazla anlamayarak ona bakmıştık ve ben Mine adını duyunca sinirle yerimden kalkmıştım ama Araf Minel o kızı tanıyorum diye adeta tepkimi yok etmişti resmini göstermişti ama bunlara pek ikna olduğum söylenemezdi.
"Herneyse Patron unuttum zaten onu, şey bugün İngilizler gelicekti toplantı için hemen çıkalım"dedi. "Pek unutmuş gibi görünmüyordun ama neyse evet bugün önemli izin verirsen üstümü değiştireyim çıkalım"dedim.
Martin çıktıktan sonra kısa bir duşun ardından üzerimi giyinip evden çıktık yolda bişeyler atıştırmıştık şirkete girip işe başladık. Gelen ingilizlerle 4 saat süren toplantı sonunda ingilterede açacağımız giyim firması için anlaşmaya varmıştık toplantı bitiminde Martin zafer dolu bir gülüşle "Çok iyidik Patron "dedi.
"Evet"dedim. Ceketimi çıkardım kol düğmelerimi çözdüm gömleğimin kollarını dirseklerime kadar kıvırdım rahat bir şekilde koltuga oturdum. "İkna kabiliyetim yüksek Patron, yemek işini napıcaz peki"dedi evet bu ortaklığı kutlamak için bir akşam yemegi teklif etmişlerdi.
"Orası kolay, Ben İlemle konuşurum oda bize katılır"dedim. Martin bana bakarak kahakaha attı
"Tabi ki"dedi yerimden kalktım ceketimi aldım. "Ben odama geçiyorum "dedim.Tam kapıdan çıkmıştım ki bacağıma bir şey çarptı kafamı eğip baktığımda minicik bir bedenle karşılaştım bi elinde siyah bebeği kocaman kahverengi gözleri lüle lüle saçları olan bir kız çoçugu bana sevimlice gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tesadüfleri Sever (Tamamlandı)
Romance"Lütfen bırak" demişti .Masmavi gözleri ağlamaklı olduğu için ,daha damı açılmıştı ne "Tamam hadi gel"dedim. küçük ve sımsıcak elini avucumun içine hapis edip parmaklarımla kitledim. lobide yürürken herkesin bize yani ilem'e baktığını gördüm. Sinirl...