Aşk Tesadüfleri Sever (Tamamlandı)

22. Bölüm

İLEM'DEN

Sabah uyandığımda hareket dahi edemiyordum. Nerede olduğumu kavramak için gözlerimi yavaşça açtım. Karşılaştığım şey yüzümde gülümseme oluşturdu. Naz parmağını ağzına sokmuş huzurlu bir biçimde uyuyordu.

Sonra arkamda varlığını belli etmek istercesine beni kendine daha da çok çekip yüzünü saçlarıma gömen bir adet Bars vardı. O kadar sıkı sarılmıştı ki gitmemden korkuyormuş gibiydi oysa ben bu saatten sonra onuz nefes dahi alamazdım.

Onu uyandırmadan kollarında dönerek yüzlerimizi aynı hizaya getirdim. Uyurken o kadar huzurlu görünüyordu ki göz kapakları o bana adımı dahi unutturacak olan bakışlarını örtmüştü elimi kaldırarak yüzüne götürdüm.

İlk önce kaşlarına daha sonra kirli sakalarında gezdirdim ellerimi ona kendimi bırakmam zor olmuştu ama beni ikna etmişti. Beni gerçekten sevdiğini anlamıştım yüzüne biraz daha yaklaşıp uyanmaması için dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildim.

Bu kadar yatak keyfi yapmak yeterliydi şimdi bu iki bebeğede kahvaltı hazırlamalıydım. Bars'ı uyandırmamaya çalışarak kolları arasından çıkıp banyoya yöneldim. Rutin işlerimi halletim barsın benim için aldığı kıyafetlerden birini giydim. Odadan çıkarak merdivenlerden indim ve mutfağa yöneldim. Kahvaltıyı hazırlamak için kolları sıvadım.

* * * * *

Ben kahvaltı masasına son salata tabağını koyarken merdivenlerden inen toprak gözlümü gördüm. Nazı kucağına almıştı ama naz hala uyanamamış gibiydi çünkü kafasını barsın boynuna koymuş uyumaya devam ediyordu.

Merdivenlerden inerek mutfağa girdi ikisine hitaben " Günaydın uykucular " dedim. Bars naz'a bakıp güldü " ben değil ama bu küçük hanım baya uykucu " dedi. Naz'ı uzanarak barstan aldım " hadi naz bebeğim uyan bak sana çok güzel mama hazırladım " dedim onu sandalyesine oturturken ben tam naz'ı bırakmıştım ki bars belimden tutarak kendine çevirdi ve bedenlerimizi birbirine yasladı dudaklarını dudaklarıma kapattı beni nefessiz bırakana kadar öptü nefes almak için çekildiğinde " şimdi günaydın peri kızım " dedi ben hala nefesimi düzenlemeye çalışırken " sofrada kuş sütü eksik neredeyse " dedi ve sandalyesine oturdu.

Bende çaylarımızı doldurarak yerime oturdum. Kahvaltı naz'ın eğlenceli soruları barsın benden çaldığı öpücüklerle geçti.

Kahvaltımızı etmiş salonda oturuyorduk naz tekrar uyumuştu kahvaltıdan sonra toprak gözlüm e-maillerine bakarken bende onu izliyordum onu izlediğimi hissetmiş gibi kafasını kaldırıp bana çevirdi ve bakışlarımız birleşti o bana böyle bakarken nasıl davranacağımı bilemiyordum.

Laptop'unu kapatarak masanın üzerine koydu ve bana biraz daha yaklaştı onun o muhteşem kokusunu alabileceğim kadar yakınıma hemde elini kaldırıp saçlarımı tek omuzumda topladı o bunları yaparken benim kalbim olabildiğince hızlı atıyordu.

Kafasını eğip boynuma içimi titreten bir öpücük kondurdu sonra yavaş yavaş öpücükler yukarıya doğru çıkmaya başladı. Diğer öpücük yanağıma geldi ondan sonraki dudağımın kenarına geldi. Ben beni öpmesini beklerken kafasını kaldırıp anlımdan öptü ve gülümsedi " nefes al peri kızım " dedi o bunu dedikten sonra derin bir nefes aldım.

Ciğerlerim onun kokusuyla doldu o söyleyene kadar nefes almadığımın farkında bile değildim. Utançla kafamı eğdim kafamı kaldırarak dudaklarıma şevkat dolu bir öpücük kondurdu " bayılıyorum söyle kızarmana " dedi ve ardından ekledi " o kadar masumsun ki ama bu masumluğun sadece bana ait " dedi birden " Seni çok seviyorum " dedim. Artık içimde tutmanın bir anlamı yoktu ben onu seviyordum hem de herşeyden çok yüzüne baktığımda gözlerinin ışıldadığını gördüm dudaklarıma kapanmadan önce           " Sana Aşığım peri kızım " dedi ve beni öpmeye başladı.